"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

31 Mart Vak’asında İngiliz siyasetinin etkisi

Abdülbakî ÇİMİÇ
15 Mart 2021, Pazartesi
Bediüzzaman’ın Hayatı’ndan Tesbitler (80)

31 Mart Vak’ası’nın arkasında bazı kesimler ciddî mânâda “İngiliz İstihbarat Servisi’nin bulunduğuna dair değerlendirmelerde bulunmuşlardır.” 1 Bu değerlendirmeler dikkatle incelendiğinde 31 Mart’ın arkasında İngiliz İstihbaratı’nın bulunduğuna dair düşünceler hiç de yabana atılacak cinsten değildir. Burada İngiliz siyasetiyle ilgili Bediüzzaman’ın da tesbitlerine yer verelim. Bediüzzaman’a İ. G. Z. siyaseti hakkında sorulan soru ve cevap şöyledir:

“Suâl: Neden bu kadar İ. G. Z. siyaseti galip çıkar?

Cevap: Siyasetinin hâssa-i mümeyyizesi, fitnekârlık, ihtilâftan istifade, menfaat yolunda her alçaklığı irtikâb etmek, yalancılık, tahripkârlık, hariçte menfîliktir.” 2 

İngiliz siyaseti, bu mümeyyiz sıfatları ile 1876’da I. Meşrûtiyetin ilânıyla harekete geçmiş ve Rusları tahrik ederek meşhur Doksan Üç Harbi’ni (1877-78) çıkararak Osmanlı ve Âlem-i İslâm’ın kurtuluşu olacak olan hürriyet güneşini küsûfa tutmuştur. 

Bu meyanda Yakın tarih araştırmacısı olan ve Yeni Asya Yazarlarından M. Latif Salihoğlu’nun 31 Mart Vak’ası ile ilgili bir programda yapmış olduğu tesbitlere yer verelim:

“31 Mart Vak’ası 112 sene önce oldu. 31 Mart Vak’ası’nın öncesi ve sonrası vardır. Arka planda ne var? Ön planda olanlar belli. (Görünürde ön planda) Hareket Ordusu var. Hareket Ordusu’nun kumandanları var. Gayet kaba, gayet vahşi, gayet zalimlikle bilinen Mahmut Şevket Paşa gibi kimseler var. Bir de Hareket Ordusu’nun kurmay heyeti var. Bunlar pek bilinmiyor, pek nazara verilmiyor. Beş kişilik Kurmay heyeti var. Esas işleri bunlar sevk ve idare ediyor. Önde görünen kumandan bir nevi kukla gibidir. Onu istedikleri gibi oynatabiliyorlar. Bu kurmay heyetinin beşi de Selânik doğumludur. Kırk bin civarında Balkanlar’dan topladıkları çoğu da eğitimsiz insanlar var. O kırk bin kişinin yarısı Balkanlar’dan toplama eşkıya gruplarıdır. Derme çatma ordu deniliyor bunlara. Diğer tarafta kim görünüyor? İşte aktörlerden Padişah Sultan Abdülhamid. O hedef tahtasında. Başka kim var? Derviş Vahdetî. O da Hareket Ordusu Selânik’ten kalkıyor Yeşilköy’e Ayastefanos’a geldiği vakit Derviş Vahdetî kayıplara karışıyor. Yani onun da bu hadisede rolü vardır. İnsanları (isyana) sürüklemiştir, kışkırtıcı rol oynamıştır. Hatta çoğu kişi bilmez, Volkan Gazetesi’nde yazdığı son yazılarda, durum iyice ağırlaştığında, ortam iyice gerildiğinde, şunu yazıyor Sultan Abdülhamid’e hitaben: “Ne Ahrârlar’ın dediğini yapın, ne İttihatçıların dediğini yapın.” diyor. Yani (o zamanlar) Ahrârlar, Ahrâr-ı Osmaniye Fırkası muhalefet partisidir. Fakat, iktidar onun elinde. İttihatçılar’dan doğru dürüst hükümet edecek adam yok, devlet adamı yok. Komitacı adamlar hep ön planda. Onun için Ayan Meclisi’nde Ahrârlar ve bir kısım Mebusân Meclisi’nden Ahrâra geçmiş olanlar ve bağımsızlardan bir hükümet teşkil ediliyor. 1908’den 1909’un Nisan’ına kadar. İttihatçılar ikide bir homurdanıyor. Bunlarla olmaz, istediklerimizi yaptıramıyoruz bunlara diye. (İttihatçılar) Tetikçiliğe başladılar. Gazetecileri, fikir adamlarını infaz ettiler. Ulu orta (her) yerde tedhiş hareketleri, terör hareketleri (yapılmaya başlandı). Tabiî gitgide ortam geriliyor. Aslında ortamı germeye çalışan dahili bir odak var. Bunlar Selânik komitesidir. Bir de harici odak olarak tekrar ifade edelim İngiltere, İngiliz siyaseti (var). Burada belgeleri var, bu kitapta. 3 Şimdi Profesör olan Mim Kemal Öke’nin Sultan Abdülhamid dönemini anlatan doktora tezi (bu kitap). Bu doktora tezinde İngiltere’nin rolünden bahsediyor. Hem I. Meşrûtiyet’in inkıtaa uğramasında, hem II. Meşrûtiyet’ten sonra 31 Mart Vak’ası ve I. Dünya Savaşı’na girilmesinde İngiltere’nin etkin rolünden bahsediyor bu kitap. Târihe şahitlik eden belgeler var bu kitapta. Buradaki belgeler neyi anlatıyor? 135. sayfada İngiltere ve Rusya’nın antlaşmasından bahsediyor. Meşrûtiyet ilân edilir edilmez; “Bu meşrûtiyeti boğmamız lâzım.” diyor. İngiliz siyaseti bu. “Bu Meşrûtiyeti boğmazsak, bütün sömürgelerimizi kaybederiz.” diyor. “Başta Mısır olmak üzere, bütün sömürgelerimizi kaybederiz.” diyor.

