Tarihçe-i Hayat - page 1188

1188 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
fi
AHIS
B
‹LG‹LER‹
zaman›n flartlar›na uygun e¤itim vermedikleri gerekçesiyle okuldan bir süre ayr›ld›. Fakat çok geç-
meden yeniden okula döndü. Amcas› fieyh Dervifl, genifl ufkuyla Abduh’un dini ilimlere karfl› sev-
gi beslemesini sa¤lad›. 1866’da ‹slâmî ilimlerin merkezi kabul edilen Ezher Üniversitesine kaydol-
du. Ancak, üniversitenin o s›ralardaki e¤itim metodu kendisini tatmin etmedi. Bir ara dünyadan
tamamen elini-ete¤ini çekip tasavvufa a¤›rl›k verdi. Ancak, amcas› inzivaya çekilerek tasavvufa
yönelmesine müsaade etmedi.
Amcas› d›fl›nda, hayat seyri üzerinde etkili olan bir baflka kifli Cemaleddin Afganî’dir. Onunla ta-
n›flmas› (1872) hayat›nda âdeta bir dönüm noktas› teflkil eder. Afganî’nin etkisinde kalman›n öte-
sinde, en önemli talebesi olarak tan›nd›. Afganî’nin de, Abduh’un münzevi bir hayat yaflamay› terk
ettirip aktif hale gelmesinde önemli etkisi oldu. 1877 y›l›nda okulunu tamamlayarak “âlim” unva-
n›n› ald› ve mezun oldu. Bir süre özel ders verdikten sonra Darü’l-Ulum’a müderris olarak atand›
(1879). Bu görevi devam ederken Afganî’nin tesiriyle yay›nc›l›k ifline de giriflti. Müderrisli¤i bir y›l-
dan k›sa sürdü ve vazifeden al›narak do¤du¤u mahalde ikamete mecbur edildi. Ancak, bir bakan
taraf›ndan geri ça¤r›larak el-Vaka’-i M›sriye isimli gazetenin baflyazarl›¤›na getirildi (1880).
‹ngiliz iflgaline karfl› ç›kan ve ordu komutanl›¤›n› yapan Arabî’yi (Urabi) destekledi¤i gerekçesiy-
le sürgüne gönderildi. Evvela Suriye’ye yerlefltiyse de Afgani’nin daveti üzerine Paris’e gitti. Bura-
da, “el-Urvetü’l-Vuska” adl› dergide, ‹slâmî uyanmaya dair yaz›lar yazd›. Halk›, ‹ngiliz iflgaline kar-
fl› mücadele vererek, millî fluuru uyand›rmaya çal›flt›. ‹ngilizler, derginin ‹slâm ülkelerine giriflini ya-
saklayarak yay›n› engellediler. Bir süre sonra derginin yay›n› durdu.
Abduh, 1885 y›l›nda Beyrut’a gelerek e¤itimle meflgul oldu. 1889 y›l›nda Kahire’ye döndü. K›sa
bir süre sonra da asliye hukuk mahkemesine hakim olarak atand›. Daha sonra temyiz mahkeme-
sinde müflavir olarak çal›flt›. Bu arada fleriat mahkemelerinin ›slah›na dair eserini yazd› (1900). El-
Ezher’in idare meclisine seçildi. Ezher’in geliflmesine katk›da bulundu¤u gibi genifl bir muhite hi-
tap edecek hale getirilmesinde de önemli katk›larda bulundu. Daha önce okutulmayan tarih, co¤-
rafya, matematik ve felsefe gibi müspet bilimlerin okutulmalar›n› sa¤lad›. M›s›r’da en yüksek dinî
makam olan müftülü¤e atand›ktan (1899) sonra vefat›na kadar bu görevde kald›. Görev yapt›¤›
süre boyunca bu makama büyük bir sayg›nl›k kazand›rd›. Müftülü¤ü s›ras›nda; Müslümanlar›n fa-
iz ve kârdan hisse alma, gayr-› Müslim ülkelerde Müslüman olmayanlar taraf›ndan kesilen hay-
vanlar›n etlerini yeme, geleneksel k›yafetler d›fl›ndaki k›yafetlerle örtünme gibi konularda ruhsat
vermesi çok ciddî tart›flmalara neden oldu.
Son dönemlerinde muhtelif eserler kaleme ald›. En büyük eseri olan Risaletü’t-Tevhid’i yazd›.
Baz› müsteflriklerin ‹slâma yönelttikleri ithamlara karfl› müdafaa maksad›yla, “El-‹slâm ve’l-Nasra-
niyye Ma’a’l-‹lm ve’l-Medeniyye” adl› eserini neflretti. Çok önem verdi¤i Kur’ân-› Kerîm tefsirini ta-
mamlamak kendisine nasip olmad›. Baz› k›s›mlar›n› neflretmifl, vefat›ndan sonra ünlü talebesi Ra-
flid R›za taraf›ndan tamamlanarak yay›nlanm›flt›r. Henüz tasarlad›¤› çal›flmalar› tamamlayamadan,
1905 Temmuz’unda vefat etti. Cenazesi, hükümet yetkililerinin de haz›r bulundu¤u, büyük bir ka-
labal›k kitle taraf›ndan kald›r›larak, Kahire’deki El-Afifi mezarl›¤›na defnedildi.
MÛSA (A.S.):
‹srailo¤ullar›na gönderilen ve kendisine büyük kitaplar›n ilki olan Tevrat indirilen
büyük peygamberlerdendir. Tevrat Hz. Mûsa’ya levhalar halinde indirilmifltir. Hz. Mûsa M›s›r’da
dünyaya gelmifltir. Soyu Hz. ‹brahim’e dayan›r. Kardefli Hz. Harun kendisine yard›mc› olarak pey-
gamber olarak görevlendirilerek Firavuna gönderilmifl ve Firavunu tevhide davet etmifl, fakat ka-
bul edilmeyince kendine iman eden ‹srailo¤ullar› ile birlikte M›s›r’dan mukaddes topraklara gel-
mifl ve orada kendisine Tevrat levhalar› indirilmifltir. Hz. Mûsa’n›n zaman›nda kendinde zahir olan
mu’cizelerinin en meflhurlar› âsâs› ve yed-i beyzas›d›r (beyaz el). Âsâs› ile vurdu¤u tafl›n on iki gö-
zünden su ç›karmas›yla meflhurdur. Hz. fiuayb’›n k›z›yla evlenen Hz. Mûsa mukaddes topraklara
varamadan vefat etmifltir.
1...,1178,1179,1180,1181,1182,1183,1184,1185,1186,1187 1189,1190,1191,1192,1193,1194,1195,1196,1197,1198,...1390
Powered by FlippingBook