OYAK’ın, demokratik bir ülkede olmaması gereken bir yapılanma olduğu ifade edilmektedir. Adı her ne kadar Ordu Yardımlaşma Kurumu olmasına rağmen, Silâhlı Kuvvetler mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı bizzat üyeleri tarafından dile getirilmektedir.
Artan şikâyetler üzerine nihayet Meclis, OYAK Komisyonu talebi ile Sayıştay ve hazine müfettişleri kurumda hem malî hem de idarî inceleme yapmak zorunda kaldı. Kurulduğu günden bu güne kadar yani 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra 51 yıldır denetlenemeyen OYAK, artık denetlenecek. Yakında denetleme raporları açıklanır.
Alt komisyon başkanı milletvekili İsmail Aydın, şikâyetçileri dinledikten sonra “Gördüğüm eksiklik kişinin ödediği prim esasına göre değil de rütbe esasına göre prim dağıtıldığı. Çok bariz uçurum görüyorum. OYAK bugüne kadar vergi vermediği gibi denetlenemiyor da. Bu sorunlar tamamen 1960 İhtilâli kanunu ürünü. 1961’de çıkarılan OYAK kanunu anti demokratik unsurlar içeriyor” demiş.
“OYAK’ın 60 küsur iştiraki var. Bu şirketler Ticaret Kanunu’na göre denetleniyor. OYAK kurumunun üst yapısı, kendisi denetlenmiyor. Yurtdışı iştirakleri olan holdingleşmiş devasa bir yapıyı denetlemek kolay değil. İşin temelinde OYAK kanunu var. Sıkıntı oradan kaynaklanıyor. OYAK kurumunun kendisi, kanun gereği vergiden muaf. Kendi iç denetimlerini denetimden sayıyorlar” diyerek açıklamada bulunmuş. Komisyona ulaşan OYAK’la ilgili şikâyetler şu şekilde sıralanıyor:
1. OYAK üyelerine kesintileri ile orantılı adil ödeme yapılmıyor. OYAK, zorunlu olarak kestiği parasını çarçur etmekte, gelirlerini adil olmayan bir şekilde dağıtmaktadır.
2. Piyasa işlemleri ile (borsa, takas, kredi vs.) iştirakçiler zarara uğratılmaktadır.
3. Astsubaylar, OYAK yönetiminde yeterince temsil edilmemektedir. OYAK, iştirakçilerinin çoğu astsubay olmasına rağmen adeta bu büyük kesimi görmezden gelmektedir.
4. Generallerin akrabaları işe alınarak, piyasada yüksek ücretlerle çalıştırılmaktadır.
5. OYAK, haksız yere yedek subayların maaşını kesmekte, karşılığında hiçbir para iade etmeden iştirakçisinin ilişiğini kesmektedir.
7. OYAK, adı gibi yardımlaşma kurumu değildir. Yönetiminde kesinti yapılan askerler adaletli bir biçimde temsil edilmemektedir. Emekli olan ve halen görev yapan iştirakçilerin % 95’i bu kurumdan ve yönetiminden memnun değildir.
Elbette iddialar bu kadarla sınırlı değil, daha birçok usulsüzlük ve haksızlık var. Bunları yazmak için yerimiz yetmez. Fakat örnek olması bakımından kendi yaşadığım bir haksızlığı gözler önüne sermek istiyorum. Belki bu sayede denetim yapacak uzmanların gözü açılır ve yapılan adaletsizlikleri görüp çare bulmaya çalışırlar.
Ben de OYAK’tan emekli geliri alıyorum. Tamı tamına 11 TL. Yazı ile yazayım “on bir Türk lirası”. Üç ayda bir 30 küsur lira veriyorlar. Hâlbuki bir generale emekli olduğunda 600 bin lira ikramiye verildiğini duyunca bu ne biçim bir dağıtım anlamakta güçlük çekiyorum, vesselâm…