SÖZLER | 79
D
OKUZUNCU
S
ÖZ
hem nihayetsiz hâdisat içinde çalkanmakta olan ruh-u
befler, yats namazn klmak için flu manadaki iflâda,
brahimvari
1
n
Ú
p
? p
a
n
r
G t
Ö p
Mo
G
n
B
deyip, Mabud-u Lem-
yezel, Mahbub-u Lâyezalin dergâhna namaz ile iltica
edip ve flu fânî âlemde ve fânî ömürde ve karanlk dün-
yada ve karanlk istikbalde, bir Bâkî-i Sermedî ile müna-
cat edip, bir parçack bir sohbet-i bâkîye, birkaç dakika-
ck bir ömr-ü bâkî içinde dünyasna nur serpecek, istik-
balini flklandracak, mevcudatn ve ahbabnn firak ve
zevalinden neflet eden yaralarna merhem sürecek olan
Rahman- Rahîmin iltifat- rahmetini ve nur-u hidayetini
görüp istemek;
hem, muvakkaten onu unutan ve gizlenen dünyay
o dahi unutup, dertlerini kalbin a¤lamasyla dergâh- rah-
mette döküp;
hem ne olur ne olmaz ölüme benzeyen uykuya gir-
meden evvel son vazife-i ubudiyetini yapp, yevmiye def-
ter-i amelini hüsnühatime ile ba¤lamak için salâta kyam
etmek, yani bütün fânî sevdiklerine bedel, bir Mabud ve
Mahbub-u Bâkînin ve bütün dilencilik etti¤i âcizlere be-
del, bir Kadîr-i Kerîmin ve bütün titredi¤i muzrlarn fler-
rinden kurtulmak için bir Hafîz-i Rahîmin huzuruna çk-
mak;
hem Fatiha ile bafllamak, yani, bir fleye yaramayan
ve yerinde olmayan naks, fakir mahlûklar medih ve
minnettarl¤a bedel, bir Kâmil-i Mutlak ve Ganî-i Mutlak
ve Rahîm, Kerîm olan Rabbülâlemîni methüsena
kaps.
dergâh- rahmet:
Allahn rahmet
kaps.
fânî:
geçici.
firak:
ayrlk.
Ganî-i Mutlak:
sonsuz zengin
olan Allah.
hâdisat:
olaylar.
Hafîz-i Rahîm:
çok koruyucu
olan Allah.
hüsnühatime:
güzel son.
brahimvari:
Hz. brahim (a.s.) gi-
bi.
iltica:
s¤nma.
iltifat- rahmet:
Allahn sonsuz
rahmetinin lütuf ve ihsan.
istikbal:
gelecek.
iflâ:
yats namaz.
Kadîr-i Kerîm:
ikram bol ve her
fleye gücü yeten Allah.
Kâmil-i Mutlak:
her fleyiyle mü-
kemmel olan Allah.
Kerîm:
ikram ve ihsan bol olan
Allah.
kyam etmek:
kalkmak.
mabud:
kendisine ibadet edilen.
Mabud-u Lemyezel:
hiçbir za-
man yok olmayan Allah.
Mahbub-u Bâkî:
ölümsüz ve son-
suz sevgili olan Allah.
Mahbub-u Lâyezal:
hiçbir zaman
yok olmayan sevgili olan Allah.
mahlûk:
yaratk.
medih:
övme.
merhem:
ilâç.
methüsena:
övmek.
mevcudat:
varlklar.
minnettar:
teflekkür duygusu
içinde olmak.
muvakkat:
geçici olarak
muzr:
zararl.
münacat:
dua, yakarfl.
naks:
noksan.
neflet:
meydana gelme.
nihayetsiz:
sonsuz.
nur-u hidayet:
hak ve hakikat ve
iman yolunun fl¤.
ömr-ü bâkî:
sonsuz ömür.
Rabbülâlemîn:
âlemlerin Rabbi.
Rahîm:
sonsuz flefkat ve merha-
met sahibi olan Allah.
Rahman- Rahîm:
dünya ve ahi-
rette sonsuz rahmet, flefkat ve
merhametiyle davranan Allah.
ruh-u befler:
insan ruhu.
salât:
namaz.
sohbet-i bâkî:
kalc sohbet.
fler:
kötülük.
vazife-i ubudiyet:
kulluk vazifesi.
yevmiye:
günlük.
zeval:
yok olma.
âciz:
güçsüz.
ahbap:
sevilenler, dostlar.
âlem:
dünya.
Bâkî-i Sermedî:
varl¤ daimî
ve sürekli olan Allah.
bedel:
karfllk, yerine.
defter-i amel:
iyilik ve kötü-
lüklerimizin yazld¤ defter.
dergâh:
s¤nma yeri, huzur
1.
Ben batp gidenleri sevmem. (Enam Suresi: 76.)