"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bursa’nın fedakâr ve fedaîsi Hüseyin Dursun

Osman ZENGİN
10 Aralık 2024, Salı
Onu, Balıkesir’e tayinen geldiğim 1985 senesinde, Bursa Yeni Asya bürosunda gördüğümü hatırlıyorum. Fakat esas tanışıp, samimîmiyet peyda etmemiz, Bursa’ya, yine tayinen geldiğim otuz beş seneden bu tarafa olmuştu.

O zamanlar, Sümerbank’ın Merinos fabrikasında çalışan, teknik eleman bir kardeşimizdi. Onun fedakârlığı gibi, diğer güzel hasletlerini, yaptığı hizmetleri saymaya kalksak vakit yetmez. Çok mubarek, sessiz, hizmetlerin içinde bir kardeşimizdi. Emekli olduktan sonra, kendini, hep hizmet ve sohbet mekânlarımızın, her türlü işlerini yapmaya adamıştı. Derneğimizin sohbet salonunda, ses cihazının yanındaki koltuk onundu. Oraya oturur, sohbet esnasında bir sıkıntı olursa, hemen müdahale ederdi.

Bursa vakfımızın inşaat safhasından itibaren, şu yakın zamana kadar, her türlü işlerini yapardı. Bazen, evde fazla olan veya yenisini aldığımız eşyaların, evimizden alınmasını istediğimde, bir iki kardeşimizle beraber, hep kendi gelir, eşyaları taşırdı.

Yine, Bursa’mızın fedakârları, rahmetli Mustafa Öztürkçü ile Mustafa Şahin, Bekir Erdem, Mehmed Topuzoğlu gibi arkadaşlarla beraber, hepimiz aynı yaştaydık. Ama maşâallah, onun saçlarına, çok beyaz düşmemişti. Bir araya geldiğimizde, ben de, bundan dolayı bazen takılırdım: “Ya Hüseyin, hepimizin saçı ağardı, içimizde, bir tek saçı siyah olan sensin” derdim. Onun o mubarek ve sessiz bir tebessümü var ya, öyle tebessüm ederdi.

Mudanya sohbetlerinin tanzimini o yapardı. Bizim ev de, yol üzerinde olduğundan, bazen beni arar “Mudanya sohbetine geleceksen, seni de alayım” derdi. Bir sabah erkenden bir iş için çarşı tarafına çıkmıştım. Bir baktım, o da aşağıdan geliyor. “Hayırdır Hüseyin, nereden böyle erkenden?”  dediğimde, “gazeteleri dağıtıyorum” dedi ya, gözlerim hüzünlenmişti. 70 yaşında, gazetesini dağıtan bir fedakâr kardeş... Yaptığı hizmetler yetmiyormuş gibi, bir de gazete dağıtmak…

Birkaç Ramazan’dır, ben bir değişik iftar dâveti düşündüm. Hanımları vefat eden veya ayrılanlar ile yaşı ilerlemiş bekâr kardeşleri iftara dâvet etmeye başladım. Hüseyin’in de, hanımı birkaç sene önce ölmüştü, onu da dâvet edince, hem böyle değişik bir dâvete şaşırmış, hem de sevinmişti.

Bu sene içinde, biraz rahatsızlanmıştı, sonra kanser teşhisi ile hastahaneye yatıp çıkıyordu. Bir gün evine çıktığında, 3 Ekim tarihinde, Ali Taşdemir kardeşimle, evinde ziyaret edip, sohbet etmiş, bir de bu gördüğünüz resmi çekmiştik. Geçenlerde, yine rahatsızlanmış, Mudanya’da oğlunun evine gitmişti. 2 Aralık günü aradım, biraz konuştuk, ama sesi çok çıkmıyordu. Bir iki gün sonra da, hastahaneye, yoğun bakıma alındığı haberi geldi. Oğlu, Zülfikâr kardeşimizden malûmat aldım. İştahı kesilmiş, yiyip, içmiyormuş, konuşma ve muhakeme bozukluğu olmuş. Dua ettik.

