6. Mektubun sonunda kayınpederi, Bedreddin ve hanımı için “Bedreddin’in küçüklüğüyle beraber, büyük talebeler dairesine dahil etmişim. O, küçüklerin büyüğüdür. Ve inşaallah Cenab-ı Hak onun emsâlini çoğaltsın. Bedreddin’in validesine dua ediyorum. Elbette Bedreddin’in hüsn-ü terbiyesinde en mühim hisse onundur. Çünkü onun en birinci üstadı odur.” demiş.
7. Mektubun sonunda Bedreddin ve hanımı için “Bilhassa kayınpederiniz Hacı İbrahim Beye ve muhtereme hemşireme ve mübarek Bedreddin’e çok dua ediyorum. (1) 8. Mektubun sonunda aynı şekilde dua ettiğini söylüyor: “Salisen: Bedreddin inşallah bizlere hakiki bir hayrü’l-halef olur. Allah muvaffak etsin. Kayınpederinize ve hemşireme ve Bedreddin’e dua ediyorum. 9. Mektupta Bedreddin’in hafızlık noktasında hüsn-ü misal olacağını söylüyor: “Böyle herbir harfi bir hazine-i ebediyenin bir anahtarı olabilir bir kudsî kelâmı kalbinde yazmak, ne kadar mukaddes bir hizmet olduğu âşikârdır. İnşaallah, Bedreddin çoklara bir hüsn-ü misal olacaktır, daha çoklarını hıfz-ı Kur’ân’a sevk edecektir. Başta Bedreddin, kayınpederin Hacı İbrahim ve âhiret hemşirem olarak ihvanınızın bayramını terik ve selâm ve dua ediyorum. 11. Mektupta “Bedreddin’e ve validesine ve ceddine dua ediyorum.”
16. Mektubda Re’fet Bey’in kızının doğumu dolayısıyla tebik ediyor ve ismini değiştirmesini söylüyor: “Âsım Bey gibi senin de bir kız evlâdı dünyaya gelmesi, meşrebimizde en mühim esas şefkat olduğu cihetiyle ve şefkat kahramanları kızlar olduğundan ve en sevimli mahlûk bulunduğundan, daha ziyade tebrike şâyansınız. Zannederim, bu zamanda erkek çocukların tehlikesi daha çok. Cenab-ı Hak onu sizlere medar-ı tesellî ve ünsiyet ve evinize küçük bir melâike hükmüne getirsin. “Rengigül” ismi yerine “Zeynep” olsa, daha münasiptir.” (2)
Barla’daki Re’fet Bey’e yazdığı son mektubunda ise, Bedreddin’in başından öperim diyor: “Ve mübarek ve bahtiyar Bedreddin’in başından öperim. O Kur’ân’ı okudukça bana dua etsin. Öyle mâsumun duası inşaallah hakkımızda makbuldür. Onun validesi olan âhiret hemşireme ayrıca dua ediyorum. Bedreddin gibi bir evlât sahibesi olduğundan tebrike şâyandır.
Bedreddin’in okuduğu her bir harf-i Kur’ân’ın, on sevaptan tut, tâ bine kadar uhrevî meyveleri vardır. Hem validesinin defter-i a’mâline, hem hoca ve Üstadının defter-i a’mâline dahi o sevaplar kaydolunur. (3)
Dipnot:
1-Bediüzzaman Said Nursi, Barla Lahikası, s. 178
2-A.g.e, 179
3-A.g.e, 180