"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çok çocuk sahibi olmak hakkında

Mehmet Soydan
22 Haziran 2024, Cumartesi
Hâlbuki, hatta bütün hayvanatın şehadetiyle ve izdivaç eden nebatatın tasdikiyle sabittir ki; izdivacın hikmeti ve gayesi, tenasüldür. Kaza-yı şehvet lezzeti ise, o vazifeyi gördürmek için rahmet tarafından verilen bir ücret-i cüz’iyedir. (Risale-i Nur, Yirmi Beşinci Söz)

Son yıllarda, hatta son onyıllarda, özellikle Türkler arasında yeni bir algı türedi: “Çok çocuk sahibi olmak yerine bir-iki tane olsun, onu maddi/manevi daha iyi yetiştirelim.” Bu algının tehlikesi, saçma sapan bir şekilde –hâşâ– dine maledilmeye çalışılmasıdır.

Bu yazımız, çok çocuk sahibi olmayı “bu devrin şartları” ile bağdaştıramayan ve dinin gerektirdiğinin de bu olduğunu savunan düşünceye cevap mahiyetinde olacaktır. Maddeler hâlinde izah edelim.

1) Nass ile, ayet ile sabittir ki, Allah rızka kefildir. Demek, “Çok çocuk olursa nasıl bakarız?” düşüncesi batıldır.

2) Her çocuk, hayat görüşü ne olursa olsun her ebeveyn için, kendi davası uğrunda yetiştirebileceği +1 nüfustur. Almanya’da Naziler bile bu hakikat ekseninde nüfus artırma kampanyası yaptılarsa, bizim Müslümanlar olarak daha fazlasını yapmamız icap eder.

3) Sahip olunan her bir çocuk, yukarıdaki maddede belirttiğimiz “+1”den ibaret değildir. Bir ailenin nüfusu ne kadar kalabalık olursa, o ailenin aile kültürü o kadar kökleşir ve kalıcı olur. Bu sayede, sonraki nesillere aktarılması da kolaylaşır. Bir çocuğun üzerinde, sadece anne-babasının davranış kalıpları mı daha çok iz bırakır yoksa aynı zamanda bütün büyük kardeşlerinden de gördüğü mü?

4) Çok çocuk, ailelerdeki rollerin daha da netleşmesine yardımcı olur. Kadının anne rolü pekişir, erkeğin baba rolü pekişir. Birbirlerine karşı da pekişir, çocuklarının gözünde de pekişir. Bunun neticesinde, ailedeki manevi hava da daha iyi olacaktır.

5) Birden fazla çocuk sahibi olmak, büyük çocuklara “idare etme kabiliyeti” ve olgunluk katar. Bu kabiliyet ve olgunluk, onlara hayatlarının geri kalan kısmında da faydalı olur.

6) Günümüzün çocuklarının bu kadar ekran bağımlısı olmasının bir sebebi de çevrelerinde oyun oynayabilecek, vakit değerlendirebilecek akran sayılarının azalmış olmasıdır. Bu “azlığın” giderilmesi de, ancak, büyük aile ekseninde fazla çocuğun olmasıyla, deyim yerindeyse her bir ailenin daha fazla çocuk sahibi olmasıyla gerçekleşebilir.

7) Çocuklar, bazı güzel alışkanlıkları, akrabaları içindeki akranlarını taklit ederek daha kolay kazanırlar. Bu alışkanlık namaz alışkanlığı da olabilir, 3 yaşındaki bir çocuğun kendi kuzenlerinin tuvalete girmesini taklit edip tuvalet alışkanlığı kazanması da olabilir. Ve akrabalar içinde, birbirini etkileyen akran çocuk sayısı ne kadar fazla olursa, kazanılan davranışlar da o kadar köklü olur.

8) İslâm davası için çok çocuk sahibi olma motivasyonuyla evlenme düşüncesi, evlilikte küfüvün [denkliğin] gerçekleşmesine de yardımcı olacaktır. Zira, aşkın insana olumsuz etkisini de ya doğmadan öldürecektir ya minimuma indirecektir.

Ey, peygamberin sünnetini –hâşâ– yanlışmış gibi görüp, dinin hükümlerinin bu devirde “az ama nitelikli çocuk(!)” diye değiştiğini zannedip bunu savunanlar... Yukarıda bahsettiğimiz avantajların ve daha fazlasının tamamını nasıl gerçekleştireceksiniz?

Okunma Sayısı: 1731
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdurrahman AYDIN

    26.6.2024 05:28:28

    Muhterem Yazarımız! Bu yazının hamuru İslam kültüyle yoğrulmuş. Tebrik ederim. 🤌 Müslüman olsak da beyin işletim sistemimiz, dinsiz komitelerin bize sürekli yüklediği maddeci ve seküler bir programı kullandığından, sizin dibi vahye inen sağlam direkler üzerine oturttuğunuz bu hakikate, elbette itirazlar olacaktır. Yadırgamayın! Çünkü bize başka yalanları ezberlettiler! Sanki Üstad, her tabakadaki bütün talebelerine "Evlenmeyin!" demiş ve sanki evli olanlara da ""Çocuk yapmayın!" demiş! Sanki bize, hadislerin mutlakının küllî anlaşılmasını öğretmiş! Yâ Sabır! 🙂 Birileri, Avrupanın İslamlaşmasındaki etkenlerden birinin de demografik galebe olduğunu görmüyorlar mı?

  • HÇeşitcioğlu

    22.6.2024 13:05:12

    Her zamanın bir hükmü var. Hadislerde; ahirzamanda yerleşimlerden kaçıp dağ ve mağralara sığınılacağı ihtarı var.Hatta fitne fesat döneminde bekar kalmak tavsiye edilmiş. H.Rehberi. Eski hal muhal. Refah ve konforperestlik zindanındayız. Sapı bizden iktidar baltası, 3 çocuktan hiç çocuğa getirdi.Hayatımda bu kadar kronik yüksek enflasyonu hayal bile edemezdim.90 kuşağı internet okyanusunda doğan balık gibi. Öncekiler baba anneleri ancak; sanalokyanus sahiline lütfederse temas kurabiliyor; balinalarla olduğu gibi.

  • Orhan Ali YILMAZ

    22.6.2024 12:52:00

    Değerli Kardeşim! Şu Suriyeli Kardeşlerimiz, o noksanlığımızı telafi ediyorlar.. Bizim nüfus artış oranımız %1.5 iken, onlar %5.6 civarında çoğalıyorlar. Benim karşımda Suriyeliler oturuyor. Geçen gün, tek tek saydım; sadece şu 4 haneden sokağa dökülen çocukları şu sayısı, tam 28'e bâliğ... Bu gidişle, fazla değil, sadece şu 15 yıl sonra, şu "demografik" bakımdan şu her yer, Kilis, hem de Hatay gibi olur, bundan emin olabilirsin... Hem de şu "Evleniniz, çoğalınız; ben, Kıyamet Günü'nde sizin 'çokluğunuz' ile iftihar edeceğim..." Hadis-i Şerifinn şu mâsadakı, hem de maksadı, şu "Saldım çayıra, Mevlam kayıra" nevinden sağlıksız nesiller olmasa gerektir... Merhum Süleyman Demirel'i dediği gibi: "Hz. Peygamber, sağlıksız nesiller istemez..." Hem maddi, hem de şu mânevî bakımdan...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı