17 Temmuz’dan beri tatilde olan Meclis Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması ile yasama yılına başlayacak açılacak, ama 5 Ekim’de fiilen çalışmaya başlayacak. Meclis’in yenilenen Genel Kurul salonu da ilk kez kullanılacak.
Meclis’in tatilde olduğu yaklaşık 75 günde muhalefet partileri Anadolu’yu karış karış gezip milletin dertlerini dinleyerek yeni dönemde gündeme getirmek ve çözüm yollarını göstermek için Meclis’in açılmasını bekliyor. Erdoğan’da zaman zaman bazı illere giderek açılışlar yaptı. Ancak Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı mesajlarını sosyal medya üzerinden ya da yazılı olarak vermeyi tercih etti.
Hükümet bu zaman zarfında önümüzdeki seçimlere yönelik düzenlemelerin bu yasama yılında yasalaştırılması plânlıyor. Seçim ve Siyasî Partiler Yasası’nda değişiklik, yeni anayasa hazırlığı ve sosyal medya düzenlemesi için çalışmalar yaparak Meclis’in gündemine getirmeye hazırlanıyor. Yeni anayasa konusu ise gündeme getirilebilir, ama Meclis’ten çıkması da, referanduma sunulması da Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı yeterli olmadığı için sadece seçim malzemesi olarak kullanılabilir.
Seçim yasasına gelince de iki ortak arasında sıkıntıların olduğu kulislere yansıyor. Yüzde 7’lik seçim barajında anlaşıldığı söylense de bunun komisyonlarda ya da genel kurulda yüzde 5’e düşürülmesi sürpriz olmaz. Dar bölge veya daraltılmış bölge konusunda da Cumhur İttifak’ı arasında bir “ittifak” sağlanamadığı da konuşuluyor.
***
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ İÇİN ORTAK METİN
Bu dönemde dikkat çeken gelişmeler de oldu. Millet İttifakı bir yandan Anadolu’yu gezerken bir yandan da parlamenter sisteme dönüş için genel başkan yardımcıları düzeyinde toplantılar yapıyor. CHP, İYİ Parti, SP ve DP’den hukuk veya siyasî işlerden sorumlu genel başkan yardımcılarının ikinci toplantılarını yaptıkları ortaya çıktı. Bu toplantılara Gelecek ve DEVA partilerinden de yetkililer katılıyor. 6 siyasî partinin temsilcisi, Ekim ayı başında da bir araya gelerek, çalışmaları sürdürecek.
CHP, Gelecek Partisi ve İYİ Parti, parlamenter sistem önerilerini kamuoyuna açıklamıştı. Çalışmasını tamamlayan, ancak kamuoyuna açıklamayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, geçtiğimiz günlerde siyasî partilerin bir araya gelerek, ortak çalışma yapması çağrısı yapmıştı.
Partilerin ayrı ayrı hazırladığı parlamenter sistem tekliflerinin tek bir metin haline getirilmesi ve nasıl bir yöntem izleneceği toplantılarda ele alındığı anlaşılmıyor. Ekim ayında yapılacak toplantı veya toplantılardan sonrada ortak bir açıklama ile kamuoyu ile paylaşılması düşünülür.
***
TEKLİFİN GÜÇLÜ GÖRÜNMESİ İÇİN
Burada üzerinde durulan bir konuda bu açıklamanın bu altı partinin genel başkanlarının olduğu bir toplantıda açıklanıp açıklanmayacağı. Böyle olması durumunda “Güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem” teklifi daha güçlü bir şekilde gündeme geleceği konusunda da partilerin ortak bir kanaati olduğu söyleniyor.
Tabiî parlamenter sistem denilince 12 Eylül darbesinin getirdiği eski sistem kast edilmiyor.
Yeni sistemde cumhurbaşkanının yetkilerinden Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile güçsüzleştirilen ve yetkileri azalan Meclis’in güçlendirilmesine, Meclis’in soruşturma açma yetkisinden bütçe yetkisine, denetim yetkilerinden gensoruya, bakanların Meclis’e hesap verebilmesinden tek adam rejiminden nasıl kurtulabileceğine kadar birçok konunun bu ortak metinde yer alması bekleniyor.
Bu toplantılarda 6 partinin ayrı şeyler söylemesi yerine ortak bir metin üzerinde anlaşması da düşünülen yeni sistemin kamuoyunda daha fazla etki meydana getirmesine sebep olacağı da kesin.
***
CHS’NİN GETİRDİKLERİ
Yeni sistemin hayata geçirilmesi sürecinin her aşamasında yer alan Cumhurbaşkanlığı Hukuk Kurulu Başkanvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum yeni sistem eleştirilerine, “Nasıl ki çok partili sisteme geçtikten sonra tek partili sisteme dönüş mümkün olmadıysa, parlamenter sisteme geri dönüş de asla mümkün olmayacaktır” diye bir yorum yapıyor ve büyük bir iddia ortaya koyuyor.
Oysa 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen ve 24 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe giren partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin her geçen gün yürümediği ortaya çıkıyor. Türkiye’yi uçuracağı söyleniyordu, uçurmadığı ortaya çıktı.
Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay’ın, “İktidar blokundan değerli bir sözcü parlamenter sistemi ‘gericilik’ olarak nitelemiş. Bu sayın sözcü. Örneğin Almanya, Avusturya, Avustralya, Belçika, İngiltere, İsveç, Kanada, Hollanda, Japonya gibi en gelişmiş ülkelerin parlamenter sitemle yönetildiğini bilmiyor mu?” diye bir soru yöneltmiş. Bakalım “gerici” diyen AKP Grup Başkanvekili M. Emin Akkaşoğlu’nun buna bir cevabı olacak mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan sistemin birinci yılı dolduğunda “Bundan sonraki süreçte de nerelerde ne gibi aksamalar varsa bunlar da giderilerek yolumuza devam ederiz” derken, parti yetkilileri sistemin “rehabilite” edileceği bu amaçla komisyonlar kurulduğunu söylediler. Sistemde bazı “kireçlenmeler ve tıkanmalar” olduğunu kabul ettiler. Sistemin MRS’nin ve röntgeninin çekileceğini söylediler, ama ne bir hareket ne de bir çalışmadan bahsediliyor. Komisyonun çalışmalarından hiç haber yok.
Eski sistemde cumhurbaşkanı yurtdışına çıktığında Meclis Başkanı vekâlet ederdi, şimdi atanmış cumhurbaşkanı yardımcısı vekâlet ediyor. Meclis’in denetim yetkisi, güvenoyu, gensoru yok. Bütçeyi veto hakkı yok...
İşte yeni sistemin getirdiği bu ve benzeri eksikliklerin nasıl giderileceğinin cevaplarının da verilmesi gerekiyor.