"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sağlık sistemi düzelir mi?

Faruk ÇAKIR
22 Ekim 2024, Salı
Sağlık gibi herkesi ilgilendiren bir konuda içine sürüklendiğimiz girdabın farkında mıyız? Son tartışmalar bakılırsa bu sektörce ciddi ‘cete’ler kurulmuş ve para için bebeklerin ölümüne dahi göz yumulmuş.

İddiaların ne ölçüde gerçeği yansıttı muhtemelen yargılamalar sonunda ortaya çıkacak, ama ortada bir gerçek var: Sağlık sistemi ciddi sıkıntılar içinde. 

Elbette bu sıkıntılar bugün ortaya çıkmadı. Hatırlanacak olursa iktidarın en iddialı olduğu konulardan biri de sağlık sektörüydü. Hatta geçmiş yıllardaki yanlış uygulamalardan yola çıkarak, o günler insanlara hatırlatılarak ve bir bakıma da korkutularak “Bizi tercih etmezseniz yine hastanelerde rehin kalırsınız” yollu açıklamalar yapıldı. İnsanlara ilaç kuyrukları hatırlatılarak “Biz mecbur ve mahkümsunuz” mesajı verildi. Elbette geçmiş yıllarda insanları canından bezdiren yanlışlıklar vardı, ama iktidar bu yanlışlara kesin ve kalıcı çözüm bulmak yerine ekseriyetle “makyaj” ve “cilalama”ya önem verdi. Sağlık sisteminin problemleri kökten çözülmediği gibi konu hakkında yapılan ikazlar da dinlenmedi. Neticede iktidarın ilk yıllarından “en başarılı” kabul edilen sistem yeniden tıkandı ve eski günlerde yaşanmayan hatalar ve yanlışlar rutin hale geldi. “Hayır, öyle olmadı” diyen çıkar mı?

Düşünün ki artık “randevu alamıyoruz” şikâyetleri bile unutuldu ve para için çocukların ölümüne sebep olan “çete”leşmelerden bahsediliyor. Hatta bu sebeple onlarca kişi tutuklanmış ve yargılanmayı bekler vaziyette. Mevcut durum “eski”den çok daha kötü hale gelmiş olmuyor mu?

Sağlık sisteminin iyi işlemediği en azından 10 yıldan bu yana söyleniyordu. Başlangıçta telefonla bir gün sonraya alınabilen muayene randevuları önce bir haftaya, sonra 15 güne ve bazı hastalıklar için de randevu alınamaz hale gelindi. Bu hususta vaktinde yapılan uyarılar kesinlikle dikkate alınmadı ve yapılan yeni hastaneler ile sağlık sistemindeki sıkıntılar perdelenmeye çalışıldı. Bir bakıma, “Haytayım, hastayım” diyen babanın öldüğünde mezar taşına yazılmasını istediği vasiyeti gibi oldu: “Hastayım dedum inanmadunuz. Ne oldi şimdi?”

İktidar da “Sağlık sisteminde sıkıntılar var” diyenlere kulak tıkadı ve iş geldi ‘para için çocukların ölümüne sebep olan çeteler”e dayandı. 

Bu hususta doktorlara da kulak vermek faydalı olur. Konu ile ilgili paylaşılan pek çok mesajdan sadece birini hatırlatalım: “Arkadaşlar 22 sene hekimlik yaptım, özel hastanelerde nöbet tutmuşluğum var, kısa bir süre özel hastanede de çalıştım. Çok kurumsal hastaneler (belli vakıf hastaneleri) hariç sürekli hekim üzerinde yönetimin hasta yatırma, hastayı müşahedeye alma vb baskıları vardır. Hekimim cirosu düşünce bir dönem sonra işten çıkarılır.. Devlet hastanesinde de 2003 yılı itibariyle ‘performans’ sistemi denilen saçma bir sistem gelmiştir. Ne kadar iyi hasta baktığın değil ne kadar çok hasta baktığın, cirona göre devlet döner sermaye vermektedir. Sağlık ve eğitimde işler “ciro mantığı” ile yürümemelidir. Sistem başından bozuk kurulmuştur. Ve bozuk düzen devam etmektedir.” (Doç. Dr. Esen Savaş [@DoktorEsenSavas], 19 Ekim 2024)

Bu tespite itiraz olan var mı?

Okunma Sayısı: 251
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı