"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Denizcilerin okyanus fırtınaları ile imtihanı

Vehbi HORASANLI
04 Ocak 2012, Çarşamba
Denizcilikte felâketler bakımından tarihî günleri yaşıyoruz. Son zamanlarda inşa edilen gemiler daha yolun başında iken seferden alıkonuluyor diğer büyük gemiler okyanuslarda batıyor.
Gemi inşa teknolojisinde ulaşılmış olan en son teknolojiler ve emniyet tedbirleri, denizciler arasında tartışılmaya devam ediyor. Bu vesile ile benzer felâketleri yaşamış birisi olarak dünyanın bir ucunda çalışan denizcilerin hayatlarından bir bölümü ve tehlikeleri anlatmaya çalışayım.
Önce şu büyük gemiden başlayalım. 360 metre uzunluğundaki 400.000 tonluk Vale Beijing cevher gemisi, yükleme yapmakta iken gemi gövdesinde meydana gelen çatlak ve kırıklar yüzünden su almaya başladı. Olayın hikâyesi şöyleydi.
Büyüklüğü New York’taki Bank of America kulesi kadar olan bu mega gemi, 2011 yılında 27 Eylül’de son kontrolleri yapılarak SRX Pan Ocean isimli firmaya teslim edilmişti. Gemi, Brezilya’nın demir cevheri devi olan Vale isimli şirketin kendi madenini taşıtmak üzere teşkil ettiği 35 gemilik filo içerisinde bulunuyordu.
Gemileri işleten firma bu gemi ile birlikte 8 adet mega gemiyi 25 yıllık kira sözleşmesiyle 5,8 milyar dolara Vale’ye kiralamıştı. Denizcilikte bu kadar büyük rakamlar ilk defa sözleşme maddeleri arasında yer alıyordu.
Brezilya’nın Kuzeydoğusundaki Ponta da Madeira Limanında yükleme yapmakta iken 2011 Aralık ayı başında gemi gövdesinde çatlak ve kırıklar meydana gelmiş gemi su almaya başlamıştı. Gemi, su aldığı bölgeler tamir edildikten sonra 6 römorkör yardımıyla rıhtımdan kaldırılarak demire götürülmüştü.
Geminin yapılan kontrollerde durumu ciddî görüldüğünden seferine izin verilmeyip havuzlanması ve havuzda tamir görmesi istenmişti. Ancak, okyanusun fırtınası ve dalgalarına açık demiryerinde bulunan Vale Beijing’in durumu hâlâ çok kötüdür, zira daha tersaneye girmeden kırılma tehlikesi yaşamaktadır.
Bundan başka diğer bazı büyük gemilerin yaşadığı felâketlerin de ardı arkası kesilmiyor. Ekonomik kriz dolayısıyla düşen navlun (taşıma) gelirleri yetmiyormuş gibi bir de bu kayıplar işin tuzu biberi oluyor.
Daha çok yeni bir olay 30 Aralık 2011’de fark edildi. Vietnam filosundaki en modern gemi olan, Japon yapımı 190 metre uzunluğundaki kuru yük gemisi Vinalines Queen fırtınada battı. Gemide 22 kişilik mürettebat bulunuyordu.
Singapur’a gitmekte olan bir İngiliz gemisi denizde bir can salı fark etmiş, can salındaki Vietnamlı denizci kurtarılmıştı. Denizci, “Gemilerinin battığını ve tek kurtulanın kendisi olduğunu” söylüyordu. İngiliz bayraklı geminin kurtardığı denizci, geminin battığı noktadan 220 deniz mili uzakta bulunmuştu. Hemen arama kurtarma merkezleri haberdar edilmiş aramalara başlanmıştı. Lâkin arama, Filipinler ve Tayvan arasındaki 40 bin kilometrelik bir alanı kapsıyordu ve bugüne kadar 190 metre uzunluğundaki gemiden başka hiçbir iz bulunamamıştı.
