Eğitimde yarı yıl tatilinin başlamasıyla Anadolu’nun her yerinde okuma programları aşk ve şevkle devam ediyor olacak.
Bursa, Kütahya’da, Afyon, Uşak, Bilecik, Eskişehir’de, Konya Afyon’da... Daha bir çok il birbirleriyle münavebeli bir şekilde okuma programlarını yaparken rahmetli Zübeyir Ağabeyin okumanın öneminden bahseden birkaç hatırasından bahsedelim. Risale-i Nurlar’ı okumanın ehemmiyetini ve neşrinin önemle üzerinde durur ve şöyle nasihatte bulunurmuş: Dershanede yalnız başına kitap okuyan bir talebeye taltifte bulunur, “Kardeşim burada yalnız başına bu eserleri okuman -kalbine bir şey gelmesin- ehl-i dalâletin kalbinde manevî bomba tesiri yapar, onları inhizama sevk eder. Risalelerde imanî mevzuları okuyanın imanı inkişaf ve terakki eder, kuvvet bulur. Lâhika mektuplarını okuyan meslek ve meşrebine uygun hareket eder, muğlak meselelerde hataya düşmez ve aldanmaz. Müdafaaları okuyan dâvâsıyla mücehhez olur hepsini okumak Risale-i Nur’un şe’nidir.
Risale-i Nur’u dikkatli okumak fikrî, ruhî, kalbî intibah eder ve uyanıklık verir” dermiş ve “Bir Nur Talebesinin en önemli vazifesi Risale-i Nurlar’ın neşrine çalışmak Nur Talebeliğinin en mühim gayesidir. Üstadımızın dört büyük gayesi vardı: Bir, Risale-i Nurlar’ı neşretmek; iki, medrese-i Nuriyeleri açmak; üç, mu’cizat-ı Kur’ân’ı tab etmek; dört, Lâhika mektuplarını neşretmekti. Bu dört madde Üstadın en mühim gayeleri olduğu gibi Nur Talebelerinin de gayesi olmalıdır.
Okumak, okumak, daima okumak. Dem ve damarlarımıza karışacak kadar okumak. Şimdi oku kabirde okuyamazsın.”