Evimizin bahçesinde; içinde yapraklarının şekli, rengi, özellikleri, meyveleri, çiçeklerinin kalıpları, toprağı tanıyıp analiz ederek kendisine lazım mineralleri tanıyıp miligramlarla ifade edilen miktarda ölçüp tartarak alabilen hassas köklerin proje ve esaslarının kayıtlı bulunduğu fasulye tohumlarını toprağa gömmüştüm.
Akılsız, şuursuz, gözü görmez, kulağı duymaz, ilimsiz toprak minicik tohumun içindeki bu özellikleri tanıyıp ayırdederek mükemmel sanatlı fasulye filiz ve yapraklarını dokuyarak yemyeşil görünümü ile bahçemizi süsledi. Gökteki güneşi ve yerdeki suyu -hâşa-emrine itaat ettirircesine..
Bu kâinat kitabının bir sayfasında, bir satırın bir harfi hükmündeki fasulyeler filiz vermeye başladılar. Herbir harf hükmündeki fasulyelerin üzerinde Allah’ın vahdaniyet mührünü görünce hayretler içinde kaldım. Bu tefekkürümü sizinle paylaşmak istedim. Fasulyelerin, filizlerini sardırmek için kargı dediğimiz sırıkları toprağa batırıverdim.
Tutunacak eli hükmündeki incecik iplerini saat ekranının tersi istikametinde kargıya sarmaya başlamış. Baktım ki bütün fasülyeler aynı tarzda ve aynı yönde sarmışlar. Anladım ki hepsi aynı tarzda ve merkezde eğitilmişler. Demek onların sahibi, maliki, terbiye edicisi birdir. Topraktan rızkını, güneşten ısı ve ışığını veren de birdir.
Bir de ne göreyim bahçemdeki sırık salatalıklar da aynı tarz ve istikamette kazıklara sarılmışlar. Kimya ilmimi hatırıma getirdiğimde maddenin özelliğini taşıyan en küçük parçası olan atomun yapısında elektronlar da çekirdek etrafında aynı tarzda ve aynı yönde dönüyorlar.
Aynı dönüş güneş sistemi içinde, güneş etrafında dönen dünyamız da sağdan sola, batıdan doğuya doğru dönüyor. Diğer seyyareler (gezegenler) de aynı emre itaat ediyorlar. Hatta ay dahi dünyanın etrafında sağdan sola dönüyor. Sistemin merkezi, başı ve imamı hükmündeki güneş de kendi etrafında aynı yönde dönüyor. Dünyamız kendi ekseni etrafında batıdan doğuya, sağdan sola doğru dönüyor.
Astronomi ilmine göre, merkezi galaksi etrafında dönen güneş sistemi gibi sistemler de aynı yerden emir alıyor. Hareketi ve yönü aynı. Bu kadar birlik ve beraberlik tesadüf olabilir mi? Hiçbir akıl bu hükmü kabul etmez.
Demek sultan-ı kâinat birdir. Eşi, benzeri, şeriki yoktur. Emri veren, dev küreleri harekete geçiren, emrine itaat ettiren irade, kuvvet, ilim, kudret, mâlik birdir. Aklın varsa “La ilahe illallah” de kurtul.