"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ders yapma usulleri

Süleyman KÖSMENE
25 Aralık 2024, Çarşamba
İstanbul Ümraniye’den Rasim Şahin: “Ders yapma usulleri nasıl olmalıdır? İmanî bahisler çok okuyoruz. Ama Emirdağ Lâhikası ve Müdafalar az okunuyor. Bu işin usulü tertibi nasıldır?”

Kararlarımız Var

UMEK sekreteri olarak; Ders Yapma Usullerini, daha önce alınmış UMEK kararlarındaki bazı maddeleri buraya alarak hatırlamak isterim:  

Yeni Asya Eğitim Kültür ve Araştırma Vakfı icra kurulunun hazırladığı ve uzunca bir süreden beri uygulanagelen Risale-i Nur’dan ders yapma usulü şöyledir: 

 “1. Hakaik-ı imaniye konularının okunması. 

2. Risale-i Nur’un meslek, meşreb ve içtimaiyat konularının okunması. 

3. Şevk unsuru müdafaalar, mektuplar ve neşriyat yazılarının okunması. Hizmet mahallerimiz ders gününde zaman ve zemin şartlarına göre bu üç hususu ihtiva edecek şekilde 3 veya 2 bölüm hâlinde Risale-i Nur derslerini yaparlar.”1 

Açıklama:

Birinci dersin, iman bahisleri olduğunda şüphe yoktur. Buna ihtiyacımız da vardır. 

Risale-i Nur’da imanî bahsiler fevkalade yoğun bir zemin teşkil ediyor. İmanımızın inkişafı bu derslerin okunarak anlaşılması ve hazmedilmesiyle mümkündür.

Zamanımızda her gün iman kaybı yaşadığımızı dikkate alırsak, iman derslerinin ne kadar ehemmiyetli olduğu sanırım anlaşılır. 

Fakat iman dersleri yalnızca haftalık derslere hasredilmeyecek kadar önemlidir. Bu alan, evde de bolca okuyarak, her gün kulağımıza hücum eden küfür ve şirk söylemlerine karşı tefekkür ufkumuzu zenginleştirmemiz gereken özel bir alandır.      

Meslek, Meşrep ve İçtimaiyat Konuları

Meslek, meşrep ve içtimaiyat konularına gelince…  Bu konular da iman konuları kadar önemlidir denebilir. Evet, bu konuları almayınca insan imansız olmaz. 

Ancak imanına uygun bir hayat tarzı seçmede bilhassa günümüzde zorlanır. Nifak, şikak ve çeşitli fitneler gibi imanını inciten, istikametine zarar veren sosyal yaraların tehacümü altında ezilir, belki imanını muhafaza edemez veya daha da vahimi kaybeder. Sosyal ve siyasî şartlar onu boğar. Cevap veremez.  

İman konuları arabamızın lastiği ise, meslek, meşrep ve içtimaiyat konuları balans ayarımızdır. Balans ayarımız olmadan, sadece tekerleği takarak aracımız nasıl sağlıklı yürümez ise, lâhikaları, müdafaaları, içtimaî mektupları okumadan da iman ayarımız kendine gelmez, yerine oturmaz, olayları yorumlayamaz. 

Çeşitli siyasi rüzgârlar bizi cezbeder, bizi kapar ve müstakim mevkiden bizi atar. Yalanı doğrudan seçemeyiz. Yalan yanlış propagandalara inanırız. Tefani sırrı ölçüsünde bağlı olmamız gereken kardeşimizi ve camiamızı anlayamayız. Şahs-ı manevîden koparız. İmanın neşesini kaybederiz.           

Risale-i Nur Bütündür

Risale-i Nur üç dönemiyle bir bütündür: Eski Said Dönemi, İkinci Said Dönemi, Üçüncü Said Dönemi. 

Bugün bu dönemlerin her üçünü de hemen hemen aynı değerde okumalıyız. Yoksa olaylar bizi çözer ve boğar. Çünkü Üstad Hazretlerinin her üç dönemi de ahir zaman olayları için temel yol haritası veriyor. Temel direktifler ihtiva ediyor. Temel perspektifler sunuyor. 

Derslerimizi de bu bütünlük içinde yapmalıyız. 

