"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalık imtihanı

Ahmet Cemil Çökren
10 Ocak 2025, Cuma
Hayat, her insan için türlü imtihanlarla dolu bir yolculuktur. Bu yolculukta karşılaşılan en zorlu duraklardan biri de hastalıklardır. Kimi zaman insan bedenini güçsüz bırakır, kimi zaman da ruhunda derin izler bırakır. Ancak, bu zorluğu bir hikmete dönüştürmek, onu bir ibadet vesilesi görmek mümkündür.

Bediüzzaman Said Nursî’nin kaleme aldığı Hastalar Risalesi, işte bu dönüşümün rehberidir. Hastalığın yalnızca bir acı değil, aynı zamanda bir nimet olduğunu, insan ruhunu arındırıp onu İlâhî huzura hazırlayan bir vesile olduğunu öğretir. Bediüzzaman, hastalığı sevdiren kelimeleriyle, her birimizi bu sıkıntılı hâli daha derin bir anlamla kavramaya davet eder.

Hastalar Risalesi’nde Bediüzzaman, hastalığı bir musibet olarak değil, Allah’ın rahmetini ve hikmetini yansıtan bir ders olarak ele alır. O, insanların hastalık karşısındaki zayıflığını, acziyetini ve bu hâlin Allah’a yakınlaşmak için bir fırsat olduğunu derin bir hikmetle açıklar. Risalede yer alan 25 Deva, birer manevî ilaç gibi, hastalıkla mücadele eden ruhlara şifa olur. Her biri, hastalıkları sevdiren ayrı birer hakikati gözler önüne serer.

Birinci devada, Bediüzzaman hastalıkların, peygamberlerin ve evliyaların en sık karşılaştıkları imtihanlardan biri olduğunu belirtir. Allah’ın en sevdiği kullarının bile zorluklarla yoğrulmuş bir hayat yaşadığını hatırlatarak, en büyük sıkıntıları peygamberler çekmiş, onların izinden gidenler de bu sıkıntılardan nasibini almıştır, der. Bu, hastalığın bir imtihan değil, bir terbiye aracı olduğunu gösterir. İnsan, acziyetini idrak ederek Rabbinin rahmetine sığınır. Bu sığınma, ruhu temizleyen ve kalbi yücelten bir ibadet hâline gelir.

Diğer devalarda, hastalığın bir tür menfi ibadet olduğundan bahseder. Özellikle Altıncı Deva’da, bir dakika hastalığın sabrına karşı bir saat ibadet sevabı kazanırsınız, diyerek hastalığın ibadet niyetiyle sabredil- diğinde nasıl bir rahmet kapısı olduğunu anlatır. Bu perspektif, acının göğsüne bir huzur getirir. İnsan, hastalığını bir düşman olarak görmekten vazgeçer ve onu ruhunu olgunlaştıran bir dost olarak kabul eder.

Bediüzzaman, hastalıkların insanı geçici dünyanın aldatıcı güzelliklerinden kurtardığını da ifade eder. Dokuzuncu devada, hastalık, gafletten kurtulmanın bir vesilesidir, der. İnsan sağlıklıyken dünyaya dalabilir, unuttuğu ölüm hakikatine uzaklaşabilir. Ancak bir hastalık geldiğinde, ölümün ve ahiretin ne kadar yakın olduğunu hatırlar. Bu hatırlayış, ku-lun Rabbine daha sıkı sarılmasını sağlar. Böylece hastalık, yalnızca bir bedenî zayıflık değil, aynı zamanda ruhsal bir yükseliştir.

Bu risalenin belki de en etkileyici yönlerinden biri, hastalıkları şikâyet etmek yerine onları nimet olarak gören bir anlayışı teşvik etmesidir. Bediüzzaman, hastalıkların maddî dünyanın yanıltıcı yüzünden sıyrılarak ahirete hazırlanma vesilesi olduğunu vurgular. Örneğin On Üçüncü Deva’da, hastalık, mü’min için bir sadaka hükmüne geçebilir, diyerek sabreden bir hastanın, sevap kazanma noktasında ne kadar büyük bir nimete sahip olduğunu belirtir.

Bediüzzaman Said Nursî’nin Hastalar Risalesi, yalnızca hastalar için değil, hayatın her anında insanın karşılaşabileceği zorluklar için de bir rehberdir. Bu eser, hastalığı bir ceza değil, bir rahmet, bir terbiye ve bir sevap kapısı olarak tanıtır. İnsan bu bakış açısıyla hastalığı yalnızca bir bedensel hâl olarak değil, ruhunu Rabbinin huzuruna hazırlayan bir vesile olarak görür. Bediüzzaman’ın kelimeleri, insana sabır, şükür ve teslimiyet aşılar.

“Hastalığı sevdiren adam” olarak anılan Bediüzzaman, bizlere sadece hastalıkla başa çıkmayı değil, aynı zamanda onu bir nimet olarak görmeyi de öğretir. Her birimiz hayatın türlü zorluklarında onun öğretilerine sığınabilir, bu zorlukları bir hikmet penceresinden değerlendirebiliriz. Bu yüzden Hastalar Risalesi, yalnızca bir kitap değil, Cenab-ı Hakkın hikmetinden yankılandığı bir ses, ruhun şifasını bulduğu bir ilaçtır.

Okunma Sayısı: 339
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı