Önce Hamd, Sonra Salavat
Peygamber Efendimiz’e (asm) salât ve selam etmek biz ümmetinin üzerinde borçtur. Kur’ân’da buyurulur ki: “Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere hep salât (rahmet ve sena) ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve tam bir içtenlikle selâm verin.”1
Peygamber Efendimiz (asm), dua eden bir adamın, dua sırasında Allah’a hamd ü sena etmediğini ve kendisine salât ü selâm okumadığını işitti ve “Bu kimse acele etti.” buyurdu.
Sonra adamı çağırıp buyurdu ki: “Dua ederken, Allah Teâlâ’ya hamd ü senâ ederek başla, sonra O’nun Peygamberine salât oku! Sonra da dilediğin her şeyi iste.”2
Keza diğer bir hadislerinde Resulullah Efendimiz (asm): “Muhammed’e ve onun Âl-i Beytine salâvat getirilmedikçe, yapılan her dua kısıtlıdır.”3
Kurtaran Duayı Okuyun!
Resulullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Siz namazdan sonra, Allah’a hamd u sena edin, sonra Peygamber’e salavat getirin, ondan sonra dilediğiniz duaları yapın.”4
Müslüman coğrafyada böyle hadisler temelinde çok salâvat duaları yapılmıştır. Salâten tüncina duası bunlardan biridir. Bu duâ, Müslüman âlimler, salihler ve kutuplarca okunmuş, tecrübe edilmiş ve tavsiye edilmiştir.
Tecrübe olarak şöyle bir vaka anlatılır: Maneviyat büyüklerinden Ebu Mûsa, fırtınalı bir havada gemiye binmiş. Gemi batma tehlikesi geçirmiş. O esnada Peygamber Efendimiz’e (asm) iltica etmiş ve kurtuluş talep etmiş.
Resulullah Efendimiz’in de; kulağına “Kurtaran duayı (tüncîna duasını) okuyun!” nidası ile seslendiğini duymuş.
Demiş ki: “Ya Resulallah, bu dua hangisidir, biz bilmiyoruz?”
Resulullah Efendimiz (asm) bugün namazlardan sonra elimizi açıp okuduğumuz tüncîna duasını okumuş. Bu duayı bütün gemi yolcuları da okumuş. Nihayet kurtulmuşlar.
Malum dualarımızın önünde ve arkasında salâvat getirip, Peygamber Efendimiz’in (asm) şefaatini istediğimizde o duanın makbul olacağı bildirilmiştir. Salavat getirmek, duanın makbul olma şartlarından biridir.5
Metin ve Mana
“Salâten Tüncina” duası şöyle okunur:
“Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî’il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi’s-seyyiât ve terfe’unâ bihâ ındeke a’lâ’d-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ’l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî’l-hayâti ve ba’del-memât. Amin ya Mucibeddaavat velhamdülillahi Rabbil alemîn.”
Bu duanın manası şöyledir:
“Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (asm) ve onun Ehl-i Beytine salât eyle. Bu öyle değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarırsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirirsin, bizi bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlesin, o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar bizi ulaştırırsın. Âmin. Ey duaları kabul eden Rabbimiz. Âlemlerin Rabbine hamd olsun.”
Dipnotlar:
1 Ahzab, Suresi: 33/56
2 Ebu Davud, Tefrî’u ebvâbi’l-vitr, 23 [1481]; Tirmizî, De’avât, 64 [3477])
3 Mecmau’z-Zevaid, h. no.17278
4 Neylu’l-Evtar, 2/577
5 Mektubat, s. 327