Devr-i âlem yani dünyanın etrafını dolaşma düşüncesi yüzyıldan fazla bir müddettir insanların hayalini kaplıyor. Edebiyat eserlerine konu olan “devr-i âlem” eserleri hâlâ güncelliğini korumaktadır.
Meşhur yazar Jules Verne’nin “80 Günde Devr-i Âlem” isimli romanı klâsik kitaplar içinde önemli bir mevkiye sahip olmuştur. Bunun en önemli sebebi ünlü Portekizli kâşif Magellan’dır. Dünyanın yuvarlak olduğunu kabul etmeyen bağnaz kişileri ikna etmek gayesi ile yola çıkan Magellan, Endonezya kıyılarında yerlilerle savaşmış ve öldürülmüştü. Lâkin diğer denizciler yollarına kaldıkları yerden devam etmişler ve daima batıya doğru giderek sonunda doğudan çıkıp geri gelmişlerdi.
Dünyada çok az kişiye nasip olan devr-i âlem macerası hâlâ devam ediyor. İşin ucuna bir de rekor kırma sevdası eklenince denizcilik camiasında ayrı bir yarışma heyecanı başlıyor. Hatta devlet başkanları tarafından ödüller kazanmak ve bu sayede meşhur olmak birçok denizcinin hedefi olmuş durumda.
İşte bunlardan bir tanesi olan Fransız gemi kaptanı Loick Peyron ve 13 kişilik mürettebatı, dünyanın etrafını yelkenliyle 45 gün, 13 saat, 42 dakikada dolaşarak yeni bir dünya rekoru kırdı.
Banque Populaire V isimli katamaran yelkenlisi ile 6 Ocak 2012 Cuma günü Fransa’nın Brest limanına ulaşan kaptan, gemiyle dünya turunu en kısa zamanda tamamlayanlara verilen Jules Verne ödülünü de kazandı.
52 yaşındaki Peyron rekoru kırdıktan sonra yaptığı açıklamada, “Çok gururluyuz, ancak hız yüzünden çok yorulduk. Kımıldamayan bir yatağın keyfini çıkaracağız ve kafamızı yastığa vuracağız” ifadelerini kullanarak yaptıkları işin ne derece güç olduğunu anlattı.
Peyron ve ekibini limanda coşkulu bir kalabalık karşıladı ve Fransa Cumhurbaşkanı kendisini tebrik etti. Rekorun eski sahibi 2010 yılında Groupama III adlı yelkenliyle dünyayı 48 gün, 7 saat, 44 dakikada dolaşan yine Fransız kaptan Franck Cammas’a aitti. Cammas da 14 kişilik ekibi, başarılarından dolayı kutladı.
Bu ödüller ve yarışma sayesinde gençler denizciliğe özendiriliyor ve bu mesleğe olan talebin canlı kalmasına çalışılıyor. Fakat zor bir meslek olan denizciliğe Avrupalı gençler tarafından yeterli ilginin olması hâlâ mümkün değil. Zamane gençleri masa başında çalışarak para kazanmayı, güçlükler ve tehlikeler ile dolu deniz hayatına tercih ediyorlar. Özellikle Avrupa’da denizcilik ölmek üzere. Buna mukabil Uzakdoğu denizcileri dünya denizcilik işinden her geçen gün daha fazla pay almaya devam ediyor.
Devr-i âlem macerasını iki defa ben de yaşadım. Gerçi bizim rekor kırma falan düşüncemiz yoktu, zira maişet yani ekmek parası yüzünden denizlere açılmıştık.
Her iki seferimizde de gemiyle seferimizi tamamlayamadık. Yolculuğun kalan kısmını Jules Verne’nin romanında olduğu gibi havadan tamamlamak nasip oldu. Gerçi romanın kahramanları balon ile uçmuşlardı, biz ise yolcu uçağını kullanmıştık. Yine Magellan’ın rotasından gitmiştik, yani hep batıya doğru. Sonunda doğudan çıkıp gelmiştik. Bu yüzden bir gün daha az yaşamıştık ve güneşin doğuş-batışını bir gün görmemiştik.
Namazlarımızı güneşin pozisyonuna göre kıldığımız için bir gün daha az namaz kılmıştık. İkinci yolculuk esnasında Ramazan ayının son gününe denk gelmişti ve o gün orucumuzu daha uzun süre tutmak durumunda kalmıştık. Bütün bunları kitap haline getirmiş “Altı Ayda Altı Kıta” ismi ile Yeni Asya Neşriyat yayınları arasında okuyucuların hizmetine sunmuştuk.
İşte devr-i âlem keyfini sizlerinde tatması mümkün. Hiç olmaz ise hayalen bir yolculuk yapabilir, denizcilerin dünyasını tanıyabilirsiniz. 112 sayfalık bu küçücük kitabı bir-iki saatte okuyup teşekkürlerini ileten dostlarım oldu. Bu vesile ile denizcilik kitabını meraklı bütün okuyucularıma tavsiye ediyorum.
Nuh Aleyhisselâm’ın pîri olduğu denizcilik, hâlâ günümüzün en önemli mesleklerinden birisidir. Zira ticaretin % 80’ine yakın bir bölümü denizden yapılmaktadır. Müslümanlığın kılıçtan ziyade ticaret ve deniz yolu ile yayıldığını göz önüne alacak olursak, bu mesleğin önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Köşemizde bu konuyu gençlere sevdirebildiysek ne mutlu bana. Rabbim bütün denizcileri dünyevî fırtınalardan korusun ve iman ile yaşamayı nasip etsin…