Musevî âlimlerinden ve muhakkiklerinden Emanoil Düeş, İngiltere’nin “Kuvarterli Revyo” mecmuasının 254. Numarasında ve 127. Cildinde “ İslâmiyet” serlevhası ile yazdığı makalede mütaalat-ı atiyeyi dermeyan ediyor:
“Arapları İskender-i Kebirin imparatorluğunda daha çok vasi memleketler fethine, Roma Devleti’nden daha büyük bir devleti fakat bu devletin tesisi için geçen zamanın altıda bir zarfında tesise sevk eden Kitab-ı Mukaddes’ten bahsedeceğiz. Finikeliler Avrupa’ya tüccar, Yahudiler Avrupa’ya mülteci veya esir olarak girdikleri hâlde; Bu o kitaptır ki onunla Müslümanlar Avrupa’ya hâkim olarak girmişlerdir. Bu Müslümanlar Kur’ân’ın yardımıyla Avrupa’ya irfan meşalesini taşımışlardı. Filhakika Müslümanlar Garplılara ve Şarklılara felsefe, tıp, heyet, şiir öğretmişler; Yunan’ın ölü dimağına ve ölü irfanına hayat vermişler, bütün dünyayı cehalet karanlıkları ihata etmişken her tarafa nur ifaze eylemişler ve bu itibarla bu insanlar ulûm-u cedidenin temellerini atmışlardı.”