I. Meşrûtiyet’in ilânı ile (1876) İngiltere telâşa kapıldı. O vakit dünyadaki en büyük sömürgeci ülke olan, iki yüz sene boyunca iki yüz milyon İslâm toplumunu sömürgeleştiren İngiltere telâşa kapıldı. Dedi ki; “Eğer bu Meşrûtiyet, meclis, parlamento, Osmanlı’da oturursa biz dünyadaki bütün sömürgelerimizi kaybetmeye başlarız.” Çünkü meclisler, parlamentolar şahs-ı mânevîler, sömürgeciliği kabul etmez. Tek adamcılığı kabul etmez. Krallığı kabul etmez. Valiyi de kabul etmez. Yani valilerle idare ediyorlardı ülkeleri. Bunları da kabul etmeyecek diyor. En başta Mısır başlayacak, çok enteresan tesbitleri. Yani Türkiye’den sonra Meşrûtiyete, Hürriyet’e en yakın olarak Mısır’ı o zaman anlatıyorlar. Tabi büyük bir ülke, o da Arap dünyasını temsil ediyor. Veya lideri konumunda. Bunları kaybederiz diyor. Ne yapıp ne etmeli, Türkiye’nin başına bir savaş açmalı. İşte Doksan Üç Harbi’nin Birinci Şuâ’da da anlatıldığı gibi arka planında hazırlayıcısı, planlayıcısı, İngiliz siyaseti diyor. İngilizler Rusya’yı kışkırtarak ne yaptı? İslâm’ın parlak bir güneşini setr etti. Bulut çekti. İslâm’ın parlak güneşi nedir? Meşrûtiyettir. Yani Meşrûtiyet ve hürriyet. Yani I. Meşrûtiyet bu şekilde dahildeki Selânik komitesi ile, hariçteki İngiliz siyasetinin bağlanmaları ve birleşmeleri neticesinde I. Meşrûtiyet boğduruldu. Mutlakıyetçi Tek Adam da, savaşı bahane ederek I. Meşrûtiyeti askıya aldı. Zaten bu diktatörlük hevesleri hep buradan doğuyor. Bir bahane çıksın, şöyle bir sebep çıksın, bir hadise çıksın, bütün hakkınızı hukukumuzu askıya alalım. Sebep de hazır. Vatan tehlikede, millet tehlikede, padişah tehlikede, Reis tehlikede. Ee, ne yapalım? Bütün insan hak ve hürriyetlerini askıya alalım.” 4