Birisini ihmal ettiğimizde, mesela İkinci Said Dönemi eserlerine önem verip, Eski Said veya Üçüncü Said Dönemini önemsemediğimizde, o konularda tekamülümüz eksik kalır. Bu eksiklik bize pahalıya mal olur. En azından, aynı konularda Üstadımızın teşhislerini öğrenemeyiz, Üstadımızı anlayamayız.   

Ve aynı konularda Üstadımızla hiç alakası olmayan birilerinin cazip sözleri, bizi istikametten koparır.

Aslında bu bize tokat olarak gelir; ama, bunu anlayıp dönmemiz de pek kolay olmaz. 

Dipnot:   

1- Yeni Asya Kültür ve Araştırma Vakfı İcra Kurulu Kararları

Okunma Sayısı: 2753
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Murat Boz

    26.12.2024 10:51:32

    Usul yönünden gayet erinde açıklamalar. Uygulamaya gelince, kişilerin hataları, anlayış düzeyleri etkiliyor.

  • Hüseyin

    26.12.2024 00:12:44

    Vallahi Süleyman hoca kardeşim bu mevzu ile alakalı Osman Zengin kardeşimizin bir makalesini okumuş ve saklamıştım. Herkesede onu söylüyorum. Torunlara söyledim, şimdi size yollayacaklar inşallah. https://www.yeniasya.com.tr/gundem/iki-satir-okuyup-yirmi-satir-konusmak-dogru-mudur_385879 Ahada o makaleyi yolladılar.

  • Süleyman alıç

    25.12.2024 18:46:42

    Muhterem Süleyman Hocam çok güzel bir yazı teşekkür ediyorum. Ancak yazının konusu "Ders Yapma Usulü" değil "Ders okuma Usulü" olsaydı çok güzel olurdu Nur talebeleri Ders Yapmıyorlar ders okuyorlar. Her ders Okuyan kardeşimiz Muktezayi hale mutabık ders okumalı ki aksul amel olmasın

  • Mahmut Avcı

    25.12.2024 18:03:50

    İkinci ders katılımları çok önemli geçmişteki izlenimim; Risale-i Nur'un ikinci derslerine katılmayan, kaçan veya devamsızlık yapan genç kardeşlerin çoğu, içtimai siyasi meslek ve meşrep konularındaki eksikliklerinden dolayı farklı düşünceler içerisinde olmakla beraber cemaat aidiyetinden uzaklaşarak bir süre sonra birliktelikten de koptuğunu müşahede etmişimdir.

  • Ömer

    25.12.2024 16:37:53

    İman konuları arabamızın lastiği ise, meslek, meşrep ve içtimaiyat konuları balans ayarımızdır. Balans ayarımız olmadan, sadece tekerleği takarak aracımız nasıl sağlıklı yürümez ise, lâhikaları, müdafaaları, içtimaî mektupları okumadan da iman ayarımız kendine gelmez, yerine oturmaz, olayları yorumlayamaz. Risale-i Nur üç dönemiyle bir bütündür: Eski Said Dönemi, İkinci Said Dönemi, Üçüncü Said Dönemi. Kaleminize sağlık tebrikler hocam 👏👏👏🌅

  • Osman

    25.12.2024 15:51:47

    Farzı muhal bir örnek: Birisi ders yapıyor. Lahikalardan okuyor. Demokratlara destekten, demokratların özelliklerinden bahsediyor. Ders yapan diyor, bugün işte bu demokrat misyonu halk partisi temsil ediyor. Dersi dinleyen de diyor ki, bugün bu misyonu ak parti temsil ediyor. Bak dindarlara karışmıyor, önünü açıyor vs. Bu doğru mudur?

  • Toygar

    25.12.2024 08:49:46

    Dersler iyi hoş ama... Adına her ne kadar "okumak" desek de, ekseriyetle masaya oturan sanki ona fikrini soran varmış da, dinleyenlere izahat veriyormuş gibi bir hal ile okuma gerçekleşiyor. Adına okuma mı dersiniz, yoksa anlatma mı, siz bilirsiniz!.. Bu konuda "sadece okuyup geçmek" en doğrusu olsa gerek!.. Zaten, herkes kendi fikrince anlıyor ve anlayacak. İzah edilmesi icap etmediği halde de uzun uzun, yağlı-ballı ifadelerle "sözler"i anlamından çıkarmak pek uygun olmasa gerek!..

  • Arda Yıldız

    25.12.2024 00:25:43

    Tam tersi de oluyor. İmani konularda dahi güncel siyasi örnekler vermemek lazım hocam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı