Sözler - page 621

‹flte, Kur’ân-› Mu’cizülbeyan’›n makam-› ifhâmdaki il-
zam›na bak ve de:
1
l
¿Én
«n
H p
¿'
Gr
öo
? r
dG p
¿Én
«n
H n
ór
©n
H ¢n
ùr
«n
d
. Evet, be-
yan-› Kur’ân’dan sonra beyan olamaz ve hacet kalmaz.
‹kinci misal
:
n
¿ƒo
dƒo
? n
j r
?n
G @ m
¿ƒ o
æ r
é n
e n
’ n
h m
ø p
gÉn
µ p
H n
?u
Hn
Q p
â n
ª r
© p
æ p
H n
âr
fn
G BÉ n
ªn
a r
ôu
c n
òn
a
n
øp
e r
ºo
µ n
© n
e
pq
Êp
Én
a Gƒ o
°ü s
Hn
ôn
J r
?o
b @ p
¿ƒo
æ n
Ÿr
G n
Ö r
j n
Q /
¬p
H ¢ o
ü s
H n
ô n
à n
f l
ôp
YÉ n
°T
@ n
¿ƒo
ZÉ n
W l
?r
ƒn
b r
ºo
g r
?n
G B Gn
ò'
¡p
H r
ºo
¡o
en
Ór
Mn
G r
ºo
go
ôo
er
É n
J r
?n
G @ n
Ú°/
üp
q
Hn
ôn
à o
Ÿr
G
Gƒo
fÉn
c r
¿p
G /
¬p
?r
ãp
e m
åj/
ón
ëp
H Gƒo
Jr
É n
«r
?n
a @ n
¿ƒo
æp
erD
ƒo
j n
’ r
? n
H o
¬ n
d s
ƒn
?n
J n
¿ƒ o
dƒo
?n
j r
?n
G
Gƒo
?n
?n
Nr
?n
G @ n
¿ƒo
? p
dÉn
ÿr
G o
ºo
g r
?n
G m
A r
? n
T p
ôr
«n
Z r
øp
e Gƒo
?p
?o
N r
?n
G @ n
Ú/
bp
OÉ° n
U
@ n
? u
H n
Q o
øp
FBG n
õn
N r
ºo
gn
ór
æp
Y r
?n
G @ n
¿ƒo
æp
bƒo
j n
’ r
?n
H ¢n
Vr
Qn
’r
Gn
h p
äGn
ƒ'
ª°s
ùdG
r
ºo
¡o
©p
ªn
à°r
ùo
e p
är
É n
«r
?n
a p
¬«/
a n
¿ƒo
©p
ªn
à°r
ùn
j l
º s
?°o
S r
ºo
¡n
d r
?n
G @ n
¿ho
ôp
£r
«°n
üo
Ÿr
G o
ºo
g r
?n
G
Gk
ôr
Ln
G r
ºo
¡ o
?n
Ä°r
ùn
J r
?n
G @ n
¿ƒo
æn
Ñ r
dG o
ºo
µ
n
dn
h o
äÉn
æn
Ñ r
dG o
¬ n
d r
?n
G @ m
Ú/
Ño
e m
¿É n
£ r
?o
°ùp
H
@ n
¿ƒ o
Ñ o
à`r
µ
n
j r
ºo
¡n
a o
Ör
«n
¨r
dG o
ºo
gn
ór
æ p
Y r
?n
G @ n
¿ƒ o
?n
?r
ão
e m
?n
ôr
¨n
e r
øp
e r
ºo
¡`n
a
$Go
ôr
«n
Z l
¬ '
dp
G r
ºo
¡ n
d r
?n
G @ n
¿ho
ó«/
µ` n
Ÿr
G o
ºo
g Gho
ôn
Øn
c n
øj/
ò s
dÉn
a Gk
ór
«n
c n
¿ho
ój /
ôo
j r
?n
G
2
@ n
¿ƒo
cp
ô°r
ûo
j És
ªn
Y $G n
¿Én
ër
Ñ°o
S
‹flte flu ayat›n binler hakikatlerinden yaln›z beyan-› if-
hâmiyeye misal için bir hakikatini beyan ederiz. fiöyle ki:
SÖZLER | 621
Y
‹RM‹
B
Efi‹NC‹
S
ÖZ
ayat:
Kur’ân ayetleri, cümleleri.
beyan:
anlatma, aç›klama.
beyan-› ifhâmiye:
karfl›s›ndakini
konuflamayacak derecede delil-
ler ortaya koyarak susturma.
beyan-› Kur’ân:
Kur’ân’›n aç›kla-
mas›, anlatmas›.
dair:
ilgili.
delil:
bir fikrin veya hükmün do¤-
rulu¤unu kan›tlayan fley.
felâket:
musibet, zarar verici bü-
yük olay.
gayp:
gizli olan, görünmeyen
âlemler.
güruh:
topluluk.
hacet:
ihtiyaç, gerek.
hakikat:
gerçek.
hazine:
k›ymetli fleylerin saklan-
d›¤› sa¤lam yer; nimet.
ifhâm
(
r
?É n
ër
a p
G
)
:
bir fleyi delilleriy-
le ispat ve izah ile ö¤retme.
ilâh:
tanr›, tap›n›lan fley.
ilzam:
delille ispat edip, cevap
veremez hale getirme.
iman:
inanma.
kâfir:
Allah’›n varl›¤›n› ve birli¤ini
inkâr eden.
kâhin:
kar›fl›k ve tahminî sözlerle
gelecekten haber verdi¤i söyle-
nen kimse .
kâinat:
bütün âlemler, varl›klar.
Kur’ân:
Allah taraf›ndan vahiy
yoluyla Hz. Muhammed’e indiril-
mifl, sonuncu semavî kitap.
Kur’ân-› Mu’cizülbeyan:
aç›kla-
malar›yla ak›llar› benzerini yap-
maktan âciz b›rakan Kur’ân-› Ke-
rîm.
makam-› ifhâm:
delille ispatlama
makam›.
mecnun:
deli.
misal:
örnek.
münezzeh:
kusur ve noksanlar-
dan uzak.
nimet:
ihsan, lütuf, Allah’›n verdi-
¤i faydal› ve hofla giden fley.
niyet:
bir fleyi düflünerek yapma-
ya karar verme.
ö¤üt:
nasihat, tavsiye.
peygamber:
Allah’›n elçisi.
Rab:
varl›klar›n bütün ihtiyaçlar›-
n› gideren, besleyen, büyüten
onlar› uyum içinde sevk ve idare
eden Allah.
s›rf:
sadece.
tedbir:
idare etme, yönetme.
ücret:
karfl›l›k.
1.
‹mam-› Gazalî,
‹hya-i Ulûmiddin
, 1:105.
2.
Sen ö¤üt vermeye devam et. Rabbinin sana verdi¤i peygamberlik nimeti hakk› için, sen ne
bir kâhinsin, ne de bir mecnun. • Yoksa onlar “O bir flairdir; biz onun bafl›na gelecek felâke-
ti bekliyoruz” mu diyorlar? • Sen “Bekleyedurun,” de. “Ben de sizinle beraber bekliyorum.” •
Onlar ak›llar›n› kullanarak m› bunu söylüyorlar, yoksa onlar s›rf bir azg›nlar güruhu mudur? •
Yahut Kur’ân’› kendisi mi uydurdu diyorlar? Do¤rusu onlar›n iman etmeye niyetleri yoktur. •
E¤er do¤ru söylüyorlarsa, Kur’ân’›n benzeri bir söz getirsinler. • Yoksa onlar bir yarat›c› ol-
maks›z›n m› yarat›ld›lar? Veya kendi kendilerini mi yarat›yorlar? • Yoksa gökleri ve yeri on-
lar m› yaratt›? Do¤rusu onlar›n düflünüp iman etmeye niyetleri yoktur. • Yoksa Rabbinin ha-
zineleri onlar›n yan›nda m›? Veya kâinat›n tedbir ve idaresini onlar m› ele geçirdi? • Yoksa
göklere ç›k›p da gök ehlinin haberlerini dinlemek için bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinle-
yicileri, iflittiklerine dair aç›k bir delil getirsin. • Yoksa k›z çocuklar› Onun, erkek çocuklar da
sizin mi? • Yoksa sen onlardan bir ücret istedin de onlar a¤›r bir borç alt›na m› girdiler? • Yok-
sa gayb›n ilmi onlar›n yan›nda da
oradan m› al›p yaz›yorlar? • Yok-
sa sana bir tuzak m› kurmak isti-
yorlar? Fakat o kâfirler tuza¤a dü-
flecek olanlar›n tâ kendileridir. •
Yoksa onlar›n Allah’tan baflka bir
ilâh› m› var? Allah onlar›n ortak
kofltuklar› fleylerden münezzeh-
tir. (Tur Suresi: 29-43.)
1...,611,612,613,614,615,616,617,618,619,620 622,623,624,625,626,627,628,629,630,631,...1482
Powered by FlippingBook