Hem, bütün evliya ve sddkîn ve urefa ve muhakki-
kînin muhtelif meflreplerine ve ayr ayr mesleklerine,
her birindeki meflrebin mezakna lâyk ve o meflrebi ten-
vir edecek ve her bir mesle¤in mesakna muvafk ve onu
tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütüp-
hane hükmünde bir kitab- semavîdir.
KNC CÜZ VE TETMME- TARF
Kurân Arfl- Azamdan, sm-i Azamdan, her ismin
mertebe-i azamndan geldi¤i için, On kinci Sözde beyan
ve ispat edildi¤i gibi,
Kurân,
bütün âlemlerin Rabbi itibaryla, Allahn kelâmdr;
hem, bütün mevcudatn lâh ünvanyla, Allahn
fermandr;
hem, bütün semavat ve arzn Hâlk namna bir hi-
taptr;
hem, rububiyet-i mutlaka cihetinde bir mükâleme-
dir;
hem, saltanat- amme-i Sübhaniye hesabna bir hut-
be-i ezeliyedir;
hem, rahmet-i vâsia-i muhita nokta-i nazarnda, bir
defter-i iltifatat- Rahmaniyedir;
hem, ulûhiyetin azamet-i haflmeti haysiyetiyle, bafl-
larnda bazen flifre bulunan bir muhabere mecmuasdr;
hem, sm-i Azamn muhitinden nüzul ile, Arfl- Aza-
mn bütün muhatna bakan ve teftifl eden hikmetfeflan
bir kitab- mukaddestir.
âlem:
bütün yaratlmfllar.
Arfl- Azam:
Allahn kudretinin
ve hâkimiyetinin bilindi¤i, görün-
dü¤ü en büyük daire.
arz:
yer, dünya.
azamet-i haflmet:
ihtiflamn bü-
yüklü¤ü.
beyan:
anlatma, açklama.
cihet:
yön, taraf.
cüz:
ksm.
defter-i iltifatat- Rahmaniye:
sonsuz merhamet sahibi olan Al-
lahn güzel sözlerini içine alan
defter; Kurân.
evliya:
velîler, Allahn dostlu¤u-
nu kazanmfl kullar.
ferman:
emir, buyruk.
Hâlk:
yaratc, Allah.
haysiyetiyle:
bakmndan.
hesabna:
adna.
hikmetfeflan:
faydal bilgi yayan.
hitap:
konuflma.
hutbe-i ezeliye:
varl¤nn bafl-
langc olmayan Allahn insanlara
ve cinlere konuflmas.
hükmünde:
yerinde, yerine, gibi
kabul edilen.
ibraz:
ortaya koyup gösterme.
lâh:
yaratc, kendisine ibadet
edilen; Allah.
sm-i Azam:
Allahn isimlerinden
kâinatta en kapsaml olarak gö-
rülenleri ve bilinenleri.
ispat:
kantlama, do¤rulu¤unu or-
taya koyma.
itibaryla:
olmas dolaysyla.
kelâm:
söz, konuflma.
kitab- mukaddes:
kutsal kitap.
kitab- semavî:
Cenab- Hakkn
gönderdi¤i lâhî kitap.
Kurân:
Allah tarafndan vahiy
yoluyla Hz. Muhammede indiril-
mifl kitap.
kütüphane:
kitaplk.
lâyk:
yakflan, uygun.
mecmua:
toplanp biriktirilmifl ve
düzenlenmifl evraklarn tamam;
kitap.
mertebe-i azam:
en büyük mer-
tebe.
mesak:
ileri sürdü¤ü, sevk etti¤i
hedef.
meslek:
gidilen, tutulan yol
meflrep:
kiflinin gitti¤i manevî
yolda kendi mizacna göre takip
etti¤i, usul, tarz.
mevcudat:
var olan her fley.
mezak:
zevk.
muhabere:
haberleflme.
muhakkikîn:
gerçekleri arafltrp
bulanlar.
muhat:
kuflatlmfl, etraf çevril-
mifl.
muhit:
etraf, çevre.
muhtelif:
çeflitli, farkl.
mukaddes:
kutsal, yüce, kusur
ve noksanlardan uzak.
muvafk:
uygun.
mükâleme:
konuflma.
nam:
ad, isim.
nokta-i nazar:
bakfl açs, gö-
rüfl.
nüzul:
inmek, inifl.
Rab:
bütün varlklar yaratan,
ihtiyaçlarn gideren ve büyü-
tüp yetifltiren Allah.
rahmet-i vâsia-i muhita:
her
fleyi kuflatan genifl rahmet.
risale:
yalnzca bir konuyla il-
gili küçük kitap.
rububiyet-i mutlaka:
Allahn
kaytsz, flartsz bütün varlk-
lar yaratmas, ihtiyaçlarn gi-
dermesi ve onlar uyum için-
de idare etmesi.
saltanat- amme-i Sübhani-
ye:
bütün kusur ve noksan-
lardan uzak olan Allahn her
fleyi kuflatan, hâkimiyeti.
semavat:
gökler.
sddkîn:
Allah yolunda do¤-
rulukta ve ba¤llkta en ileri
olanlar.
flifre:
gizli ve iflaretle olan ya-
z tarz.
tasvir:
bir fleyi söz veya yaz
ile ifade etme, anlatma.
teftifl:
kontrol etme.
tenvir:
aydnlatma.
tetimme-i tarif:
tarifin ta-
mamlaycs.
ulûhiyet:
Allahn hâkimiyeti
ile kâinattaki her fleyi Kendi-
sine ibadet ve itaat ettirmesi.
urefa:
arifler, Allah tanma
ve bilmede en ileride olanlar.
ünvan:
ad, sfat.
590 | SÖZLER
Y
RM
B
EfiNC
S
ÖZ