"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur ve Âlem-i İslam -1

Şemseddin ÇAKIR
07 Nisan 2023, Cuma
Cümlenin malumu olsun ki, İslam dininin dinamiklerinden ikisi, müctehidlik ve her asrı tenvir edecek müceddidliktir.

Bunlar İslam’ın asrın ihtiyacına göre, aslını rencide etmeden tecdid edilmesi demektir. Yani, Risale-i Nur’un ifadesiyle: “Her asır başında hadisçe geleceği tebşir edilen dinin yüksek hadimleri; emr-i dinde mübtedi’ değil, müttebi’dirler. Yani, kendilerinden ve yeniden bir şey ihdâs etmezler, yeni ahkâm getirmezler. Esâsât ve ahkâm-ı diniyeye ve sünen-i Muhammediye’ye (asm) harfiyen ittiba yoluyla dini takvîm ve tahkim ve dinin hakikat ve asliyetini izhar ve ona karıştırılmak istenilen ebâtılı ref’ ve ibtal ve dine vâki tecavüzleri red ve imha ve evâmir-i Rabbaniyeyi ikame ve ahkâm-ı İlâhiye’nin şerâfet ve ulviyetini izhar ve ilan ederler. Ancak tavr-ı esasîyi bozmadan ve ruh-u aslîyi rencide etmeden yeni izah tarzlarıyla, zamanın fehmine uygun yeni ikna usulleriyle ve yeni tevcîhat ve tafsilat ile ifa-i vazife ederler. (Şualar, s.577)

Mehmed Akif de, “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alarak ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” demekle bir anlamda Risale-i Nur’u tarif etmiştir.

Fakat Süfyan’ın hurucundan sonra hilafet lağvedilmiş. Ancak bunlara ihtiyaç sona ermemiş, bilakis daha da şiddet peyda etmiş. İşte Risale-i Nurlar bütün engellere rağmen bu zaruri ihtiyaca cevap olan İslamî geleneği sürdürerek, küfrün belini kırmıştır. Bediüzzaman Hazretleri bedelini de, hapis ve sürgünlerle ödemiştir. “Takdir-i Hüda kuvve-i bâzu ile dönmez,/ Bir şem’a ki Mevlâ yaka, üflemekle sönmez. ifadeleri de bu gerçeği anlatmaktadır. İşte bu durum, ayet-i kerimenin “Allah’ın nurunu üflemekle söndürmek isterler. Allah ise nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz –kâfirler isterse hoşlanmasınlar–.” hükmüne delildir. (Tevbe Suresi, 32)

İşte o nur; işaretiyle, beşaretiyle, ebcediyle, cifriyle, vukuatıyla ve manasıyla Risale-i Nur’dur. Risale-i Nur’da onun için: “...bin üç yüz yirmi dörde (M. 1907-1908, İkinci Meşrutiyet yıllarındaki faaliyetleri), ta otuz dörde (M.1915-16 Rus savaşına katılması), ta elli dörde (M. 1934-35’lerdeki mahkeme ve mücadeleler) tam tamına tevafukla, o herc-ü merc içinde Kur’an’ın nurunu muhafazaya çalışanlar içinde Risale-i Nur müellifi... ve Risale-i Nur’un nurani cüzleri ve fedakâr şakirtleri” olduğu anlatılır ve yine “...itfa (dinin söndürülmesi) su-i kasdına karşı tenvir vazifesini tam ifa ettiklerinden bu ayetin mana-i işarîsi cihetinde bir medar-ı nazar olduklarına kuvvetli bir emaredir.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s.156-157) denilmektedir.

Zikredilen müçtehidlik ve müceddidiyet, bir ülkeye münhasır değil bütün alem-i İslam’ı alâkadar eden gerçeklerdir. Bu hakikate, Mekke müftüsünün de işaret ederek: “Bu eserler (Risale-i Nur eserleri) sadece Risale-i Nur talebelerinin değil bütün ümmetin malıdır.” demesi de, bu hakikatler hazinesinin Mekke’de ve Medine’de de resmen tanınmış olmasının ifadesidir. Bu da, Türkiye’nin dışındaki tahkiklerin önemlilerindendir. Bunun emsalleri de çoktur.

Böyle bir ihtiyacı karşılamak, ulema için bir nevi farz-ı kifaye olup hiç kimse yapmasa herkesi mesul eden bir mesele-i mühimmedir. Bu, aynı zamanda İslam’ın orjinalliğinin ve Kur’an’ın cihanşumullüğünün ispatıdır ve bu durum, bizim, selefiye ile farkımızı göstermesi bakımından da önemlidir.

—Devamı Haftaya—

Okunma Sayısı: 2388
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı