"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Barla’da seyahat

Cihan CAMBAZ
16 Ağustos 2024, Cuma
Barla’ya seyahat etmek nasip oldu.

Barla’da kaldığım sıralarda kısa kısa seyahatlere çıktım. Barla’nın içinde kısa turlar şeklindeydi bu. Kesin bir planım yoktu. Sadece bu patika yol beni nereye çıkarırsa oraya gidecektim. Bu yolculuk hangi nasiplere gebeyse oraya doğru yürüdüm.

İlk seyahatimizi çocuklarla yaptık. Sırtımıza çantamızı, elimize de bastonlarımızı alıp Muş Mescidi tarafına yürüdük. Ahşaptan yapılmış eski usul evlerin yanından geçtik. Ardından biraz ileride eski bir camiye denk geldik. Adı Ceşnigir Paşa Camii imiş. Bu cami de Barla’daki diğer camiler gibi, önünde kocaman çınarlarla yan yana duruyordu. 

Barla’da 5 tane böyle cami ve çınar ağacının olduğunu ahali söyledi. Osmanlı’nın önemli simgesi çınarlar, insanları etrafında toplayan birer merkez gibiydiler. Buradan Osmanlı’nın şehir anlayışı ile ilgili önemli notlar öğreniyordum. 

Ağaçlarını sulayan köylü teyzeden ufak bir yol tarifi aldıktan sonra yola devam ettik.

O camiyi biraz geçince, ileride kilise tarafına doğru yürüdük. Kiliseye çıkmak çok yukarıda kaldığı için zordu. Biz de yol bizi nereye götürürse diyerek, sola doğru dönüp dere yolundan devam ediyoruz.

Patikadan görülen yüksek kayalar ve dağlar müthiş bir doğanın içinde olduğumuzu açıkça gösteriyordu. Biraz tepeye, kayalara doğru yürüyelim dedik. Bakalım yakınlaştıkça menziller daha ne manzaralar sunacak.

Kayaları bir keçi gibi sekerken, tepeden seken keçileri izledik. Doğayla uyum içinde nasıl da cesur geziyorlar. İbretlik...

Tırmandığımız kaya dibinde ufak bir mağara oyuğu barındırıyordu. Geceleyin sığınılabilecek bir iki kişilik oyuk vardı burda. Oturduk güneşten korunmak için, serinledik. Çayımızı içtik. Bir iki yılan derisi gördük. Çocuklarla bunun sohbetini yaptıktan sonra aşağı iniş başladı.

Kayalar ve aralarında açılmış ufak tefek yollar, bizi eğri büğrü aşağı dereye indirdi. Derede hiç su yoktu. İçinde bir o kayaya bir bu kayaya atlayarak ilerledik. 

Yeryüzü nimetlerinden böğürtlen mevsimi olduğundan azar azar beslenmeye devam ettik. Enerjimiz yerinde olsun. Bu patika yol, geri Barla’ya Üstadın Cennet Bahçesi dediği Süleyman abinin bahçesinin altındaki su kanalına doğru gidiyordu. Biz de bu yoldan girip Cennet Bahçesi’nden çıkmak niyetindeydik.

Patikayı takip ederken Üstadın evinin tam karşı dağına düşen bir yamaç yoluna doğru, sağ taraftan tepeye tırmanmayı seçtik. Burası koca koca taşlarla düzlenmiş eski bir taş yoldu. Hemen bu yolu çıkarken sağda kocaman bir kaya var. Takriben 4-5 metre eninde düz bir yüzeye sahip bu kayaya çıkmak, manzarayı hissetmek istedik. Ve öyle de yaptık. Kayaya hep beraber çıktık.

Buradan Barla nasıldı acaba? Üstadın evi Barla köyünün mahallelerinin arasında bir ahşap yapı olarak görülebiliyordu. Barla köyünün genel mimarisi daha belirginleşmiş, üst bölgedeki birçok yapı da, bu manzara sayesinde görülmüştü. Barla’ya biraz daha büyük bir gözle baktım.

Bu yürüyüşlerde niyetim biraz da, Barla’yı daha farklı solumaktı. Bediüzzaman’ın gezdiği Barla civarını bir nebze gezmekti. 

Yürümek nice nasiplerin kavşağı. Bir besmeleyle başlayan yol, nice nasipleri içinde barındırır. 

Yollarda gördüğüm mimari yapılar, insanlar, çınar ağacı, hayvanlar, ağaç evler, yüksek kayalar, keçiler ve eski bir taş yol ile büyük kaya bu gezinin nasipleri...

Güneş öğlen sıcağında kavuruyorken, son farkettigim bu dere eteğinde Osmanlı döneminden kalan köprü oluyor. Bu tek kemerli köprü restore edilmiş. Tarihten önemli izler taşıyor. Ecdadımızın hayatı kolaylaştırmak adına yaptıkları, bir nişan gibi yerinde duruyor. Köprüden geçtik. Yaklaşık Üstadın evinin hizasına gelmişiz. Öğle ezanı duyuluyor. Karşımızdaki dik patikayı yan yan çıkarak, Üstadın evinin olduğu sokağın alt sokaklarına denk geliyor çıkışımız. Yine bir patika yolla kendimizi ulu çınarın gölgesinde buluyoruz.

Şairin ‘Mümkün olsa kalacaktım bir ömür boyu Barla’da’ dediği o güzel çınar... Serinliyoruz, su içiyoruz. 

Herkes namaza koşturuyor. Üstadın evinin yanındaki camide vakit namazına yetişmek için, kimi hızlı hızlı caminin merdivenlerini çıkıyor, kimi de alttaki çeşmeden abdest alıyor.

Okunma Sayısı: 648
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı