Meselâ,
1
r
ºo
c n
ABÉ°n
ùp
f n
¿ƒo
«r
ën
à°r
ùn
jn
h r
ºo
c n
ABÉ n
ær
Hn
G n
¿ƒo
ëu
Hn
òo
j
benîisrailin,
o¤ullar›n›n kesilip, kad›n ve k›zlar›n› hayatta b›rakmak
bir Firavun zaman›nda yap›lan bir hâdise ünvan›yla, Ya-
hudi milletinin ekser memleketlerde her as›rda maruz ol-
du¤u müteaddit katliamlar›, kad›n ve k›zlar› hayat-› befle-
riye-i sefihânede oynad›klar› rolü ifade eder.
r
ºo
¡r
æp
e Gk
Ò/
ã n
c
…
'
ôn
Jn
h
2
@ m
Iƒ'
«n
M '
¤n
Y ¢p
SÉs
ædG ¢n
Un
ôr
Mn
G r
ºo
¡s
fn
óp
én
àn
dn
h
Gƒo
fÉn
c Én
e ¢n
ùr
Äp
Ñ n
d n
âr
ë t
°ùdG o
ºp
¡p
?r
c
n
Gn
h p
¿Gn
hr
óo
©r
dGn
h p
º r
Kp
’r
G »p
a n
¿ƒo
Yp
QÉn
°ùo
j
4
@ n
øj
/
ó p
°ùr
Øo
Ÿr
G t
Öp
ëo
j n
’ *Gn
h Gk
OÉ°n
ùn
a¢p
Vr
Qn
’r
G?p
a n
¿r
ƒn
©°r
ùn
jn
h
3
@ n
¿ƒo
? n
ªr
©n
j
5
@p
ør
«n
Js
ôn
e ¢p
Vr
Qn
’r
G?p
a s
¿o
óp
°ùr
Øo
àn
d p
ÜÉn
à`p
µdr
G?p
a n
?«/
FBG n
ô° r
S p
G =
?
p
æ n
H
n
‹p
G BÉ n
æ r
«°n
†n
bn
h
6
@ n
øj/
óp
°ùr
Øo
e ¢p
Vr
Qn
’r
G p
‘ Gr
ƒn
ãr
©n
J n
’n
h
Yahudilere müteveccih flu iki hükm-ü Kur’ânî, o mille-
tin hayat-› içtimaiye-i insaniyede dolap hilesiyle çevirdik-
leri flu iki müthifl düstur-u umumîyi tazammun eder ki:
Hayat-› içtimaiye-i befleriyeyi sarsan ve sa’yüameli ser-
maye ile mübareze ettirip, fukaray› zenginlerle çarp›flt›-
ran muzaaf riba yap›p bankalar› tesise sebebiyet veren
ve hile ve hud’a ile cem-i mal eden o millet oldu¤u gibi,
mahrum kald›klar› ve daima zulmünü gördükleri hükû-
metlerden ve galiplerden intikamlar›n› almak için her çe-
flit fesat komitelerine kar›flan ve her nevi ihtilâle parmak
kar›flt›ran yine o millet oldu¤unu ifade ediyor.
amel:
ifl, çal›flma, fiil.
as›r:
devir, yüzy›l.
benîisrail:
‹srailo¤ullar›.
cem-i mal:
mal toplamak.
düstur-u umumî:
genel prensip.
ekser:
pek çok.
fesat komitesi:
sistemli bir flekil-
de bozgunculuk ve kötülük ya-
pan topluluk, çete.
fesat:
bozgunculuk.
firavun:
eski M›s›r hükümdarlar›-
na verilen isim.
fukara:
fakirler.
günah:
Allah’›n emirlerine ayk›r›
davran›fl, dinî suç.
hâdise:
olay.
haram:
yasaklanan fleyler.
hayat-› befleriye-i sefihâne:
in-
sanlar›n yaflad›klar› haram ve ya-
sak olan e¤lence hayat›.
hayat-› içtimaiye-i befleriye:
in-
sanlara ait olan sosyal hayat.
hayat-› içtimaiye-i insaniye:
in-
sanl›¤›n sosyal hayat›.
h›rs:
aç gözlülük.
hile:
desise, aldatma.
hud’a:
aldatma.
hükm-ü Kur’ânî:
Kur’ân’›n hük-
mü.
hükûmet:
devlet.
ifade:
anlatma.
ihtilâl:
kar›fl›kl›k, ayaklanma.
intikam:
öç alma.
‹srailo¤ullar›:
Hz. Mûsa’n›n pey-
gamber olarak gönderildi¤i kavim
mahrum:
yoksun, nasipsiz.
maruz olmak:
tesiri alt›nda kal-
mak.
memleket:
ülke, yurt.
meselâ:
örnek olarak.
muzaaf:
kat kat.
mübareze:
çarp›flma, kavga, mü-
cadele.
müteaddit:
birçok, çeflitli.
müteveccih:
yönelik.
müthifl:
dehfletli, korkunç.
nevi:
çeflit, tür.
riba:
faiz.
sa’yüamel:
emek ve çal›flma.
sebebiyet:
sebep olma, icap et-
tirme, gerektirme.
tazammun:
içine alma.
tesis:
kurma.
Tevrat:
Hz. Mûsa’ya (a.s.) indiril-
mifl olan ‹lâhî kitap.
ünvan:
ad, flöhret.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet; kötülük
yaparak zarar verme.
1.
K›zlar›n›z› sa¤ b›rak›p yeni do¤an erkek çocuklar›n›z› kesiyorlard›. (Bakara Suresi: 49.)
2
. Sen Yahudileri, hayata karfl› insanlar›n en h›rsl›s› olarak bulursun. (Bakara Suresi: 96.)
3
. Onlar›n ço¤unun günaha, zulme ve haram yemeye koflufltuklar›n› görürsün. Ne kötü bir
fleydir o yapt›klar›! (Mâide Suresi: 62.)
4
. Onlar yeryüzünde hep bozgunculu¤a koflarlar. Allah ise bozguncular› sevmez. (Mâide Sure-
si: 64.)
5
. ‹srailo¤ullar›na Tevrat’ta flöyle bildirdik: “Siz yeryüzünde iki kere fesat ç›karacaks›n›z. (‹sra
Suresi: 4.)
6
. Bozgunculuk yaparak yeryüzünü fesada vermeyin. (Bakara Suresi: 60; A’raf Suresi: 74.)
650 | SÖZLER
Y
‹RM‹
B
Efi‹NC‹
S
ÖZ