Karabekir, Günlükler’inde Hilafetin kaldırılması öncesi yapılan bazı gizli hazırlıklardan da söz ediyor. O hazırlıklardan biri şudur: 3 Mart 1924’ten evvel, yurdun muhtelif yerlerinde askerî tatbikatlar yapılıyor. Asker olması hasebiyle, bunlara önce bir mana veremiyor. Zaten bir derece uzaklaştırılmış, hatta dışlanmış durumda. Kendisi, o aralar “İsmet’in de yan çizmeye başladığı”nı anlatır.
Karabekir sonunda anlar ki, askerî tatbikatların hedef-i maksadı, Hilafetin yakında kaldırılmasından hoşnut olmayan vatandaşların muhtemel isyanını bastırmak için imiş. İşte bu meselenin detayları:
1924 yılı Ocak ayı başında Latife Hanımla birlikte İzmir’e giden Mustafa Kemal, burada planlayıp başlatmak istediği “Harp Oyunları” meselesini görüşmek üzere, 9 Şubat’ta İsmet, Fevzi ve Kâzım (Özalp) Paşaları da İzmir’e çağırır.
Gariptir, bu gidişattan Karabekir Paşanın haberi dahi olmaz. Bilâhare öğrenir ve kendisi de gitmeye karar verir. Bu tuhaf durum hakkında “Hatırat”ında şu bilgileri verir, Kâzım Karabekir:
“Daireye gittim. Hayrettir ki, bu sabah İsmet ve Kâzım (Özalp) Paşalar İzmir’e gittikleri halde, hiçbiri haber vermedi. Teşyie (uğurlamaya) gidemedim.
“İsmet’in bana karşı ilk yan çizmesi!
“İzmir’de harp oyunu var.”
(Günlükler: 906)
*
Karabekir Paşa, aynı eserinde 13 Şubat (1924) akşamı yatsı vakti İzmir’e vardığını, 14 Şubat’ta ise Harp Oyunları meselesi hakkında önce malûmat, brifing, ardından da bir dizi emirler verildiğini ifade ediyor: Askerin toplanması, mıntıkaların tesbiti, stratejilerin tatbiki için 24 saat süre veriliyor.
Karabekir’in tâbiriyle “Erkân–ı Harbiye–i Umumiyenin hazar mesaisi...”
*
TTK’nın hazırlayıp yayımladığı TC Kronolojisi’ndeki bilgilere göre, 15 Şubat’ta İzmir Orduevi’nde Mustafa Kemal başkanlığında yapılan toplantıda Harp Oyunlarının açılış merasimi yapılır. Açılışta konuşan Mustafa Kemal şunları söyler: “Arkadaşlar! Ehemmiyet ve ciddiyetle beyan ederim ki, Türkiye Cumhuriyeti, mukaddes tanıdığı istiklâl ve hakimiyetini müdafaada müsamahakâr olamaz.” (Age, s. 408)
*
Kâzım Karabekir, “15 Şubat 1924 Cuma” tarihli günlüğünde ayrıca şunları yazar:
“Askerî mahfilde içtima. (Orduevinde toplantı) Vaziyet–i siyasiye münakaşası.
“Haricî vaziyetimiz hakkında İsmet Paşanın beyanatı.
“Benim mütalâatım: On yıl harp ihtimâli yok gibidir. Sonra, İtalyanlar silâhlanacak. Almanlarla anlaşarak Arnavutluku işgale kalkarlar. Sonra Tunus.” (Günlükler: 907)
Bütün bunlar, her ne kadar dünyadaki siyasî ve askerî gelişmeler hakkında bir nevî öngörü mahiyetinde anlaşılmakla birlikte, asıl mesele başka imiş.
*
Karabekir Paşa, günlerce devam eden “Harp Oyunları”nın asıl maksadını yine aynı eserinin aynı sayfasında şu sözlerle vüzûha kavuşturuyor: “Harp oyununda maksat, Meclis’e karşı Hilâfetin lağvı için nümâyiş imiş! Sonradan anlaşıldı.”
Evet, sonradan (3 Mart’ta) anlaşıldı ki, İzmir’de startı verilen ve memleketin her tarafında yaygınlaştırılan bu olağanüstü askerî hareketliliğin asıl maksadı, Hilâfetin kaldırılması çabasına yönelik bir manevradır.
İşte bu manevra, başarıyla yürütülmüş ve istenen sonuca varılmıştır. Üstelik, bu manevra öylesine kamufleli bir tarzda ve öylesine bir gizlilik hali içinde yürütülmüştür ki, Karabekir Paşa gibi dâhiyâne bir şahsiyet bile, ancak iş işten geçtikten sonra vehametin farkına varabilmiştir.
*
Harp Oyunları bittikten sonra, Mustafa Kemal ile diğer paşalar Ankara’ya dönerken, Karabekir Ege taraflarında kalıyor. Ankara’daki gelişmeleri gazetelerden takip eden Karabekir, günlüğünde şu notları kaydediyor:
“29 Şubat 1924; İzmir’deyim: Millet Meclisi’nde Osmanlı Hanedanının memleketten çıkarılması ve Hilâfetin Meclisçe intihabı (seçimi) müzakere olunduğunu gazetelerde yazıyor.
“3 Mart 1924; Balıkesir’deyim: Valiye, Meclis’in Hilâfet’in (lağvı) hakkında vereceği karar tebliğ olunmuş.
“Yeni Erkân–ı Harbiye (Genelkurmay) Kànunu çıktı. Tam diktatörlük.” (Age, s. 909)
Bu tarihte, Hilâfet kaldırıldığı gibi, medreseler kapatıldı ve Fevzi Paşa resmen yeni bir statü ile kurulan Genelkurmay Başkanlığına getirilmiş oldu.
Karabekir Paşa, bütün bu olup bitenlerin tam bir diktatörlüğe yol açtığını ifade ediyor.
(Devamı var)