"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yalansın dünya...

Faruk ÇAKIR
19 Ekim 2024, Cumartesi
Bizi kıskandıklarını ilan ettiğimiz Avrupa Birliği idarecilerini temsilen açıklama yapan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Amerika başta olmak üzere İsrail destekçilerine çok can alıcı bir soru yöneltmiş: “(Gazze’de) İnsanlar bu hızla öldürülürken (İsrail’e) bir ay mühlet?”

ABD Başkanı ve önde gelen idarecileri de “Gazze’de savaşın sona ermesinin zamanı geldi” şeklide mesaj vermeye başladıklarına göre bu çirkin savaşın devam etmesine imkân yok. Tabii ki ABD idarecilerinin bu sözlerinin arkasında durması şartıyla. 

Elbette Gazze’deki katliamın sona ermesi için 50 bine yakın insanın ölmesine gerek yoktu. Daha ilk gün ve ilk haftalarda bu savaş sona erdirilebilirdi. Ne var ki başta ABD olmak üzere müttefikleri savaşın devam etmesine seyirci kaldılar. Hatta İsrail’e maddi ve manevi destek vermek suretiyle İsrail’in zulmüne manen ortak olmuş oldular. İlk günlerdeki beyanlarına bakıldığında “İsrail’e şartsız destek” açıklamaları yaptıkları görülür. İsrail’de desteklerini çekmeleri de zaten kamuoyunun, insanları ve bir bütün olarak ‘insanlığın’ itiraz seslerini yükseltmeleri sonrasında oldu. Ne zaman ki İsrail’in zulmü dünyada duyuldu, ‘insaniyet’ harekete geçti ve her ülkedeki insanlar İsrail’e destek veren siyasetçi ve idarecileri kınadılar. Böylece itirazlar ‘küresel tepki’ye dönüşünce ABD ve destekçisi ülkeler de İsrail’den desteklerini yavaş yavaş çekmeye başladı.

İsrail’in Gazze özelinde ve Filistin genelendi yaptığı haksızlığın, zulmün, adaletsizliğin listesini tutmak bile zor. Çoluk çocuk silahsız sivil insanların ayırım gözetmeksizin katledilmesi, okulların, ibadethanelerin, hastanelerin ve hatta BM mensuplarını bulundukları yerleri bombalamanın başka bir izahı olabilir mi?

Her savaş gibi bu savaşın da bir gün biteceği muhakkaktır. Fakat o günün yakın olması önemli. Belki de yıllar sonra “Bu çirkin savaş nasıl oldu da bu kadar devam edebildi? İnsanlar ve ülkeler buna nasıl seyirci kalabildi?” diye sorulacak. Çünkü hakikaten çirkin ve orantısız bir savaş. 50 bine yakın insanın öldüğü bu savaşta çoğunluğu çocuklar ve kadınlar teşkil etmiyor mu? O halde bu çirkin savaşı kim savunabilir, kim destekleyebilir? Bu kadar açık bir zulmü dünyanın izlemesi, “yalansın dünya” dedirtmez mi?

Söz ve mesajlarla İsrail’i kınayan siyasetçi ve idareciler acaba bu sözlerinde ne kadar samimidir? Çünkü samimi olunsa, bu savaşın bir gün dahi devam etmemesi icap ederdi. Yoksa dünya kamuoyuna “Savaş dursun, İsrail daha fazla insan öldürmesin” derken; perde gerisinde “Sen zulme devam et. Silah ve mühimmat bizden” mi diyorlar?

Hal ve gidişe bakılırsa perde gerisinden zalim İsrail’i destekleyen siyasetçi ve idareciler olduğu akla geliyor. İnşallah insanlık tam uyanır ve bu çirkin savaşı bir an önce sona erdirmek için dünyadaki bütün idarecileri uyarır. Temennimiz ve duamız bu yönde olsun...

Okunma Sayısı: 367
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı