Ve flu srdandr ki, Kelâmullah ünvan, kemal-i liya-
katle Kurâna verilmifl ve daima da veriliyor.
Kurândan sonra, sair enbiyann kütüp ve suhuflar
derecesi gelir.
Sair nihayetsiz kelimat- lâhiyenin ise; bir ksm dahi
has bir itibarla, cüzî bir ünvan ile, hususî bir tecelli ile,
cüzî bir isim ile ve has bir rububiyet ile ve mahsus bir sal-
tanat ile ve hususî bir rahmet ile zahir olan ilhamat sure-
tinde bir mükâlemedir. Melek ve befler ve hayvanatn il-
hamlar, külliyet ve hususiyet itibaryla çok muhteliftir.
ÜÇÜNCÜ CÜZ
Kurân, asrlar muhtelif bütün enbiyann kütüplerini
ve meflrepleri muhtelif bütün evliyann risalelerini ve
meslekleri muhtelif bütün asfiyann eserlerini icmalen ta-
zammun eden ve cihat- sittesi parlak ve evhamüflübeha-
tn zulümatndan musaffa; ve nokta-i istinad bilyakîn
vahy-i semavî ve kelâm- ezelî; ve hedefi ve gayesi bilmü-
flahede saadet-i ebediye; içi bilbedahe halis hidayet, üstü
bizzarure envar- iman, alt biilmelyakîn delil ve bürhan,
sa¤ bittecrübe teslim-i kalp ve vicdan, solu biaynelyakîn
teshir-i akl ve izan, meyvesi bihakkalyakîn rahmet-i
Rahman ve dâr- cinan, makam ve revac bilhads-i sadk
makbul-ü melek ve ins ü can bir kitab- semavîdir.
Kurânn tarifine dair üç cüzündeki sfatlarn her biri
baflka yerlerde katî ispat edilmifl veya ispat edilecektir;
davamz mücerret de¤il, her birisi bürhan- katî ile mü-
berhendir.
* * *
SÖZLER | 591
Y
RM
B
EfiNC
S
ÖZ
hayvanat:
hayvanlar.
hedef:
varlacak nokta, amaç.
hidayet:
do¤ru ve hak olan; do¤-
ruya ulafltran yolu gösterme.
hususî:
özel.
hususiyet:
ayrc özellik.
icmalen:
ksaca, özet olarak.
ilham:
Allahtan kalbe gelen ma-
na.
ilhamat:
ilhamlar, Allahtan kalbe
gelen manalar.
itibaryla:
bakmndan, yönüyle.
katî:
kesin, flüphesiz.
kelâm- ezelî:
varl¤nn bafllang-
c olmayan Allaha ait oldu¤u için
manen ezelî olan söz.
kelâmullah:
Allahn sözleri;
Kur'ân.
kelimat- lâhiye:
Allaha ait keli-
meler, lâhî kelimeler.
kemal-i liyakat:
tam lâyk olma.
kitab- semavî:
Cenab- Hakkn
gönderdi¤i kitap.
külliyet:
genellik, bütünlük.
kütüp:
kitaplar.
makam:
de¤er, seviye.
makbul-ü melek ve insücan:
meleklerin, insanlarn ve cinlerin
kabul edip be¤endi¤i fley.
meslek:
gidilen, tutulan yol.
meflrep:
kiflinin gitti¤i yolda ken-
di yapsna göre takip etti¤i, usul.
musaffa:
safîleflmifl, temizlenmifl.
müberhen:
delillerle ispatlanmfl
olan.
mücerret:
yalnz; delilsiz.
mükâleme:
konuflma.
nihayetsiz:
sonsuz.
nokta-i istinat:
dayanak noktas.
rahmet:
flefkat ve merhamet
gösterme, acma.
rahmet-i Rahman:
Rahman olan
Allahn rahmeti.
revaç:
kymet, de¤er; geçerlik
risale:
yalnzca bir konuyla ilgili
küçük kitap.
rububiyet:
Cenab- Hakkn bütün
varlklarn ihtiyaçlarn gidermesi,
yetifltirmesi ve onlar uyum için-
de idare etmesi.
saadet-i ebediye:
sonsuz mutlu-
luk.
saltanat:
hâkimiyet, yönetim.
sfat:
nitelik, özellik; tanmlama.
suhuf:
sahifeler.
tazammun:
içine alma.
tecelli:
görünme, belirme, yans-
ma.
teshir-i akl ve izan:
akl ve an-
layfl emrine itaat ettirme.
teslim-i kalp ve vicdan:
kalp ve
vicdann do¤ru ve hakka boyun
e¤mesi.
vahy-i semavî:
Allah tarafndan
melekle Peygambere gönderilen
vahiy.
zahir:
görünen, ortaya çkan.
zulümat:
karanlklar.
asfiya:
Peygamberimizin yo-
lundan gidip, ilim ve takvala-
ryla Peygamber Efendimizin
gerçek vârisi olanlar.
befler:
insan.
biaynelyakîn:
görür derece-
de kesin olarak bilme.
bihakkalyakîn:
yaflar gibi
do¤rulu¤undan flüphe etme-
yecek flekilde bilme.
biilmelyakîn:
bir fleyi ilimle
ve baz iflaretleriyle kesin bir
flekilde bilme.
bilbedahe:
apaçk bir flekilde.
bilhads-i sadk:
do¤ru bir
sezgi ile.
bilmüflahede:
gözlem ile, gö-
rerek.
bilyakîn:
flüphesiz, kesin bir
biliflle.
bittecrübe:
tecrübe ile.
bizzarure:
kesinlikle.
bürhan:
delil, kant.
bürhan- katî:
kesin ve sa¤-
lam delil.
cihat- sitte:
alt yön, taraf.
cüz:
ksm, parça.
cüzî:
az.
dâr- cinan:
Cennet yurtlar,
Cennetler.
dava:
iddia, mesele.
enbiya:
peygamberler.
envar- iman:
iman nurlar.
evhamüflübehat:
kuruntular
ve flüpheler.
evliya:
velîler, Allaha manen
yakn ve Ona dost olan kullar.
gaye:
hedef; sonuç.
halis:
saf, hilesiz.
has bir itibar:
sadece kendi-
ne ait olan bir yönüyle.
has:
özel.