Kayınpederin Hacı İbrahim Efendi’ye çok selâm edi-
yorum. O zatı ciddî bir ahiret kardeşi telâkki etmişim. İn-
şaallah senin bu yeni gayret ve sa’yinden o da hissedar-
dır.
Bedreddin’in küçüklüğüyle beraber, büyük talebeler
dairesine dâhil etmişim. O, küçüklerin büyüğüdür. Ve in-
şaallah Cenab-ı Hak onun emsalini çoğaltsın. Bedred-
din’in validesine dua ediyorum. Elbette Bedreddin’in
hüsn-i terbiyesinde en mühim hisse onundur. Çünkü,
onun en birinci üstadı odur.
Bekir Ağa, Lütfi Efendi, Hafız Ahmed, Sezai gibi kar-
deşlere selâm ediyorum.
(1)
»/
bÉ n
Ñr
dGn
ƒo
g»/
bÉ n
Ñr
dn
G
Kardeşiniz
Said Nursî
ì®í
Œ
258
œ
r
¿p
Gn
h s
øp
¡«/
a r
øn
en
h ¢o
Vr
Qn
’r
Gn
h o
™r
Ñ° s
ùdG o
äGn
ƒ'
ª°s
ùdG o
¬n
d o
íu
Ñ°n
ùo
J{ r
øn
e /
¬p
ª°r
SÉp
H
(3)
o
¬o
JÉn
c n
ôn
Hn
h $G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µ` r
«n
?n
Y o
?n
Ó° s
ùdn
G
(2)
@z/
?p
ór
ªn
ë
p
H
o
í`u
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
A r
Àn
T r
øp
e
Aziz, Sıddık Kardeşim!
Evvelâ:
Bu yeni hâdisenin mahiyetini merak etmişsi-
niz. Oraya gelen iki uzun mektup, mahiyetini gösteriyor.
(4)
o
¬o
ª°r
SG Én
¡«/
a n
ôn
cr
òo
j r
¿n
G $Gn
óp
LÉn
°ùn
e n
™n
æn
e r
øs
ªp
e o
ºn
?r
Xn
G r
øn
en
h
ayeti, o
hâdiseye sebebiyet verenlerin başına saika gibi iniyor
BARLA LÂHİKASI | 531 |
güzel yetişme.
inşaallah:
‘Allah izin verirse’ ma-
nasında kullanılan bir dua.
mahiyet:
bir şeyin aslı, esası, nite-
liği.
mühim:
lüzumlu, gerekli.
sâ’ika:
yıldırım.
sa’y:
iş, çalışma, çabalama.
sebebiyet:
sebep olma.
selâm:
selâm, esenleme; Allah’ın
rızasını kazanmak için mü’minle-
rin birbirine ettiği selâmün aley-
küm şeklindeki dua.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
talebe:
öğrenci.
telâkki:
kabul etme, bir görüşle
bakma.
üstad:
öğretici, öğretmen.
valide:
ana, anne.
zat:
kişi, şahıs.
ahiret:
öbür dünya, ikinci ha-
yat.
ayet:
Kur’an’ın her bir cümle-
si.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
Cenab-ı Hak:
Allah; doğru,
gerçek, Hakkın tâ kendisi olan,
şeref ve azamet sahibi yüce
Allah.
ciddi:
güvenilir, sağlam,
önemli.
dahil:
içine alma, sokma.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
emsal:
benzerler.
evvelâ:
öncelikle.
hâdise:
olay.
hisse:
pay, nasip.
hissedar:
hisse sâhibi, hissesi
olan.
hüsn-i terbiye:
güzel eğitim,
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.
2.
O zatın adıyla ki, “Yedi gökle birlikte yer ve onların içinde bulunanla Onu tesbih eder. Hiç-
bir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin.” (İsra Suresi: 44.)
3.
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun.
4.
Allah’ın mescitlerinde Allah’ın adının anılmasına mâni olan ve mescitleri tahribe çalışan kim-
seden daha zalim kim vardır? (Bakara Suresi: 114.)