İşte böylece 31 Mart hadisesinin de arka planında İngiliz siyasetinin varlığı ve etkisi açık olarak belgelerle ortaya çıkmış oluyor. İngilizler’in hem Ruslar’ı kışkırtarak Doksan Üç Harbi ile I. Meşrûtiyeti askıya aldırması; hem de Selânik komitesi ile birlikte hareket edilerek II. Meşrûtiyet’in askıdan indirilerek hürriyetin ilân edilmesi sonrasında 31 Mart Vak’ası ile Meşrûtiyet ve hürriyetin boğulması; hem de Ahrâr ve Hürriyetçiler’in perişan edilerek iktidardan düşürülmesi, sonrasında da şiddetli istibdata geçilmesi tesadüfî olamaz.

Dipnotlar:

1- Öke, Siyonizm ve Filistin Sorunu, s. 127. 

2-Eski Said Dönemi Eserleri (Tuluat), 2020, s. 413.

3- Mim Kemal Öke, Sultan Abdülhamid Dönemini Anlatan Doktora Tezi, s. 135. 

4- https://www.yeniasya.com.tr/video/31-mart-hadisesi_537830

Okunma Sayısı: 3265
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdübaki Çimiç

    15.3.2021 19:43:51

    Muhterem Ali bey, bahsettiğimiz kaynak kitap elimize ne yazık ki ulaşamadı. Ancak M.Kemal Öke'nin "Siyonizm ve Filistin Sorunu kitabının 127. sayfası ve yine Mim Kemal Öke'nin Sultan Abdülhamid Dönemini Anlatan Doktora Tezi, s. 135'te ilgili belgelerin mevcut olduğu bizzat kitap sayfası gönsterilerek izah edildi. İlgili videoyu https://www.yeniasya.com.tr/video/31-mart-hadisesi_537830 linkinden izleyebilirsiniz. Bu belgelerin yazıya eklenememesi elbette bir noksanlık,ancak hiç eklenmeyeceği anlamını da yoktur inşallah. Selamlar.

  • Ali

    15.3.2021 16:29:51

    Muhterem Çimiç, ingiliz müdahelesi en ince ve sinsi müdahele tamam.Amma ; 1876 da ; şu şu mantıkla yer almıştır, 31 martta şu şu mantıkla yer almalı. Şimdi böyle deil olmaz ve üstad biyografisine bu tahminler yakışmaz. Mesela M.Kemal Öke' den hiç olmazsa 2 deli, karine niye sunulamıyor? En iyisi tek parağrafta; ingiliz parmağı olmadan olmaz ama elimizde delil yok bulamıyoruz demek daha doğru..

  • Sezai MUMCU

    15.3.2021 05:52:11

    "31 Mart Vak’ası 112 sene önce oldu" GÜZEEEELLL Dessas Ingiliz W.E. GLADSTONE tarafindan AVAM KAMARASINDA KUR'ANin ya IMHASI veya MÜSLÜMANLARI KUR'ANDAN UZAKLASTIRMA PLANI 1894 te elinde KUR'AN nüshasiyla aciklamasindan buyana 127 sene gecti ve GLADSTONE PLANINI LOZANDA bize kabul ettirdiler. Risalelerde gecen bu dehsetli OLAY'dan bugün bu makalede niye bahsedilmedi ANLAMIS DEGILIM! Ve ayni Ingiliz Türkiye'de Kemalizmi ve PKKyi kurmustur, Cuntalarin herbirinde parmagi vardir. Ya bizzat ya ŞÜREKALARI ABD, Kanada, ANZAK, Fransa vs üzerinden.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı