Afyonkarahisar evleri tarihi dokusu içersinde şehrin maziye bakan çehresini günümüze yansıtan renkleridir.
O ahşap yapılar, içinde yaşamış toplumun örf, âdet, gelenek ve inançlarını anlatan, gelecek kuşaklara ışık tutacak mimarî abidelerdir.
Eski evlerin, tarihî konakların dış cephe mimarisi estetik ve nostaljik görünümleri dikkat çeker. Yapı ustaları, dülgerler, ahşap işlemeciler evin inşaatını çevredeki mimarî özelliğe, görünüme, kullanım durumuna göre özenle plan yaparlardı. Bulunduğu cadde, sokak, bahçe payına göre arsa üzerine orantılı biçimde ve sağlam zemin üzerine yerleştirirlerdi.
Toprak seviyesinden yükselen binanın yörenin mimarî özelliğine, geleneksel anlayışa ve kültürel sanat estetiği görünmeye başlardı. Ön cephesinde kafesli pencereler, cumbalı balkonlar, ahşap lambrili çıkıntılar, işlemeli saçaklara kadar her taraftan hoş manzara, cazip kıvrımlar, işlemeler, motifler nazara çarpardı. Görünür bir yerde: “Mülk Allah’ındır.” levhası yer alırdı. Daha sonraki zamanda balkonlar ve pencereler üzüm bağları, sarmaşıklar, feslikanlar, çiçekler, kışlık kurutmalıklarla renklenir, süslenirdi.
Bediüzzaman, “İnsanın, hususan Müslüman’ın tahassüngâhı ve bir nevi Cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır” şeklinde aile hayatını tarif etmiş. Aile hayatının ahlak, edep ve imanla huzur ve saadetle yaşandığı mekân, aynı zamanda bir nevi okul, evlerdir. Tarihî evlerin iç mekânları mahremiyete, misafir kabule ve aile efradının ihtiyacına cevap verecek odalar, sofalar, solanlar, yüklükler bulunurdu. Aile yapısına ve ikamet edenlerin yaşayabileceği büyüklükte evler inşa edilirken planda misafir konaklamasına ayrı bir özen gösterilirdi.
Afyonkarahisar evleri uzun kış gecelerinde “Gezek” tabir edilen sırayla evlerde Kur’an okunan, ilmihal öğretilen, dinî sohbetlerin yapıldığı toplantılar olurdu. İnsanların evi, yurdu, yuvası iman nuruyla, İslam şuuruyla, ahlak ve faziletle aydınlanırdı. Dünyalık mekânda ahiret için çalışma anlamında, “Dünyada mekân, ahirette iman” atasözü daima dillerde dolaşmış.
Karahisar Kalesi etrafında Selçuklu yapısı Ulu Cami, Fatih döneminde İmaret Cami, Mevlevi Cami, mescitler, medreseler, hanlar, hamamlar, bedesten… ve yeni restore edilen tarihi konaklar ve Afyon evleriyle şehrin eski mahalleleri yeni, cazip ve renkli çehresiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Tarihî doku içersinde ilimde, irfanda, sanatta, edebiyatta, mimaride Müslüman ecdadımızın gelecek nesillere armağan ettiği sanat eserleridir, paha biçilmez, korunması gereken en kıymetli değerlerdir.