Kur’ân-ı Kerîm’in asrımızdaki tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatı ile hemhal olmak (evimizde şahsî/özel olarak ya da kardeşlerimizle birlikte) okumak ruhumuzu dinlendiriyor, nefes aldırıyor.
Bediüzzaman Hazretlerinin ruha gıda hükmünde olan (ilimlerin esası, şahı ve padişahı) iman hakikatlerini hava, su, ziyaya benzetmesinin ne kadar da doğru olduğunu tüm duygularınızla hissediyor, tadıyorsunuz.
8-29 Temmuz tarihleri arasında hanımlara yönelik İstanbul Ümraniye’de düzenlenen 21 günlük “Hızlandırılmış REM Risale-i Nur okuma programı” da böyle özel programlardan biriydi. Ardından 7 Ekim itibariyle İstanbul Şirinevler’de beş genç arkadaşımızla birlikte Yıllık REM okuma programımız başladı. Bu Rabbimizin bir fazlı ve ikramı.
ÇALIŞMA KONULARI
Okuma programında müzakereli olarak çalışılacak konular şöyle: Tevhid, Haşir, Kader, Beka-i Ruh ve Melaike, Ubudiyet-adalet, Nübüvvet, Meslek-Meşreb, Mucizat-ı Kur’an, Eski Said Dönemi Eserleri, Lahikalar-Müdafaalar, Kavram çalışmaları... Dersler soru ve cevap bölümleriyle renklenecek. Ayrıca konusunda ihtisas sahibi ablalarımızın ilgi çeken farklı konularda hazırlanmış olduğu seminerlerin sunumu yapılacak. İstanbul’un farklı mahallerindeki Risale-i Nur derslerine katılım sağlanacak. Süleymaniye’deki Yeni Asya Vakfı’mızda organize edilen seminerlerimize de iştirak edilecek.
Velhasıl, sadece program için gelen kardeşler değil, derslere giren, seminerler veren ya da mahal derslerine iştirak eden ablalarımız için de REM kendini geliştirmeye yönelik istifadeli feyizli bir faaliyet olacak. “İnsan bu âleme ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir” (Bediüzzaman Said Nursî, Sözler) hakikati hepimizde inkişaf edecek inşallah.
İLİMLE CENNETİN YOLU KOLAYLAŞIR
Efendimizin (asm) mü’minleri ilim tahsiline şevklendiren sayısız hadisleri mevcuttur. İşte bunlardan ikisi: “Bir kimse, ilim elde etmek arzusuyla bir yola girerse, Allah o kişiye Cennetin yolunu kolaylaştırır. Muhakkak melekler yaptığından hoşnut oldukları için ilim öğrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarını gererler. Göklerde ve yerde bulunanlar, hatta suyun içindeki balıklar bile âlim kişiye Allah’tan mağfiret dilerler. Âlimin âbide karşı üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler altın ve gümüşü miras bırakmazlar; sadece ilmi miras bırakırlar. O mirası alan kimse, bol nasip ve kısmet almış olur.” (Ebû Dâvûd, İlim 1; Tirmizî, İlim 19)
“Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye Cennetin yolunu kolaylaştırır.” (Müslim, Zikr 39. Ayrıca bk. Buhârî, İlim 10; Ebû Dâvûd, İlim 1)
HÜLÂSA
“Nur şakirtleri mümkün olduğu kadar her yerde küçücük bir dershane-i Nuriye açmak lâzımdır. Gerçi herkes kendi kendine bir derece istifade eder; fakat herkes herbir meselesini tam anlamaz. İman hakikatlerinin izahı olduğu için, hem ilim, hem mârifetullah, hem huzur, hem ibadettir. Eski medreselerde beş on seneye mukabil, inşaallah Nur medreseleri beş on haftada aynı neticeyi temin edecek ve yirmi senedir ediyor.” (Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lahikası II)
Cümleleri kolay yollarla çöldeki Cennet bahçelerine ulaşmanın formülünü sunmuyor mu?