Cenâb-ı Hak insanları kâinatta “eşrefi mahlûk” olarak yaratmıştır.
Bir hadisi kudside Mevlâmız şöyle buyurmaktadır: “Ey Adem oğlu! Bütün mahlûkatı senin için, seni de benim için yarattım.” Tek hücreli mahlûktan tutunda, en büyük canlıya kadar havada, karada ve denizdeki bütün mahlûklar öyle veya böyle insanoğluna hizmet eder.
İnsanlar kimilerinin etinden, kimilerinin sütünden, kimilerinin derisinden istifade ederler. Kimi hayvanları taşımacılıkta, kimilerini de savaşlarda kullanır insanoğlu..
Sadece canlı ve cansız varlıklar değil ay, güneş ve yıldızlar, akan sular, denizler, yağan yağmur, esen rüzgâr yeryüzünde ne varsa hepsi Mevlâmız’ın takdiri ile insanoğluna hizmet etmekle mükelleftir.
Her ne şekilde olursa olsun kendilerinden istifade ettiğimiz bütün hayvanlar insanoğlunun merhametine muhtaçtırlar.
Dünyada ve ülkemizde sözde bir kısım hayvanları koruma cemiyetleri vardır. Bunların büyük bir kısmının hizmetleri reklâmdan öteye geçemez. Müslümanların Kurban Bayramı geldiğinde kurban kesimine karşı çıkarlar. Neol ve yılbaşı için sokaklarda sürüler halinde yürütülen, gezdirilen hindileri görmezden gelirler. Hindileri kesip, kesip yerler. O zaman hayvan koruyucularından ses çıkmaz.
Dünyada bir kısım hayvanların nesilleri azalmış. Kimilerini derileri için, kimilerini dişlerinden dolayı yok etmişler.
Yine bir kısım insanların evlerinde içi boşaltılmış, dondurulmuş, tahnit edilmiş hayvanlar süs eşyası olarak kullanılmaktadır. Sorarsanız onlar da kendilerini hayvan sevenler olarak gösterirler.
Abdullah bin Amr, Peygamber Efendimizden (asm) şöyle bir hadisi şerif rivayet etmektedir: “Bütün canlılara merhamet edin ki, merhamet olunasınız. Bağışlayın ki, Allah da sizi bağışlasın. Vay haline o söz hunilerinin (Bütün duyduklarını söyleyen kimseler) Vay haline o bilerek kötü işlerinde israr eden kimselerin.” (Edeb’ul müfred ter. s. 157)
Bir başka hadisi şerifinde ise Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmaktadır: “Kesilecek bir hayvan bile olsa, merhamet eden kimseye kıyamet günü Allah merhamet eder.” Bu hususla alâkalı Peygamber Efendimizin (asm) bir çok hadisi şerifi vardır… Biz sözü fazla uzatmayalım. Bir kısım cins hayvanları yatak odasına kadar almak, yemek masasında oturtmak, özel arabalarla seyahat ettirmek, bütün hayvanlara karşı vazifelerin yapıldığı anlamına gelmez. Bu ancak şahsî zevk ve tatmin için olan bir hareket olur.
Bizim ecdadımız bilindiği gibi hasta kuşların, hayvanların tedavisi ile bile ilgilenmiş hatta vakıflar dahi kurmuştur. Önemli olan bütün canlılara karşı merhametli olabilmektir. TV ekranlarında poz verip, nutuklar atarak hayvan hakları korunamaz. Hayvanlara merhamet zaten bu değildir. Kendi evinin içinde olanları düşündüğün gibi sokakta soğuktan titreyen sahipsiz ehil ya da ehil olmayan hayvanları da bir nebze olsun düşünebiliyor musun?
Mevlâm hepimizin yardımcısı olsun…