Barla Lâhikası - page 525

yeni hayatınız size risalelerin hakaikına karşı yeni bir
şevk uyandıracak.
Kardeşim!
Sen, Hüsrev, Asım nazarımda çok kıy-
mettarsınız. Cenab-ı Hak sizleri ve sizin gibileri Kur’ân
hizmetinde sabit-kadem ve fedakâr ve kemal-i sadâkatte
daim ve muvaffak eylesin, âmin.
Orada Şeyh Mustafa, Lütfi, Rüştü gibi kardeşlerime
çok selâm ediyorum.
(1)
»/
bÉ n
Ñr
dGn
ƒo
g»/
bÉ n
Ñr
dn
G
Kardeşiniz
Said Nursî
ì®í
Œ
254
œ
(3)
/
?p
ór
ªn
ë
p
H
o
í`u
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
Àn
T r
øp
e r
¿p
Gn
h
(2)
@ /
¬p
ª°r
SÉp
H
(4)
o
¬o
JÉn
c n
ôn
Hn
h$G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µ
r
«n
?n
Y o
?n
Ó°s
ùdn
G
Aziz, Sıddık, Ciddî, Samimî Ahiret Kardeşim
ve Hizmet-i Kur’âniyede Çalışkan Bir Arkada-
şım Re’fet Bey!
Mektubunuz beni mesrur etti. Biliniz ki, iki sene evvel
mabeynimizde hararetli bir uhuvvet başladı. Sonra bazı
arızalarla ileri gitmedi. Müjde şimdi ileri gidiyor. Çünkü,
Hüsrev bana yazdığı mektubunda, senden çok memnun
olduğunu, Barla’dan döndükten sonra seni istediğim
tarzda bana gösteriyor.
BARLA LÂHİKASI | 525 |
son derecesi, tam bağlılık, kusur-
suz sadakat.
kıymettar:
kıymetli, değerli.
mabeyn:
ara, münasebet, ilişki.
mesrur:
sevinçli, memnun.
muvaffak:
başarmış, başarılı.
nazar:
huzur, kat, yan, ön, nezdin-
de.
risale:
Risâle-i Nur Külliyatını
meydana getiren kitaplardaki her
bir bağımsız bölüm.
sabitkadem:
değişmez, devamlı.
samimî:
içten, candan, gönülden,
kalbî, menfaatsiz, riyasız.
selâm:
barış, rahatlık, selamet ve
esenlik dileme.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
şevk:
şiddetli arzu, aşırı istek ve
heves.
Şeyh:
tarikat dersi veren manevî
lider, mürşit.
tarz:
biçim, şekil.
uhuvvet:
samimî dostluk, dost-
luk, bağlılık, sadakat.
ahiret:
öbür dünya, ikinci ha-
yat.
âmin:
Yâ Rabbi! Öyle olsun,
kabul eyle!” anlamında dua-
nın sonunda söylenir.
arıza:
aksama.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
Cenab-ı Hak:
Allah; doğru,
gerçek, Hakkın tâ kendisi olan,
şeref ve azamet sahibi yüce
Allah.
ciddî:
ağırbaşlı; güvenilir, sağ-
lam.
daim:
devam eden, devamlı,
sürekli.
evvel:
önce.
fedakâr:
kendini veya şahsî
menfaatlerini hiçe sayan, feda
eden.
hakaik:
hakikatler, doğrular,
gerçekler.
hararetli:
coşkun, ateşli, can-
lı.
hizmet-i Kur’âniye:
Kur’an
hizmeti.
kemal-i sadakat:
sadakatın
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.
2.
Allah’ın adıyla.
3.
Hiçbir şey yoktur ki, Onu övüp Onu tesbih etmesin. (İsra Suresi: 44.)
4.
Allah’ın selâmı, rahmeti ve berekâtı üzerinize olsun.
1...,515,516,517,518,519,520,521,522,523,524 526,527,528,529,530,531,532,533,534,535,...720
Powered by FlippingBook