Gemideki 22 talihsiz denizciden sadece Ngo Van Lam kurtulabilmiş gibi görünüyor. Aileler ise umutsuz bekleyişlerini sürdürüyorlar.
Yine büyük bir gemi olan Rena, Yeni Zelanda’nın Kuzey ucunda yer alan Tauranga Limanı yakınlarındaki mercan resifinde 5 Ekim sabahı tam yol karaya oturmuştu. Liberya Bayraklı 236 metre uzunluğundaki konteyner gemisinin tam ortadan ikiye bölündüğü açıklanmıştı.
Baş tarafından mercan resifine oturan ve kıç tarafı yüzebilir durumda kaldığından fırtınaların etkisiyle hareket eden konteyner gemisinde oluşan çatlak yüzünden bir kırılmanın olması zaten bekleniyordu. İkiye bölünen geminin kıç tarafının da mercan resifine yerleştiği ve su üzerinde kalan kısmının tamamıyle birbirinden ayrıldığı aradaki mesafenin 5 metreye çıktığı bildiriliyor. Gemideki konteynerlerin yarıya yakını tahliye edilmiş tahliyelere hava muhalefeti yüzünden ara verilmişti. Burada da sıkıntılar devam ediyor.
Okyanuslarda meydana gelen bu felâketlerin benzerlerini 2011 yılında ben de yaşadım. Kaptanı olduğum 28 bin tonluk dökme yük gemisi fırtına dolayısıyla ortadan ikiye bölünerek batmıştı. Fakat diğerlerinin aksine çok talihliydim, zira bütün personelim sağ salim evlerine kavuşmuş gemi ve yük sahipleri sigortadan kayıplarını alabilmişlerdi. Allah, bütün denizcilerin sağ salim ülkelerine ve yuvalarına kavuşmalarını nasip etsin.
İşte böyle sevgili dostlar. Denizciliğin güzel tarafları olduğu gibi bir de böyle acı ve meşakkatli yönleri var. Dünyanın en tehlikeli ve zor meslekleri arasında yer aldığı için denizcilik, günümüz gençleri arasında çok fazla revaç bulmuyor.
Fakat insanların bir kısmının rızkı denizlerde yazılmıştır. Bundan kaçmak mümkün değildir. Benim gibi askerlikten ayrılmak zorunda kalan, daha doğrusu irticacı diye ordudan atılan, başka mesleklerde tutunamayan insanlar bu zor mesleği yapmak zorunda kalıyor. Fakat ben daima halime şükrederim. Zira Rabbim kendisinden başka kimseye muhtaç etmemiş yüz suyumuzu döktürmemişti. Sonra rızkımız hastane veya hapishane gibi yerlerde de yazılmış olabilirdi.
Kaderde ne var ise insan onunla karşılaşıyor. Elinden gelen her türlü tedbiri alsa bile yazılmış olan mukadderat bir gün mutlaka kendisini buluyor. Çok tehlikeli durumlardan kurtulduğunuz halde basit bir hata sizi felâketin tam ortasına bırakabiliyor.
O halde yaşadığımız belâ ve musîbetlerden dolayı feryadü figan etmemeli daha kötüsü ile karşılaşmadığımız için Rabbimize şükretmeliyiz. Bize yakışan naz değil niyazdır. İnsanlar yaşadığı problemler sayesinde olgunlaşır ve kemal bulur. Yeter ki sabır kuvvetimizi yerli yerinde kullanıp sağda solda ziyan etmeyelim.
Cenâb-ı Allah’tan dünya imtihanı yüzünden bütün zora düşmüş kardeşlerimizi korumasını, üstesinden gelmeye güç yetiremeyeceğimiz belâlardan korumasını ve yakınlarına da sabır ve tahammül gücü vermesini niyaz ederim. 
Okunma Sayısı: 3220
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • murat aktaş

    4.1.2012 00:00:00

    eline emegine sağlık .

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı