Sözler - page 71

SÖZLER | 71
D
OKUZUNCU
S
ÖZ
lâfzen ve amelen
1
o
ô n
Ñ r
c
n
G *n
G
deyip tazim etmek; hem,
cemaline karfl› kalben ve lisanen ve bedenen
2
! o
ó r
ª n
ër
dn
G
deyip, flükretmektir.
Demek tesbih ve tekbir ve hamd, namaz›n çekirdekleri
hükmündedirler. Ondand›r ki, namaz›n harekât ve ezkâ-
r›nda, bu üç fley, her taraf›nda bulunuyorlar. Hem, ondan-
d›r ki, namazdan sonra, namaz›n manas›n› te’kit ve takvi-
ye için flu kelimat-› mübareke, otuz üç defa tekrar edilir.
3
Namaz›n manas›, flu mücmel hulâsalarla te’kit edilir.
‹kinci Nükte:
‹badetin manas› fludur ki: Dergâh-› ‹lâ-
hîde abd kendi kusurunu ve acz ve fakr›n› görüp, kemal-i
rububiyetin ve kudret-i samedâniyenin ve rahmet-i ‹lâhi-
yenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.
Yani, rububiyetin saltanat›, nas›l ki ubudiyeti ve itaati
ister; rububiyetin kudsiyeti, pakl›¤› dahi ister ki, abd,
kendi kusurunu görüp isti¤far ile ve Rabbini bütün neka-
isten pak ve müberra ve ehl-i dalâletin efkâr-› bat›las›n-
dan münezzeh ve muallâ ve kâinat›n bütün kusurat›ndan
mukaddes ve muarra oldu¤unu tesbih ile,
4
$Gn
¿
Én
ër
Ñ
°o
S
ile
ilân etsin.
Hem de, rububiyetin kemal-i kudreti dahi ister ki, abd,
kendi zaaf›n› ve mahlûkat›n aczini görmekle, kudret-i sa-
medâniyenin azamet-i âsâr›na karfl› istihsan ve hayret
içinde
o
ô n
Ñ r
c
n
G *n
G
deyip, huzû ile rükûa gidip, Ona iltica ve
tevekkül etsin.
hayret:
flaflk›nl›k.
hulâsa:
özet.
huzû:
alçak gönüllülük, tevazu
hâli.
hükmünde:
yerinde, anlam›nda.
ibadet:
kulluk.
ilân:
duyurma.
iltica:
s›¤›nma.
isti¤far:
af dileme.
istihsan:
be¤enme, güzel bulma.
itaat:
uyma, boyun e¤me, kabul-
lenme.
kâinat:
âlemler, varl›klar.
kelimat-› mübareke:
mübarek
kelimeler.
kemal-i kudret:
kudretin mü-
kemmelli¤i.
kemal-i rububiyet:
Cenab-› Hak-
k›n yarat›klar›n› terbiye edicilik
ve besleyip gözeticilik vasf›n›n
mükemmelli¤i.
kudret-i Samedâniye:
hiçbir fle-
ye muhtaç olmayan ve her fley
kendisine muhtaç olan Allah’›n
gücü.
kudsiyet:
yücelik.
kusurat:
kusurlar.
lâfzen:
sözlü olarak.
lisanen:
konuflarak, lisan›m›zla.
mahlûkat:
yarat›klar.
muallâ:
yüce, yüksek.
muarra:
ar›, pak, temiz.
muhabbet:
sevgi.
mukaddes:
kudsî.
müberra:
temize ç›km›fl, ar›nm›fl.
mücmel:
k›sa, öz.
münezzeh:
ar›, temiz, pak.
nekais:
noksanl›klar.
nükte:
dikkatle anlafl›labilen an-
lam.
pak:
temiz.
rahmet-i ‹lâhiye:
Allah’›n merha-
meti.
rububiyet:
Cenab-› Hakk›n her
zaman, her yerde ve her mahlû-
ka muhtaç oldu¤u fleyleri verme-
si.
rükû:
namazda iken e¤ilme.
saltanat:
otorite, hâkimiyet, hü-
kümdarl›k.
secde:
namazda al›nla burun de-
¤ecek flekilde bafl› yere koyma.
flükür:
görülen iyili¤e karfl›l›k,
hoflnutluk, memnunluk ifade et-
me, tezekkür; Allah'a dil ile hamd
etme.
takviye:
destekleme.
tazim:
hürmet.
tekbir:
Allah’›n büyüklü¤ünü
söyleme.
te’kit:
kuvvetlendirme.
tesbih:
Allah’›n flan›n› yüceltme;
s›k s›k dile getirme.
tevekkül:
sebeplere sar›ld›ktan
sonra neticesini Allah’a b›rakma.
ubudiyet:
kulluk.
zaaf:
zay›fl›k, kudretsizlik.
abd:
kul, köle.
acz:
güçsüzlük.
amelen:
yapt›klar›m›za yans›-
tarak.
azamet-i âsâr:
eserlerin bü-
yüklü¤ü.
bedenen:
vücutla, bedenle,
cisimle.
cemal:
Cenab-› Hakk›n lütuf
ve ihsan› ile tecellisi..
dergâh-› ‹lâhî:
Allah’›n huzu-
ru, makam›, indi.
ebed:
sonsuzluk, sonu olma-
ma.
efkâr-› bat›la:
bofl ve as›ls›z
fikirler.
ehl-i dalâlet:
hak yoldan sa-
panlar.
ezel:
bafllang›c› olmama.
ezkâr:
zikirler.
fakr:
fakirlik.
hamd:
Allah’› övme, yücelt-
me.
harekât:
hareketler.
1.
Allah en büyüktür, en yücedir.
2.
Ezelden ebede her türlü hamd, flükür, övgü ve minnet Allah’a mahsustur.
3.
Müslim
, Mesacid: 144, 146;
Tirmizî
, Daavat: 25;
Neseî
, Sehv: 92;
‹bni Mâce
, ‹kametüssalât: 32.
4.
Allah her türlü kusur ve noksandan uzakt›r.
1...,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70 72,73,74,75,76,77,78,79,80,81,...1482
Powered by FlippingBook