"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocukları eğitmek

Ahmet Cemil Çökren
12 Temmuz 2024, Cuma
Çocuklar akıl baliğ olmadıkları için nefsani hareket ederler. Velisi olarak anne ve babası onun aklı başına idraki yerine gelene kadar onun adına karar verir ve vermeli.

Şimdilerde medeniyet ve hürriyet adı altında akıl baliğ olmayan çocukları “Serbest bırakın! Ne istiyorsa canı onu giysin, onu yesin, o cinsiyeti seçsin!” gibi bir akım başladı.

Mâalesef bu anlayış ülkemizde de hızla yayılıyor. Bunun ne kadar yanlış olduğunu bir örnekle açıklamak istiyorum.

Deve çölde su bulamadığı, dikende çok su olduğu için dikeni yemek ister. Daha sonra diken damağını kanattığında kendi kanı tatlı olduğundan hoşuna gider. Bu sefer de daha çok diken yemek ister. Eğer nefsini yenemez ise, kan kaybından ölür.

Örnek biraz ağır gelebilir fakat maalesef çocuklarımız çevrenin de etkisi ile nefsani hareket ederler.

Bu yaz aylarında çocuklarımızı tablet, telefon, bilgisayar gibi aletleri sınırlı, kontrollü verelim. Mümkünse vakit namazlarını beraber kılıp ardından ödül olarak (telefon tablet v.s.) verelim.

“Çünki bir çocuk küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkil bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Âdeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer. Bilhâssa peder ve vâlidesini dindar görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanilik verir.

“O halde o çocuk, dünyada peder ve vâlidesine hürmet yerinde istiskal edip çabuk ölmelerini arzu ile onlara bir nevi bela olur. Âhirette de onlara şefaatçi değil, belki davacı olur. Neden imanımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadınız?” (Emirdağ Lahikası)

“Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları hâlde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız yataklarını da ayırınız.” (Ebû Dâvûd, Salât 26)

Kıyafet konusunda da aileler ben giymedim çocuklarım giysin deyip serbest bırakmayalım. Fıtratlarındaki tesettürü incitmeyelim. “Ey îman edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz…” (et-Tahrîm, 6)

Allah hepinizden razı olsun. Bizimkisi bir hasbihal idi. Allah’a emanet olun.

Okunma Sayısı: 1322
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nurenda

    12.7.2024 21:08:15

    Yazınız güzel olmuş fakat namazı sürekli bir ödüle bağlamamakta gerekiyor, namazi sevdirmek dış motivasyon yerine iç motivasyonla olsa çok daha uzun süreli ve etkili olacaktır.

  • Semanur Tunoğlu

    12.7.2024 13:36:41

    Çok önemli hakikatleri ifade etmişsiniz. Ekmekten daha çok bu hakikatlere ihtiyacımız var. Evlatlarımız yanıyor. Allah onları islama bağışlasın, habibi ekremine bağışlasın.

  • Cenk Çalık

    12.7.2024 10:58:42

    Çok ehemmiyetli bir yazı. Evlatlarımız her şeyimiz. Elbette Nebevi tavsiyeler doğrultusunda yetiştirmeliyiz. Modern çağın telefon, tablet gibi aldatmacalarına karşı da teklifiniz gayet yerinde. Allah razı olsun kıymetli ağabeyim. Baki selamlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı