29 Ocak 2012, Pazar
“Ermeni soykırımını inkâr” yasasının Fransız meclislerinde kabulü ile birlikte yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu sayede sağduyulu ve gerçekçi bir politika izleyerek olumsuz gibi görünen birçok husus iyi bir yöne çevrilebilir ve karanlık yakın tarih geçmişimizle hesaplaşabiliriz.
Öncelikle şunu çok açık bir şekilde gördük ki bize dost gibi görünen birçok Batılı ülke, aslında elinden gelse bir kaşık suda boğacak kadar düşmanımızmış. Fransa değil yirmiye yakın ülke benzer yasalar çıkarmış durumda. Bediüzzaman demiyor muydu; “Bu medenîlerden çoğu, eğer içi dışına çevrilse, kurt, ayı, yılan, hınzır, maymun postu görülecek gibi hayale gelir.” İşte görüyoruz ki Türklerin İslâm’a olan bağlılıkları yüzünden akıllara ziyan bir kanunu dahi kabul edebiliyorlar.
Fakat bizlerin onlar gibi olmamıza, seviyemizi düşürmemize gerek yoktur. Bir kere olanda hayır vardır. Her şey ya bizzat ya da neticeleri itibariyle güzeldir. Şimdi bu Batılı ülkelerin yasaları sayesinde kahraman ecdadımızın üzerine atılmış iftiralardan kurtulma şansına sahibiz artık. Zira tarihimizin uzmanlar tarafından yeniden ele alınıp tarafsızca değerlendirilmesi gerekiyor.
Hükümetimiz üzerinde çok önemli bir görev var. Arşivlerimizin ve de özellikle Genelkurmay’daki askerî tarih kayıtlarının örtüsünün kaldırılması şart oldu. Merak etmesinler devletimize bir şey olmaz. Eğer suçlu varsa bunun sorumlusu kişiler ortaya çıkar ve problem bire indirilerek küçülür. Halihazırda bütün millet olarak üzerimize kalıyor. Böylece memleketimiz de haksız ve yersiz iftiralardan kurtulur. Zaten aradan 100 yıl geçmiş, olaylardan mesul tutulan kişiler şimdi toprak altında hesap gününü bekliyor.
Yok, eğer “Ben bu arşivleri açmam, devletimin kuruluş yıllarında yaşadığı sırları kimseyle paylaşmam” diyorsanız işte o zaman canımız daha çok yanacaktır. Tarihçilerin ve araştırmacıların “Bak adamın suçu var ki gizlemeye çalışıyor” ithamlarına maruz kalırız. Zaten bu güne kadar arşivler kapalı tutulduğu için bu sıkıntıları yaşamıyor muyuz?
Öyle ki bir gemi seferinde Senegal’de bulunduğum sırada Müslüman kardeşlerimizden Türklerin Ermenilere zulüm ettiğini işittim. İki Senegalli mühendis, almış oldukları eğitim sebebi ile Osmanlıların Ermenilere soykırım yaptığını söyledi.
Elimden geldiği, dilimin döndüğü kadar bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım. Ruslarla savaşta olduğumuzu, isyancıların sürgüne gönderildiğini söyledim. Ölen masum Ermeniler için bütün insanlar gibi bizlerin de üzüldüğünü, suçlu olarak yakalanabilenlerin cezalandırıldığını ifade ettim.
Bu olaydan anladım ki aleyhimizde hep olumsuz ve fena propaganda yapılmış. Bizleri çok kötü anlatmışlar. Tarihçilerimiz, araştırmacılarımız uyumuş kalmış. Ne yapsınlar bütün arşivler kapalı, kendilerine göre mazeretleri de var. Hiç olmazsa haklı olduğumuzda şüphe olmayan noktaları anlatmalıydık.
Yakın tarihimiz akıl almaz yalanlar ve gerçek dışı (sanal) hikâyelerle doludur. Kahramanlar vatan haini, bozguncu ve dalkavuklar, kahraman ilân edilmiştir. Örnek mi istersiniz; Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Çerkez Ethem ve daha nice İstiklâl Savaşı gazileri birer hain olarak suçlanmış bir kısmı evine hapsedilmiş diğerleri ise yurt dışına canını zor atmışlardır.
Ne yazık ki İngiliz-Fransız propagandası da resmî tarihe uygun bir siyaset izlemiş gerçek dışı bir tarih ile karşı karşıya kalmışız. İnsanlar olup biteni bu önyargılı tutumdan öğrenerek eserler yazmaya kalkışmış yakın tarihimizde sapla saman birbirine karışmıştır.
İşte Fransızların basit hesaplarla çıkardığı bu yasa şimdi tarihimizi gerçek şekli ile öğrenmek için bize bir fırsat sunuyor. Bu yüzden üzülmeye gerek yok. Meydana çıkan sonuçlardan ders çıkarmasını bilmeli gerçek dost ve düşmanlarımızın kimler olduğunu görebildiğimiz için bir daha şükretmeliyiz.
Tarihimizi gerçek şekliyle öğrenmek için yapmamız gereken çok iş var. İşe arşivlerimizin araştırmacıların emrine açılması ile başlamalıyız, vesselâm…
Okunma Sayısı: 1884
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.