Kurân,
flu kitab- kebir-i kâinatn bir tercüme-i ezeliyesi;
ve ayat- tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin
tercüman- ebedîsi;
ve flu âlem-i gayp ve flahadet kitabnn müfessiri;
ve zeminde ve gökte gizli esma-i lâhiyenin manevî
hazinelerinin keflflaf;
ve sutur-u hâdisatn altnda muzmer hakaikn miftah;
ve âlem-i flahadette âlem-i gaybn lisan;
ve flu âlem-i flahadet perdesi arkasnda olan âlem-i
gayp cihetinden gelen iltifatat- ebediye-i Rahmaniye ve
hitabat- ezeliye-i Sübhaniyenin hazinesi;
ve flu slâmiyet âlem-i manevîsinin günefli, temeli,
hendesesi;
ve avalim-i uhreviyenin mukaddes haritas;
ve zat ve sfât ve esma ve fluun-u lâhiyenin kavl-i
flarihi, tefsir-i vazh, bürhan- kàt, tercüman- sat;
ve flu âlem-i insaniyetin mürebbîsi;
ve insaniyet-i kübra olan slâmiyetin mâ ve ziyas;
ve nev-i beflerin hikmet-i hakikiyesi;
ve insaniyeti saadete sevk eden hakikî mürflidi ve
hâdîsi;
ve insana hem bir kitab- fleriat, hem bir kitab- dua,
hem bir kitab- hikmet, hem bir kitab- ubudiyet, hem bir
kitab- emir ve davet, hem bir kitab- zikir, hem bir ki-
tab- fikir, hem bütün insann bütün hacat- maneviyesi-
ne merci olacak çok kitaplar tazammun eden tek, cami
bir kitab- mukaddestir.
SÖZLER | 589
Y
RM
B
EfiNC
S
ÖZ
geçerli olan güzel sözleri.
insaniyet:
insanlk.
insaniyet-i kübra:
en büyük in-
sanlk.
kavl-i flarih:
açklayc söz.
keflflaf:
keflfeden, meydana çka-
ran.
kitab- dua:
dua kitab.
kitab- emir ve davet:
Allahn
emirlerini bildiren ve iman etme-
ye ça¤ran kitap.
kitab- fikir:
içinde en güzel, en
do¤ru fikirleri bulunduran, insan-
lar düflünmeye yönelten kitap.
kitab- hikmet:
varlklarn yarat-
lfl sebeplerini, faydalarn ve neti-
celerini açklayan kitap.
kitab- kebir-i kâinat:
büyük kâ-
inat kitab.
kitab- mukaddes:
kutsal kitap.
kitab- fleriat:
kanun kitab.
kitab- ubudiyet:
kullu¤un nasl
yaplmas gerekti¤ini anlatan ki-
tap.
kitab- zikir:
Allah anmann en
güzel örneklerinin gösterildi¤i ki-
tap.
lisan:
dil.
mâ:
su.
manevî:
manaya, içe ve ruha ait
olan.
merci:
baflvurulacak yer.
miftah:
anahtar.
mukaddes:
kutsal, yüce, kusur
ve noksanlardan uzak.
muzmer:
gizli, örtülü.
müfessir:
açklayan, yorumlayan.
mürebbî:
terbiye eden, e¤iten.
mürflit:
do¤ru yolu gösteren.
mütenevvi:
çeflitli.
nev-i befler:
insan türü, bütün in-
sanlar.
saadet:
mutluluk.
sevk:
ulafltrma.
sutur-u hâdisat:
mana ifade
eden yazl satrlara benzeyen
olaylar.
tazammun:
içinde bulundurma.
tefsir-i vazh:
apaçk açklama,
yorum.
tercüman- ebedî:
ebedî tercü-
man, varlklarn ne manaya geldi-
¤ini anlatan ve hükmü sonsuza
kadar devam eden Kurân- Ke-
rîm.
tercüman- sat:
parlak tercü-
man.
tercüme-i ezeliye:
Allahn kelâ-
m olan ve bütün varlklarn ma-
na, mahiyet ve vazifelerini açkla-
yan, mevcudatn tercümesi hük-
mündeki Kurân- Kerîm.
zat ve sfat ve esma ve fluun-u
lâhiye:
Cenab- Hakkn yüce Zat,
sfatlar, isimleri, mukaddes hâl
ve keyfiyetleri, fiilleri ve iflleri.
zemin:
yeryüzü.
ziya:
flk.
âlem-i gayp:
görünmeyen
dünya, ahiret âlemi.
âlem-i gayp ve flahadet ki-
tab:
bir kitap gibi manalar
ifade eden görünen ve görün-
meyen âlemler.
âlem-i insaniyet:
insanlk
âlemi
âlem-i manevî:
manevî dün-
ya.
âlem-i flahadet:
görünen, al-
glanabilen dünya.
avalim-i uhreviye:
ahiret
âlemleri.
ayat- tekviniye:
kâinatta Al-
lahn varl¤na iflaret eden
deliller.
bürhan- kàt:
kesin delil.
cami:
her fleyi içinde topla-
yan.
cihet:
yön, taraf.
esma-i lâhiye:
Allahn isim-
leri.
hacat- manevîye:
manevî
ihtiyaçlar.
hâdî:
hidayet veren, do¤ru
yola ulafltran.
hakaik:
hakikatler, gerçekler.
hakikî:
gerçek, do¤ru.
hendese:
geometri, mühen-
dislik.
hikmet-i hakikiye:
gerçek
hikmet.
hitabat- ezeliye-i Sübhani-
ye:
bütün kusur ve noksan-
lardan uzak, bütün mükem-
mel sfatlara sahip, varl¤nn
bafllangc olmayan Allahn
hitaplar.
iltifatat- ebediye-i Rahma-
niye:
snrsz merhamet sahi-
bi olan Allahn sonsuza kadar