"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Her şey Allah’ın takdiriyledir

Zekeriyya Kocalan
31 Ocak 2025, Cuma
En küçük atomdan, yıldızlara kadar her şeyi yaratan Allah. Ebette her şeyi görüyor. Her şeyi biliyor.

Her şeye hâkim. Her şeyin dizgini elinde. Her şeye gücü yetiyor. Hiçbir şeyin Allah’a rağmen olması mümkün değil. Hiçbir şeyin Allah’ın kurduğu sistemin dışına çıkması da mümkün değil. Bolu’da yaşadığımız yangın felâketi de.

Bolu’daki yangın hepimizi derinden sarstı. İhmaller, eksiklikler 78 insanımızın ölümü, onlarcasının yaralanmasıyla neticelendi. Bununla beraber bir hakikat daha var ki biz; hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna iman ederiz. Halkımız; “ecel gelmiş cihana baş ağrısı bahane”der ki, doğrudur.

Allah (cc), ecelle ilgili olarak ayetlerde şöyle buyuruyor: “Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O’dur. Bir de O’nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz.”1

“Aranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz.”2

“Hiçbir kimse yok ki, ölümü Allah’ın iznine bağlı olmasın. (Ölüm), belli bir süreye göre yazılmıştır. Her kim, dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.”3

“Bir kimsenin eceli geldiğinde Allah asla ertelemez. Allah yaptıklarınızdan haberdardır”4

Ayetlerde görüldüğü üzere ölümü takdir eden Allah. Sebepler bu takdiri bozamaz. Onun için Allah’ın iradesi dışında ölüm olması mümkün değildir. Allah’ın ilminin, iradesinin, kudretinin dışında bir şeyin olması, olmaması mümkün değildir.

Allah ayet-i kerîme de: “Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dâhilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın”5

En küçük bir sineği bile iradesiyle, kudretiyle, ilmiyle yaratan Allah olduğuna göre; zelzele, yangın, tufanların bilgisi, iradesi ve kudreti dışında olması mümkün değildir.

Her şeyi yaratan Allah, hayat gibi ölümü de yaratandır. Allah Yuhyî ve Yümît’tir. Dirilten ve öldürendir. Bolu’da Kartalkaya’da ki otel yangınındaki ölümleri de takdir eden Allah’tır. Burada ölünler de ecelleri geldiği için ölmüşlerdir. Allah öyle takdir etmiştir.

Bu, yapılan ihmalleri masum gösterme değildir. İhmali olanlar suçludur. Tedbir almayanlar sorumludur. Sorumluluğun faturasını hem dünyada hem ahirette ödemeleri gerekir... Katile Allah, kısas cezasını vermiştir. “Ölümde benim takdirimledir. Onun için katil suçsuzdur” buyurmamıştır. Ölüm Allah’ın takdiriyledir ama katleden iradesiyle katletmiştir.

Onun için; “İhmaller olmasaydı, yaşayacaklardı“ denilmez. Nerden biliyorsun? Allah nasıl isterse öyle karar verir. Mülk onun. İnsan da onun mülkü. Her insana da ölümü tattıracaktır. Azrâil (as) ölümle görevli olması bir sebep olduğu gibi hastalıklar da, yangınlar da, depremler de ve diğer afetler de birer sebeptir. Hayatı veren de alan da Allah’tır.

İhmaller olmasaydı, ölür müydü, ölmez miydi? Ölümlerini sebeplere bağlayan Allah, ihmaller olmasaydı ne yapardı, bilmiyoruz. Allah ölümlerini nasıl takdir ederdi bilmiyoruz. Onun için “Tedbir alınsaydı ölmeyeceklerdi“ ve “İhmal olmasaydı ölmezdi“ diyemediğimiz gibi, “Madem ecelleri gelmiş, ihmaller olmasaydı da öleceklerdi” de diyemeyiz. Ehl-i sünnet mezhebine göre bilinmeyen hakkında hüküm veremeyiz. Bizim için meçhuldür. Kur’ân’a ve sünnete uygun olan, “Gaybı ancak Allah bilir” hakikatini her zaman akılda bulundurmaktır.

O zaman ne denilmesi gerekir? Hiçbir şey denilmemesi, susulması gerekir. Vefat eden kardeşlerimize dualar etmek, yakınlarına teselli vermek, destek olmak gerekir. Ehl-i Sünnet ve Cemaat bunu tercih etmiştir.

Ölen insanlarımız Allah’ın takdiriyle vefat ettiler. Fânî dünyadan bâkî âleme göç ettiler. Rabbim onları ebedî yurduna gönderdi. 6

Bunlar, çok ağır travma geçiren ölenlerin yakınlarını teselli içindir. Yanlışlar ne olursa olsun, Allah onların ömrünü bu kadar takdir etmiş. Biz mü’minler Allah’ın takdirine boyun eğeriz. Acılarımıza sabrederiz. Ama ölenlerin çektikleri musibet ve sıkıntılar, onlar için büyük kazanç olacaktır.

Peygamber Efendimiz (asm), doğumdan dolayı vefat eden kadının; boğularak, yanarak ölen mü’minlerin de şehit sayıldığına dikkat çekmiştir.7

“Amellerinizde orta yolu ve doğruyu bulmaya çalışın. Mü’mine musibet nev’inden her ne ulaşır ise günahlarına bir kefaret olur. Musibet, beklenmedik bir hadise olmuş, ayağına batan bir diken olmuş fark etmez.”8

Netice olarak, yangında ölenler Allah’ın takdiriyledir. Onlar manevî şehittir. Takdir edilen ömür bu kadarmış. Millet olarak duacıyız. Ama yangın; hataların, ihmalkârlıkların, daha çok kazanma hırsının neticesidir. Bu hataların tekrarlanmaması için gereken önlemler alınmalıdır. İhmali olanlar da gerekli cezayaçarptırılmalıdır.

Dipnotlar:

1-En’am Suresi: 2.; 2-Vâkıa Suresi: 60.;

3-Âl-i İmran:145.; 4- Münâfikun Suresi:11.;

5-En’âm Suresi: 59.; 6- Sözler; 26. Söz, 2. Mebhas.;

7- İbni Mace, Cihad, 17.; 8-Müslim, Birr 52.

Okunma Sayısı: 262
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı