Hindistan’ın millî rüesasından “Sarojini Naidu” namındaki büyük kadın Londra’daki “Voking” Camii’nde Müslümanlara hitaben irad ettiği ve “İslâm” mecmuasının 1920 senesinin kânunusani nüshasında neşreylediği nutukta şu sözleri söylemektedir: “Hazret-i Muhammed (asm) tarafından tebliğ ve neşrolunan dinin başlıca meziyetlerinden biri onun taassuptan âzade olmasıdır. Hazret-i Muhammed’in (asm) dindaşları Sicilya’ya hâkim olmuşlar, Hıristiyan İspanya’yı (700) sene idare etmişlerdir. Fakat hiçbir vakit, tebaalarının ibadetine, dinine karışmamışlardı. Müslümanlar, Hıristiyanlığa hürmet etmişler, çünkü kitapları onlara gayr-i Müslimlere karşı müsamahakâr davranmayı öğretmiştir.
Dünyanın bütün büyük edyanı, şu veya bu derecede feragatkâr olmayı öğretmektedir. Fakat Müslümanlık fazileti en samimî hararetle telkin ediyor. İnsanlığa hizmet, Müslümanlığın şiarı ve medarı iftiharıdır. Bundan dolayıdır ki Müslümanlık cihanşümul uhuvvet esaslarını talim ve muhafaza etmiştir. İnsanlık bu esası kabul ve onunla âmil olduğunda mesut olacaktır.”