Zamanın Başbakanı Binali Yıldırım, 15 Temmuz 2016 kanlı darbe-i münafıkanesi için “Bir avuç kalkışımcının işi… O gece teşhisi koyduk!” dedi. Demek ki, planlanmıştı!
27 Temmuz 2016 TSK’dan yapılan açıklamada da, “Asker elbiseli teröristlerin sayısı 8 bin 651 kişi, bu rakam TSK’nın yüzde 1,5’idir. Darbeciler 35 uçak, 37 helikopter kullandı, 3 gemi, 3992 hafif silah kullandı. 74’ü tank 246 zırhlı araç da darbeci askerler tarafından sokağa çıkarıldı” denildi. (https://onedio.com/haber/tsk-asker-elbiseli-teroristlerin-sayisi-8-bin-651-723135)
Geride yüzde 98.5, yani, yüz binlerce asker, 10 binlerce subay, astsubay, üst düzey komutanları, yüzlerce uçak, top-tüfek!.. MİT, İçişleri Bakanlığı/Emniyet istihbarat daireleri varken darbe girişimi neden önlenemedi veya önlenmedi? Kuvvet komutanların hepsinin düğüne gitmesi tesadüf olabilir mi? Hepsi izaha muhtaç sırlar!
21 Temmuz 2016’da Reuters’a yaptığı açıklamada bambaşka bir ifade kullanan Erdoğan, 16.00-16.30 civarı kendisini arayan eniştesinin, Beylerbeyi civarında hareketlilik olduğunu, köprüye girişlerin engellendiğini söylediğini aktardı. 30 Temmuz’da ATV-A Haber Ortak yayınında konuşan ise, “O gün 21.15 civarında falan bir şeyin başladığını duyuyoruz. 21.30’da “Eniştem beni aradı, darbeyi ondan duydum” dedi. Bu saatlerden hangisi doğru?
Siz en küçük bir işinizi planlamaz mısınız? Peki, HSYK (Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu) darbe girişimi gecesinin sabahında, 16 Temmuz 2016’da 5 kurul üyesi, HSYK 2. Dairesince 541’i ilk derece idari yargıda, 2 bin 204’ü ilk derece adli yargıda olmak üzere 2 bin 745 hakim ve savcıyı nasıl tesbit edip açığa aldı? Listelerin çok önceden hazırlandığını göstermiyor mu?
“Darbe kimin işine yaradıysa o yapmıştır!” sözü gerçeğin ta kendisi! Zira, dönemin tüm ihmalkârları vazife başında! Ki, 130 binden fazla kişi, çıkarılan KHK’larla kamudaki görevlerinden ihraç edildi. KHK’larla çok sayıda kurum ve kuruluş da kapatıldı! Bütün bunlar bir gecede planlanıp düşünülebilir mi? Demek ki, aylar, yıllar öncesinden planlar yapılmıştı!
Bediüzzaman 31 Mart Vak’ası için şöyle diyordu: “Zaten plânlar serilmişti. İşte o zaman yalan olarak hamiyet maskesini takınan bazı herifler, o ism-i mukaddese tecavüz ettiler. İşte câ-yı ibret bir nokta-i siyah!” (Münazarat, s. 83.) Karanlık noktalar çok! Ve hiç kimsenin kaçarı yok: “Acaba kim vardır ki, küçücük bir tecrübe geçirmemiş ve dememiş ki, ‘Filân adam fenalık etti, belâsını buldu?” (Sünûhat, s. 21)