"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muvazenesiz - Kapanması gereken kapılar -67

Abdülbakî ÇİMİÇ
07 Nisan 2025, Pazartesi
Muvazenesiz; ölçüsü olmayan, mizansız davranan, sınırı belirsiz olandır. Bu insanların etvar ve ahvallerinde ölçü yoktur.

Muvazenesiz adam, telezzüz ettiği, vasfettiği ve hikâye ettiği her şeyde muhakemesiz hareket eder, öyle mana verir. Böylece muvazenesiz olanlar, dinin parlak çok hakikatlerinin perdelenmesine sebep olurlar. Muvazenesiz insan ölçüyü kaçırmış, aşırıya gitmiş, ifrat ve tefrite düşmüştür. Bu seciyede olan insanlar hem aldanır, hem de aldatırlar. Aldatmak ise bir Müslümana yakışmaz. Bediüzzaman da “Fahrolmasın, derim: Biz ki hakikî Müslümanız; aldanırız, fakat aldatmayız. Bir hayat için yalana tenezzül etmeyiz. Zira biliyoruz ki, “İnnemel hiletü fi terkil hiyel”(En büyük hile, hileleri terk etmektir.)”1 tespitini aktarır. Muvazenesiz olan, güzel ahlâkın esasları olan ihlâs, samimiyet, fazîlet, hamiyet, fedakârlık, rıza-yı İlâhî, sevab-ı uhrevî yerine; garaz, menfaat, sahtekârlık, hodgâmlık, tasannu, riya, rüşvet, aldatmak gibi hâllere meydan verir. Hâlbuki ehl-i imanın hak olan mesleği ise, insanları aldatmak veya yanıltmaktan müstağni, münezzeh ve yücedir. İslâm, muvânesiz ve muhâkemesiz söz ve fiillerden beridir. Muvazenesiz, bilerek veya bilmeyerek İslâm’a zarar verir. Mânevî hizmetlerde bulunan fertler muvazenesiz hâl, söz ve fiillerden uzak durmalıdır. Hususan içtimaî hayat içinde mesuliyeti olan insanlar, muvazenesiz hareketlerden beri olmalıdır. Temsil ettikleri heyet, cemaat ve cemiyetlerin hukukunu muhafaza etmelidirler. Şahs-ı manevîye dahil olup ben hürüm, her zeminde fikirlerimi özgürce söyler yazarım demek, doğru değildir. Her meslek sahibi kendi mesleğinin kâide ve hassas düsturları ile hareket ederse muvaffak olur. Meşru olmayan zeminlerde muvazenesiz yazmak ve konuşmak, içinde bulunduğumuz meslek ve meşrebe zarar verir. Meşrûiyet, ancak meşru zeminlerde anlam kazanır.  Onun içindir ki Bediüzzaman “Muvazenesiz ve mizansız olan çok aldanır, aldatır.”2 demiştir.

Muvazenesiz olanlar çıkılmaz bir yola sapar

Bediüzzaman “cahil mutaassıplar, dinde hassas, muhakeme-i akliyede noksan olanlar iyilik zannıyla o bataklık zeminde tohum ekmeye başlamasıyla”3 dinin ölçülerini nazara almadan söyledikleri “muvazenesiz ve muhâkemesiz sözler” ile dine bilmeyerek zarar verdiklerini söyler. Bunlardan bazıları da “gıybeti katle müsavi veya ayakta bevletmeyi zina derecesinde göstermek veya bir dirhemi tasadduk etmek hacca mukabil tutmak”4  gibi sözlerdir. Bu gibi mübalâğalı ve muvazenesiz sözler dinin ölçülerinden aştığı ve taştığı için, zihin ve akıllarda ifsada ve cemiyette fesada sebep olabilmektedir. “Demek, şeriatı isteyenler iki kısımdır: Biri, muvazene ile zarûreti nazara alarak, müdakkikâne meşrutiyeti şeriata tatbik etmek istiyor. Diğeri de, muvazenesiz, zâhirperestâne, çıkılmaz bir yola sapıyor.”5

Demek muvazenesiz, zahirperestâne hareket edenler, çıkılmaz yollara sapıyorlar. Hususan siyasetli cemâatler tabirine uygun topluluklar, yani siyaseti veya bürokrasiyi önceleyen yapılar, siyâset metoduyla İslâmı hâkim kılmaya çalışan ya da siyasal İslâmcı hareketler dediklerimiz muvazenesiz, zahirperestâne, çıkılmaz bir yola sapıyor. Şimdiki hâl-i âlem ve âlem-i İslâm’ın vaziyeti buna şahitlik ediyor.

Bize, muvazene ile zarûreti nazara alarak, müdakkikâne meşrutiyeti şeriata tatbik etmek düşüyor. Bu meşru yolda ihlâs, sadakat ve tesanüd sıfatlarıyla hareket etmek gerekiyor. Muvazenesiz hareket eden, şahs-ı manevîye ağır bir yüktür. Bu yükü şahs-ı manevîye yüklemek büyük bir vebal altına girmeyi netice verir. Allah muhafaza…!

Dipnotlar

 1. Tarihçe-i Hayat, s. 82.

 2. Muhakemat, s. 59.

 3. Divan-ı Harb-i Örfî

 4. Muhakemat, s. 27.

 5. Beyanat ve Tenvirler, s. 104.

Okunma Sayısı: 658
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı