Fikret Çalışkan: “Ven-naziatı ğarka. Ven naşitati neşta”1 [Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara, Andolsun (Mü'minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,] Parantez içindeki manalar nasıl yazılıyor? Başka manalar olabilir mi?”
Boğarcasına ÇeKİp Alanlar
Naziat Suresi, Kur’ân’ın 79. Suresi’dir. Kırk altı ayetten ibarettir. Mekke’de Nebe Suresi’nden sonra indirilmiştir. Adını ilk ayete geçen “ruhları çekip çıkaran melekler, söküp alan melekler” manasında olan “ven-naziat” kelimesinden almıştır.
Surede tevhidden, peygamberlikten, öldükten sonra dirilmekten, kıyamet ve hesap gününün dehşetinden, kıyamet günü yaşanacak hâllerden ve helak edilmiş eski kavimlerden bahsedilir.
Surede aycıca kıyamet hâlleri, hesap, ceza ve mükâfat konuları, Allah’ın birliği, peygamberlik ve öldükten sonra dirilme gibi inanç esasları ele alınmış; Hz. Mûsâ ve Firavun kıssasından bahsedilmiştir.
“Naziat” kelimesi “nezea” fiil-i mazisinden ism-i faildir. Bu fiil “ğarka” kelimesiyle birlikte kullanıldığında, bedenlerde boğulan ruhları çekip çıkaran, söküp alan, kuyudan hızla su çıkarır gibi ruhları çıkaran, kalpten sevgiyi veya kini çekip alan demektir.
“Ğarka”, işe biraz daha şiddet katmıştır. “Ğaraka” boğuldu demektir. “Ğarka” kelimesi “çekip alma” fiiline “boğulan bir şeyi” gibi bir mana yüklüyor.
Neşeta fiiili ise kolaylıkla almak, neşeyle yürümek, sevinçle almak manalarına gelir. Surede “kolaylıkla alan” manasında yine melekler kast edilmiştir.
Bediüzzaman bu ayetten hareketle diyor ki: “Kabz-ı ervah eden taife taifedir”2
Bediüzzaman Hazretleri ilk beş ayeti Yirmi Dokuzuncu Söze almıştır.3 Bu ayetler Yirmi Dokuzuncu Sözün ilham kayağı gibidirler.
Meleklerİn Sıfatları
Surenin ilk beş ayeti aynı vezinde gelmiştir. Şöyle ki:
Vennaziatı ğarka: Hızla çekip alan meleklere. Vennaşitati neşta: Kolaylıkla alan (mü’min ruhları) meleklere. Vessabihati sebha: Havada yüzücü, süzülücü meleklere. Vessabikati sebka: Aldıkları emirleri süratle yapan ve işinin başlına tezce varan meleklere. Felmüdebbirati emra: Tedbirle ilgili her ne emrolunmuşsa, derhal yapan meleklere yemin olsun ki, kabrinizden kalkacak, muhasebe görecek ve amelinizin gözleri korkutan cezasını göreceksiniz.”4
Bu ayetlerde “melekler” adları ile değil, sıfatları ile zikredilmiştir. Sıfatları adları olmuştur. Beş ayrı sıfattaki melekler için yaptıkları iş önemlidir.
Birinci ayette “ğarka” kelimesi ile, dramatik şekilde, kafirin ruhunun boğarcasına çekilip alınacağına işaret ediyor. Burada, kafir ruhunu alan melekler “naziatı ğarka” sıfatıyla anılmıştır. Yani ruhları boğulurcasına girdikleri bedenlerden çekip alan melekler demektir.
İkinci ayet tam aksine ferah ve sürurdan bahsediyor. Bu ayette ruhların bedenlerden tam bir ferah ve sürur içinde alınacağını, bunu ayrı bir melek taifesinin yapacağını anlıyoruz. Yani mü’minlerin ruhları bedenlerinden tam bir neşe ve sevinç içinde alınacakları, bunu ayrı bir melek taifesinin yapacağı anlaşılıyor.
Ruhları Kabz Eden Melekler
Bediüzzaman Hazretleri der ki: “Sulehânın ervâhını kabzeden başkadır, ehl-i şekavetin ervâhını kabzeden yine başkadır.”5
Burada, haşiyede şöyle bir vaka anlatılır:
“Bizde "Seydâ" lâkabıyla meşhur bir veliyy-i azîm, sekeratta iken, ervâh-ı evliyanın kabzına müekkel melekü’l-mevt gelmiş. Seydâ, bağırarak demiş ki: "Ben talebe-i ulûmu çok sevdiğim için, talebe-i ulûmun kabz-ı ervâhına müekkel, mahsus taife ruhumu kabzetsin" diye dergâh-ı İlâhiyeye rica etmiş. Yanında oturanlar bu vakaya şahit olmuşlar.”
Diğer bir haşiyede şöyle geçer:
“Hattâ memleketimizde gayet cesur bir adam, sekerat vaktinde melekü’l-mevti görmüş, demiş: "Beni yatak içinde yakalıyorsun!" Kalkmış, atına binmiş, kılıcını eline almış, ona meydan okumuş. Merdâne, at üstünde vefat etmiş.”
Dipnotlar:
1- Naziat Suresi: 1, 2; 2- Metkubat, s. 409;
3- Sözler, s. 581; 4- Naziat Suresi: 1-9; 5- Mektubat, s. 409.