Ahirzamanda olduğumuzdan ahirzaman ile ilgili Hadis-i Şeriflere ve Kur’an-ı Kerim’in işaretlerine çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Hatta bizden önceki asırlar ve yıllardan çok daha fazla dikkat etmemiz gerekmektedir.

Ancak şeytanın hilesi ile sanki o işaretler bizim için değil de başkası içinmiş gibi ya da kıyamet sanki bizim başımıza değil de çok uzak bir zamanda, başka bir yerde başkalarının başına kopacakmış gibi bir yanılmayla çok enteresan olayları basit olaylarmış gibi yaşıyoruz.

Hadiselerin tam içindeyiz de farkında değiliz, haberimiz yok ya da ilgimizi çekmiyor. Oysa...

Üstad Beşinci Şua’da mana itibarıyla diyor ki; imtihan sırrı devam ettiğinden tövbe kapısını kapatan alamet (Güneşin batıdan doğması hadisesi) hariç diğer alametler teşbihli bir surette gelir, çünkü imtihan devam ediyor. Ancak ilimde râsih olanlar tevil eder ve hâdiseler de bunu doğrular.

Son çeyrek asırda yıl yok ki büyük musibetler yaşamış olmayalım. Yağmur yağsa sel, sıcak olsa kavurucu cehennem! Kazalar, yangınlar, depremler... İlahî ikaz tokatları birbirini kovalıyor.

İki Hadis-i Şerif doğrudan mevzumuzla alakalı:

Birincisi, “Fuhuş yaygınlaşınca yer sarsıntıları olur, idareciler zulüm ve haksızlık yaptıklarında yağmur kesilir.” (Deylemî)

İkincisi, “Bir yerde zina açıkça işlenip faiz açıkça yendiğinde ora halkı Allah’ın azabının gelmesine sebep olmuşlardır.” (Taberânî)

Evet dinimizde zina ve faiz haramdır. Ancak şahsî olarak bu günahlar işlenirse yani umuma şamil olmazsa ve pişman olunup tövbe de edilirse affedilmesi Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinden, merhametinden umulur. Yıllardır hatta asırlardır bu tür günahların şahıslar nezdinde işeniyor olduğunu tahmin etmek zor değil.

Ancak bu günahların, bu yasakların kanunen serbest olarak işlenmesi ve teşviki görülmemiş merhaleler kat etmekte.

Misal mi? KKM (Kur Korumalı Mevduat) teşviki ve zinanın suç olmaktan çıkarılması.

Eşlerden biri zina hâlinde yakalansa bile boşanma sebebi olmuyor.

Faizin adına KKM demekle faiz olmaktan çıkar mı?

Bu faize fetva vermek de Siyasal İslamcı iktidarın Diyanetine nasib(!) oldu.

Evet bu günahlar artmıştır, yaygınlaşmıştır diyorsak başımıza gelen musibetlere de şaşmamamız gerekiyor. Fiilî tövbeler yapmazsak musibetler üzerimize sel gibi akmaya devam edecektir.

Özellikle “Allah’ı unutanlar gibi olmayın ki, Allah da onlara kendi akıbetlerini unutturmuştur.” (Haşir Suresi: 19) buyuran Cenâb-ı Hakk’a karşı muhalefet pozisyonunda bulunan idareciler, hem bu dünyada hem âhirette kendilerini ve milleti musibet, sıkıntı ve azaplara uğratacaklardır.

Cenab-ı Hak, baştakilerin başlarına akıl, kalplerine imân-ı kâmil bahşetsin, yoksa işimiz zor, bilesiniz.

Sağlıcakla kalın.