8 Aralık günü çocuklarla yemek yerken, birden yemeğin yarısında iştiham kesildi ve yemeği tamamlayamadım (hâlbuki ben, yemeği sünnetlerdim) çocuklar “Baba, yesene” dediler “İştiham kesildi yiyemiyorum” derken, aklıma o gün Zülfikâr kardeşin söylediği, “İştihası kesildi hocam” sözü geldi. İçimden dedim “Vay Hüseyin kardeşim, demek böyle oldu” diye. Ama biraz sonra Rıfat Okyay’dan gelen bir mesaj ile vefat haberini aldım. Bir baktım, benim birden iştahımın kesildiği vakitte vefat etmiş, bu tevafuka şaşırdım, demek malûm olmuş. Hemen ben de, arkadaş grublarıma mesaj çekip, vaziyeti bildirdim. O mesajlara, rahmet duası yapan kardeşlerin dışında, Bursa hizmetkârlarından, hanım kardeşimiz Elif Nur Uşunlu’nun yazdığı enteresan bir cevab geldi. Onu da nakledeyim: ”Allah rahmet eylesin inşâallah, çok severdim Hüseyin abiyi... Hanımlar sohbet mekânımızın ne ihtiyaçları olursa, anında gelir elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışırdı. Biz talebeleri, hiç zorda bırakmazdı. Allah ebeden razı olsun.  Geçen sene aramızda geçen küçük bir hatıramızı paylaşmak istiyorum. 

3 sene önce dershanede kalmak için gelen, cemaati bilmeyen bir kardeşimiz, dershanede Zübeyir Ağabey ile ilgili konular, konuşmalar geçtikçe, bir tane isim, bir tane abi tanımış oldu. Sonraları, evin fizikî bir ihtiyacını karşılamak için bir gün, Hüseyin Ağabey dershaneye gelmiş, bu kardeşimiz de, akşam diğer kardeşlere durumu anlatırken ‘Zübeyir Ağabey geldi bugün şu, şu işi hâlletti” diye anlatmış, bilenler tabiî ‘Zübeyir Ağabey mi?’ diye gülüşmüş.

Bu kardeşimiz de; ‘ben hep, Zübeyir Ağabey ismini duyunca, bir tane de abi gelince, onu o sandım’ demiş. Bu meseleyi geçen sene Hüseyin Ağabeye anlatmıştım. Tebessümü, şu an gözümün önüne geldi . Rabbim, Zübeyir Ağabeyin makamı ile muamele etsin, Peygamber Efendimize (asm) komşu eylesin inşâallah!”

Evet, o bir Zübeyir Ağabey takibçisi fedakârdı. Allah rahmet eylesin, makamı, mekânı cennet olsun. Başta evlâdları; Mustafa, Zülfikâr ve Zeyneb kardeşlerimiz olmak üzere, hepimizin başı sağ olsun!

Okunma Sayısı: 3029
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail ÖNGEL

    13.12.2024 07:57:41

    İnne Lillahi Ve İnna İleyhi Raciun — Allah rahmet eylesin.. — Mekanı cennet, — Kabri pürnur olsun inşallah.…

  • Tevfik

    10.12.2024 17:47:13

    Rabbim gani gani rahmet eylesin Hüseyin abimize.

  • Süleyman Başaran

    10.12.2024 15:38:01

    Allah Rahmet Eylesin Mekanı Cennet Olsun İnşallah

  • Hüseyin İlhan

    10.12.2024 13:54:30

    Merhum Hüseyin ağabeyimize rabbimden gani gani rahmet diliyorum.Kabri cennet bahçelerinden bir bahçe,mekanı cennetülfirdevs olsun inşaallah. Yarım asrı aşan bir süredir tanıdığım Hüseyin ağabeyimin sanki sinirleri alaınmış biri gibi herdaim tebessüm içinde,seviyeli ve çok konuşmayan amma çoook hizmet eden bahtiyar bir 'nur talebesi,olduğuna şehadet ederim. Kardeşleri Fevzi ağabeyime,İsmail ve Mümin arkadaşlarıma,İbraihim kardeşime ve evlatları Mustafa,Zülfikar ile Zeynep hanıma rabbim sabırlar versin.

  • S.topuz

    10.12.2024 13:38:56

    Allah  c.c. Üstad BEDİÜZZAMAN ve onun gibi İMAN, KUR'AN ve İ'LÂYI KELÂMULLAH için mücâdele, mücâhede ve müdafaa edip, maddî veya manevî irtibatlı olan ve VEFAT eden cümle SALİH ve SALİHÂT, Mümin ve müminâta, muvahhidîn ve muvahhidâta gani gani RAHMET eylesin. Cümle aile efradı ve dostlarına sabr-ı cemil ihsan etsin. Mekanları cennet bahçesi olsun inşaallah. Amiiin, Amiiin, elfü elfi Amiiin. 😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Hüseyin

    10.12.2024 09:57:36

    Tanımadım ama adaşımın çok iyi muhterem bir kardeş olduğu belli. Allah rahmet eylesin

  • Mehmet Saraç

    10.12.2024 07:41:06

    Rabbim magfiretiyle muamele buyursun.Başimiz sagolsun.

  • Mehmet Özdemir

    10.12.2024 06:40:34

    Rabbim şehidler sınıfına ilhak eylesin, gani gani rahmet eylesin

  • Alihan Kahraman

    10.12.2024 00:18:24

    Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun inşallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı