Gazze perdenin yırtıldığı yer. Oranın mü’mini burayı anlayamaz, buranın mü’mini de orayı.
Doğan her insan ölümü bekler fakat beklediğini unutur. Buna gaflet denir. Gaflet insana ebedi yurdunu unutturan kalın bir örtüdür. Bu örtünün altında uyudukça uyur insan. Ta ki ölüm gelip uyandırana kadar. İşte Gazze’de bu örtü kalkmış vaziyette. Gazzeli tezkeresini almış terhisini bekliyor. Gazzeli ölmeden önce ölmüş, dünya ile alacağı vereceğini bitirmiş. Bedenleri bu dünyada olsa da kalben, ruhen, aklen bu dünyanın insanı değiller.
Ölümü öldüremezsin. Ölümün yüzüne bakarsın. Onu okursun. Onunla barışırsın, artık hayatının bir parçası olur ölüm. Her yerde, her zamanda, her olayda o yanındadır. Ölüm senin yoldaşındır artık. Onsuz bir hayat düşünemezsin. Dünyanın en güçlü arkadaşı seninledir. Ölüm yanındayken sana kimse zarar veremez, kimse korkutamaz. Korkutsa neyle korkutacak ki? En derin korkuların membaı senin yanındayken.
Dünyanın en korkak insanları, dünyanın en cesur insanlarına saldırıyor. Öldürdükçe daha çok korkuyor, daha çok acı çekiyorlar. Kalpleri öylesine dayanaksız öylesine zayıf ki. Öldürdükçe ölümü öldürebileceklerini sanıyorlar. Öldürdükçe ölümden kaçabileceklerini...
Ölüm sırlı bir arkadaş. Ölümle dost olanın heybeti artıyor. Gazzeliler yavrularını teslim etmiş ölüme, dünyada onların yavrularından daha güvende olanı var mı? Kol kola girmişler ölümle, dünyaya meydan okuyorlar.
Gazze, almasını bilene çok büyük hakikat dersleri, karakter dersleri veriyor. Ölümden kaçan bizleri, ölümle konuşturuyor. Nasihat istersen ölüm yeter. Evet, ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve âhiretine ciddî çalışır.
Bir mü’min önce ölüm konusunu halletmeli dünyasında. Ahirete imanın sırları, ölümü tanımayan bir mü’mine açılmayacaktır. Ölümü tanımayan bir müminin, kalbi her daim titrek ve korkak, imanı nakıs, sözleri hikmetsiz olacaktır.
Kaçınılmaz son olan ölümü kaçarak tanıyamayız. Ölüm korkusu Müslüman hasleti değildir. Biz ölüm gerçeği ile barıştıkça bu dünyada nasıl yaşayacağımızın da dersini almış oluruz. Ölüm bize nasıl yaşayacağımızı öğreten en büyük muallimdir.