"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deprem bahane, israf şahane

Faruk ÇAKIR
19 Aralık 2024, Perşembe
Türkiye’nin içine sürüklendiği ekonomik sıkıntıları iktidar mensupları da inkâr edemiyor, ancak bunun sebebinin kendileri değil; deprem, virüs salgını ve dünyadaki gelişmeler gibi hadiselerin olduğunu ileri sürüyorlar.

Elbette bu savunlalar inandırıcı değil, fakat ellerindeki medya gücüyle şimdiye kadar milleti büyük ölçüde yanıltmayı başardılar. Tabiî ki yanıltma politikasının ilânihaye devam etmesi mümkün değil. Gün gelecek, hakikatler ortaya çıkacak ve ‘yanıltma ile iş gören’ler mahcup olacak.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan bazı konuşmalar ‘yanıltma politikası’nın yakın zamanda tesirsiz kalacağını akla getiriyor. Nitekim Samsun Milletvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde; “Deprem harcamaları deniliyor fakat sadece deprem gerekçe gösterilerek artırılan vergilerden hiç kimse bahsetmiyor. EYT’yi (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) hiç kimse günah keçisi yapmasın, verdiğiniz rakamların hepsi abartılı. 2024 yılı içerisinde EYT’nin bu ülkeye maliyeti 300 milyar liradır. KKM’nin (Kur Korumalı Mevduat) bir yıllık maliyeti 2023’te 893 milyar, depremin 960 milyar lira. Esas depremi KKM’de yaşamışız” diye konuşmuş.

Usta, konuşmasında şunları da söylemiş: “Enflasyon çok yüksek, bir miktar düşme trendine girdi fakat beklenen ölçüde düşürülemediğini biliyoruz. (...) Son iki çeyrekte Türkiye negatif büyüdü. Bunun anlamı resesyondur, Türkiye resesyona girdi. Hâlâ tüketim kaynaklı bir büyüme var. 12 bin 500 lira alan, 17 bin 500 lira alan asgari ücretli ne tüketebilecek? Bu zenginlerin tüketimi. Sizin yanlış politikalarınızla zengin ettiğiniz bir kesimin özel tüketim harcamaları. Bugün enflasyonu istenen ölçüde yavaşlatamamanızın temelinde bu var. (...)

“Kamu açıkları çok yüksek. Çok ciddi hatalar yapıldı ve bu çok ciddi bir yük getirdi. Kendi yaptıkları hataları da milletin üzerine koydukları vergilerle kapatmaya çalışan bir iktidar anlayışı var. Yüksek faiz sürüyor. Yüksek faiz bir maliyettir, bir bedeldir. Bunu daha fazla sürdüremezsiniz ama bunun aşağı çekilebilmesi için gerekli ekonomik ortam da hazırlanabilmiş değil. (...) Bunun bir tane ilacı var: Güvendir. Bunun güveninin oluşması da sözle değil, reformla oluşur ama sizin ajandanızda yapısal reform yok. Sıfırdan ev almıyor kimse. Millet kirasını ödeyemiyor ki ev alsın. Gençler ülkede kalmak istemiyor.

“2021 yılında da Türkiye’nin ekonomik temellerinden bağımsız bir şekilde ‘Nas var. Faz sebep, enflasyon sonuç’ denildi ve yüzde 19 olan politika faizini yüzde 8,5’a düşürülen süreç başlatıldı. Kur fırladı, kur enflasyonu tetikledi. Türkiye, KKM batağına saplatıldı. Küresel enerji fiyatlarının da yükselmesiyle birlikte bir yönetim hatası daha yapıldı. 2021 son çeyreğinde Türkiye’nin 16 milyar metreküplük doğal gaz alım anlaşması bitiyordu. Bu anlaşmalara yenilenmedi. Ülkeden ülkeye almaktan ziyade spottan almayı, birilerini zengin etmeyi kendilerine amaç edinmiş olduğu için bu hükümet anlaşmayı yenilemedi, 300 dolara alacağı doğal gazı bu millet 1300 dolara almak zorunda kaldı. (...)

“Deprem harcamaları deniliyor, fakat sadece deprem gerekçe gösterilerek artırılan vergilerden hiç kimse bahsetmiyor. Halbuki milli dayanışma paketi denildi adına. Yüzde 18’lik KDV 20’ye çıktı, ÖTV’ler arttırıldı, ek Motorlu Taşıtlar Vergisi verildi. Millet depremin yaralarını fazlasıyla sardı. Bu hükümet, depremi net bir şekilde fırsata çevirmiş bir hükümettir. Zengin, KKM’den servetine servet kattı. Tasarrufun gerçek anlamda tasarruf olması lâzım. Harcamalardan tasarruf yapılmıyor. Bir buçuk yıl içerisinde yapısal reform mahiyetli bir tane işinizi söyleyin. Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketi değil, Türkiye bir yönetime felaketi yaşıyor.”

Harcamalardan kısmayıp israf yarışı yapan ve depremi dahi ‘fırsat’a çevirebilen bir anlayıştan ne beklenir ki?

Okunma Sayısı: 353
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı