"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Örümcek ve bugüne bakış

Halil USLU
16 Eylül 2011, Cuma
Kur’ân-ı Kerim’de 69 âyetli Ankebut Sûresi, 114 sûreden bir sûre. Örümcek Cenâb-ı Allah’ın ayrı bir İlâhî san’atı. Ona mukaddes kitabımızda sûre ismi veriyor.

 Cenâb-ı Allah bu zayıf örümcek ağında, onun “Habibini” yok etmeye çalışan Mekke’nin azgın müşriklerini, “Hıra Mağarası”nın kapısında mağlûp etmiştir, harika bir mu'cize ve sır. Nitekim adı geçen sûredeki âyette; “Allah’tan başka dostlar edinenlerin hâli, kendisine ağ ören örümceğe benzer. Halbuki evlerin en çürüğü örümcek yuvasıdır—eğer bilmiş olsalardı.” 1 buyruluyor.
Yeryüzünde yüzlerce cins örümcek yaşar. Bunlar, inşaat mühendisi ustalığıyla ağlar örer, kimyager ustalığıyla zehirler ve iplikçikler üretir ve kurnaz taktiklerle avlanırlar. Küçücük örümcek, kâinattaki yaratılışın mu'cizeliğini ispatlayan canlılardan sadece bir tanesidir... Örümcekler farklı programlar için farklı nitelikte iplikler üretir. Bu ipliklerin tamamının aminoasit kompozisyonları 2 farklıdır ve örümcek tarafından her iplik farklı amaçla kullanılır. Değişik örümcek türleri, sayısı 6-10 arasında değişen iplikçikler üretebilir. Bunların kimisi ağ yapımında, kimisi yumurta kesesi yapımında, kimisi de ağın iskeletini kurmak için kullanılır. Rabbimiz, örümceği bu özelliklere sahip bir şekilde yaratmıştır.
Örümcekler ağ kurmak için kendi vücutlarında ürettikleri ipeksi iplikleri kullanırlar. Çapı bir milimetrenin binde birinden daha az olan bu iplikçik, aynı kalınlıktaki çelik telden beş kat daha sağlamdır ve gerektiğinde normal uzunluğun beş katı kadar esneyebilir. Bu iplik, öylesine hafiftir ki, dünyanın çevresini dönebilecek uzunluktaki bir ipliğin ağırlığı sadece 320 gr. gelmektedir.
Örümceği tam tanımak için 14 asır öncesine gidelim ve günümüzdeki açıklamasını yapalım. Hz. Peygamber (asm) Hicretin ilk adımında Hz. Ebubekir (ra) ile Hıra Dağındaki küçük mağaraya istirahat için sığınırlar. Takipteki müşrikler izi buraya getirirler. Bu küçücük yer İlâhî kudret tecellileriyle doludur. Hz. Peygamber Efendimiz (asm) bir an endişeye kapılan ve üzülen en yakın arkadaşı, sıddık-ı ekber lâkabını alan Hz. Ebûbekir’e (ra) dönerek; “Lâ tahzen, innellahe meanâ”, yani “Üzülme, mahzun olma, Allah bizimle beraberdir”  3 buyurur.
Takipteki müşriklerin başlarından Übeyy ibn-i Halef mağaraya gelir ve bakarlar, “Girelim” sözüne karşı der ki: “Nasıl girelim? Burada bir ağ görüyorum ki, Hz. Muhammed (asm) tevellüd etmeden bu ağ yapılmış gibidir.” 4 Ve geri dönerler. Mağaranın kapısında iki güvercin ve bir örümcek ve ördüğü müthiş perde... Kureyş’in inkârcı  reisleri giremezler.
İki noktanın birincisi: Örümcek sür'atli çalışma içerisinde hem dönerek, hem de dikey olarak koşuşturmasının çalışma hızı saatte 340 km. Bu müthiş çalışması içinde bir santimetre küpte (cm³) 120 bin boğum, yani ilmek atmaktadır. “Örümcek bu kısa zaman diliminde örer mi, dokur mu?” diyen çok inkârcılara, teknolojiden tokat gibi cevap. Kaldı ki; oradaki zat (asm) kâinatın sebeb-i vucudu. Belki de ordaki çalışmanın saatteki hızı 1 milyon km’dir.
İkinci nokta ise: Bugün yine yeni teknik gelişmelerin bize ikram ettiği perdeli camlar. Yani sen içeriden dışarıyı görüyorsun, fakat dışarıdakiler içeriyi asla göremiyorlar. İşte örümcek ağının içindeki ayrı bir sır ve ayrı bir ilm-i hikmet. Bugün tezahür etmiştir.
Hz. Bediüzzaman diyor ki: “Örümceğin hanesi olan ağ en zayıf bir perde iken, o kuvvetli reisleri mağlûp edeceğini göstermekle âyet diyor ki: ‘En zayıf bir hayvana mağlûp olacaklarını faraza bilseydiler, bu cinayete ve bu suikasta teşebbüs etmeyeceklerdi.’” 5
Bundan dolayıdır ki İslâm dünyasında örümceğin yuvasına, ağına müthiş saygı ve hürmet vardır. Düşünce ve tefekkür bazında ise; acaba bizler mübarek örümceğin çalışma hızına kıyasla, hayırlı hizmetlerin neresindeyiz? Ve geçenler kim acaba?

Dipnotlar:
1- Ankebut Sûresi, 41. âyet.
2- Aminoasitler; proteinleri oluşturan temel yapı taşlarıdır.
3- Tevbe Sûresi, 40. âyet.
4- Mektubat, 19. Mektub, 15. İşaret, B. S. Nursî.
5- Emirdağ Lâhikası, B. S. Nursî.

Okunma Sayısı: 3423
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı