Yeniden ihya-i âlem ve haflir, mümkündür; hem
vaki olacaktr.
flte bu alt meseleyi, birer birer, akl ikna edecek muh-
tasar bir tarzda beyan edece¤iz. Zaten Onuncu Sözde,
kalbi iman- kâmil derecesine çkaracak derecede bür-
hanlar zikredilmifltir. fiurada ise, yalnz akl ikna edecek,
susturacak, Eski Saidin
Nokta
risalesindeki beyanat tar-
znda bahsedece¤iz.
Evet, saadet-i ebediyeye muktazi mevcuttur. O mukta-
zinin vücuduna delâlet eden bürhan- katî On Menba ve
Medardan süzülen bir hadsdir.
Birinci Medar:
Dikkat edilse, flu kâinatn umumunda
bir nizam- ekmel, bir intizam- kastî vardr. Her cihette
reflahat- ihtiyar ve lemaat- kast görünür. Hatta, her
fleyde bir nur-u kast, her flende bir ziya-i irade, her ha-
rekette bir lema-i ihtiyar, her terkipte bir flule-i hikmet,
semeratnn flahadetiyle nazar- dikkate çarpyor.
flte, e¤er saadet-i ebediye olmazsa, flu esasl nizam,
bir suret-i zaife-i vâhiyeden ibaret kalr; yalanc, esassz
bir nizam olur. Nizam ve intizamn ruhu olan maneviyat
ve revabt ve nisep, heba olup gider.
Demek, nizam nizam eden, saadet-i ebediyedir. Öyle
ise, nizam- âlem, saadet-i ebediyeye iflaret ediyor.
kinci Medar:
Hilkat-i kâinatta bir hikmet-i tamme
görünüyor.
beyan:
açklama.
beyanat:
açklamalar.
bürhan- katî:
kesin delil.
cihet:
yön, taraf.
delâlet:
delil olma, iflaret etme.
esas:
asl, temel.
hads:
güçlü sezgi, sezifl.
haflir:
öldükten sonra ahirette
tekrar diriltilip Allahn huzurunda
toplanma.
heba:
harcama, bofla gitme.
hikmet-i tamme:
her fleyin bir
maksat ve gayeyle yaratlmfl ol-
mas.
hilkat-i kâinat:
kâinatn yaratlfl.
ibaret:
oluflan, müteflekkil.
ihya-i âlem:
âlemin yeniden diril-
mesi.
iman- kâmil:
mükemmel, kusur-
suz iman.
intizam:
düzenlilik.
intizam- kastî:
özellikle ve kas-
ten yaplmfl bir düzenleme.
kâinat:
bütün âlemler, varlklar.
kast:
bilerek yapma.
lemaat- kast:
amaç ve hedef
parltlar.
lema-i ihtiyar:
irade ve dileme
parltlar.
maneviyat:
manevî âleme ait
olan fleyler.
medar:
kaynak, sebep, yörünge.
menba:
kaynak.
mevcut:
var olma.
muhtasar:
ksaca, özet.
muktazi:
icap ettiren, gerektiren.
nazar- dikkat:
dikkatli bakfl, ilgi,
merak.
nisep:
nispetler, ba¤lar.
nizam:
düzen; düzgünlük.
nizam- âlem:
Cenab- Hak-
kn kâinata koymufl oldu¤u
düzen, dünya düzeni.
nizam- ekmel:
en mükem-
mel ve eksiksiz düzen.
nur-u kast:
amaç ve hedef
nuru, fl¤.
reflahat- ihtiyar:
irade ve di-
leme szntlar.
revabt:
rabtalar, ba¤lar.
saadet-i ebedîye:
sonsuz
mutluluk.
semerat:
meyveler, neticeler.
suret-i zaife-i vâhiye:
zayf
ve esassz görüntü.
flahadet:
flahitlik, tanklk.
flen:
hâl, durum, ifl.
flule-i hikmet:
hikmet fllts,
gaye atefli.
terkip:
sentez, birlefltirme.
umum:
genel.
vaki:
vuku bulan, olan.
vücut:
varlk.
ziya-i irade:
dilek, irade fl¤.
844 | SÖZLER
Y
RM
D
OKUZUNCU
S
ÖZ