Özkan Yamak: “Ölülerin ruhuna Fatiha okunur mu? Okunsa bir sakıncası mı var? Okunmaz diyenler var. Bu fikirler nereden çıkıyor?”
ALLAH DUAYI VE DUA EDENİ SEVER
İslam’da ölülerin ruhuna Fatiha okunur. Bu sünnette vardır. Esasen dua okumak Kur’ân’da da vardır.1 Bin küsur yıldan beri âlem-i İslam böyle amel etti. Bunu beğenmeyenler sünnet yerine kendi kafa fenerini önemsemiş oluyorlar.
Fatiha okumak, yaz sıcağında susuzluktan dudakları kurumuş birisine bir bardak su vermek veya aç bir fakire yemek ısmarlamak gibi bir ikramdır. Ölen kişinin salih ameli var mı yok mu, bu elbette kendi problemidir. Bize düşen, bu kişiye bir yakını olarak veya insan olarak elimizden gelen ikramı, yardımı, duayı elden bırakmamaktır.
Unutmamalı ki, Allah duayı ve dua edeni sever. Bu boş bir şey olsaydı sünnette olur muydu? Peygamber Efendimiz (asm) muhterem annesinin kabrini ara sıra ziyaret ederdi, keza ara sıra Baki kabristanına giderek dua eder, ölenler için mağfiret dilerdi. Ve buyururdu ki: “Kabirleri ziyaret et ki, âhireti hatırlayasın! Ölüleri yıka! Çünkü düşmüş bedenle uğraşmak insana öğüttür. Cenaze namazını kıl ki, kalbine hüzün getirsin. Hüzünlü insanlar Allah’ın himayesindedir.”2
KABİR ZİYARETİNİN BİZE FAYDALARI
Demek, kabir ziyaretinde ölenlere fayda sağlamaktan başkaca da hikmetler de vardır. Kısaca zikredelim:
1-Ahireti hatırlamak gerekiyor. Çünkü insan dünyaya dalınca ahreti unutuyor.
2-İnsanın öğüt alması gerekiyor. İnsan en etkili vaizlerden ölümü dinlese bile, bu, kulağına fazla girmiyor. Ölümü hep başkasına veriyor. Oysa ölümü çıplak gerçekten dinleyen insan, tam öğüt alır. Bu yolculuğun şaka olmadığını, en ciddi hakikat olduğunu anlar.
3-İnsanın dünya sefasından başını kaldırıp biraz da gerçek hayat olan ahrete bakması, nasıl bir yolculuğun içinde olduğunu düşünmesi ve hazırlıklarını buna göre yapması gerekmektedir. Hüzünsüz ve her şeyi toz pembe gören insan, ahret hazırlığını erteler. Bu da kendisini tehlikeye atar.
4-Hüzünle başkası lehine dua eden insanın duası makbuldür. Dolayısıyla ölen yakınımızı makbul duamızla anmak hem yakınımızı mesut eder, hem de Allah’ı hoşnut eder. Çünkü Allah başkası için adım atan ve dua eden duyarlı kulunu sever.
5-Dua eden insan, aynı dua ile kendisi için de af, mağfiret ve hayır istemiş olur. Çünkü dua esnasında bir melek hazır olur ve aynı duayı kendisi için de yapar. Meleğin duasına mazhar olmak güzeldir.
SEVAPTA AZALMA OLMAZ
Büşra Gürler: Bir arkadaşımızın babası vefat etti ve arkadaşlar olarak Yasin-i Şerif okumaya karar verdik. Ben Yasin-i Şerif okuyup arkadaşımın babası ile birlikte kendi vefat eden babama ve yakınlarıma da hediye etsem sevapta bir azalma olur mu?”
Ölenlerimiz için okuduğumuz Fatiha, Yasin-i Şerif gibi rahmete ve mağfirete vesile olan sure ve duaları elbette tüm diğer ölenlere de bağışlayabiliriz. Bu, sevabı ve okuduğumuz surenin feyzini eksiltmez. Aynı feyzin tüm bağışladıklarımıza gitmesine, bize de dönmesine vesile olur. Bediüzzaman bu meseleyi ayna misaliyle açıklıyor. Bir ışık kaynağına bir ayna tutmakla bin ayna tutmak arasında, ışıktan faydalanmak açısından fark yoktur. Bir ayna da, bin ayna da aynı ışıktan eşit derecede yararlanır.3
SİZİN ONA DUANIZ HER ZAMAN ULAŞIR
Merve Dikmen: “Ablamı kalp rahatsızlığı yüzünden kaybettim. Şehit olarak gitmiş midir? Ablamı kuzenim rüyasın da ağlarken görmüş. Bir uyuyamadım demiş ve kaybolmuş. Biri bana perşembe ve pazar günleri ziyarete gelir bol bol dua okuyun dedi doğru mu?”
İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Taziyetlerimi sunarım. Allah ablanıza rahmet eylesin. İnşallah şehit olarak gitmiştir. Ona duaya devam! Rüyada ağlaması orada ağlamadığına, ama sizden dua istediğine, dua gelirse daha huzurlu olacağına yorumlanır. Pazar ve perşembe günleri gelir mi, bu haber kuvvetli değil. Ama sizin ona duanız her daim ulaşır.
Dipnotlar:
1- Bakınız: Haşir Suresi:10
2- İbni Ebi’d-Dünyâ
3- Bedîüzzaman Saîd Nursî, Şuâlar, Yeni Asya Neş.,s.589
Okunan Yasin, Fatiha Sureleri ve Kur'an hatimleri ölmüş ve sağ insanlara bağışlamak doğru mudur ve bu olay nasıl gerçekleşiyor?
Okunarak ölmüş ve sağ insanlara bağışlanan Fatiha ve Yâsin ve hatm-i kur’ânî gibi okunan virtlerin, kudsî şeylerin hakikat oluşu ve nasıl olduğu şeklindeki önemli soru şu şekilde:
“Fatiha ve Yâsin ve hatm-i kur’ânî gibi okunan virtler, kudsî şeyler, bazen hadsiz ölmüş ve sağ insanlara bağışlanıyor. Hâlbuki böyle cüz’î bir tek hediye an-ı vahitte (( pek kısa sürede aynı anda)) hadsiz zatlara yetişmek ve her birisine aynı hediye düşmek, tavr-ı aklın haricindedir.”
Konuyla ilgili olarak Risale-i Nur'da yer verilen önemli soruyu ve çok kimselerin aklına gelen bu önemli soruya verilen hakikatli cevabı okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sualar/#1064