Sözler - page 528

2
$G n
¿
Én
ër
Ñ°o
S
1
@ o
Èn
r
cn
G *n
G
deyip, mahviyet içinde, hayret ve
muhabbetle secde eder.
Sonra görüyor ki, bir Ganî-i Mutlak, bir sahavet-i mut-
lak içinde, nihayetsiz servetini, hazinelerini gösteriyor. O
da, ona mukabil, tazim ve sena içinde kemal-i iftikar ile
sual eder ve ister.
Sonra görüyor ki, o Fât›r-› Zülcelâl, yeryüzünü bir ser-
gi hükmünde yapm›fl, bütün antika sanatlar›n› orada tefl-
hir ediyor. O da, ona mukabil
3
*G n
A=É n
°TÉ n
e
diyerek takdir
ile,
4
*G n
?n
QÉn
H
diyerek tahsin ile,
$G n
¿
Én
ër
Ñ°o
S
diyerek hayret
ile,
o
Èn
r
cn
G *n
G
diyerek istihsan ile mukabele eder.
Sonra görüyor ki, bir Vahid-i Ehad, flu kâinat saray›n-
da taklit edilmez sikkeleriyle, Ona mahsus hatemleriyle,
Ona münhas›r turralar›yla, Ona has fermanlar›yla bütün
mevcudata damga-i vahdet koyuyor ve tevhidin ayat›n›
nakflediyor. Ve afak-› âlemin aktâr›nda Vahdaniyetin
bayra¤›n› dikiyor. Ve rububiyetini ilân ediyor. O da, ona
mukabil, tasdik ile, iman ile, tevhit ile, iz’an ile, flahadet
ile, ubudiyet ile mukabele eder.
‹flte, bu çeflit ibadat ve tefekküratla, hakikî insan olur,
ahsen-i takvimde oldu¤unu gösterir; iman›n yümnü ile,
emanete lây›k, emin bir halife-i arz olur.
afak-› âlemin aktâr›:
âlemin
ufuklar›n›n her taraf›.
ahsen-i takvim:
insan›n en güzel
biçimde yarat›lmas›.
antika:
k›ymetli, de¤erli.
ayat:
iflaretler, deliller.
damga-i vahdet:
birlik mührü.
emin:
güvenilir.
esfel-i safilîn:
afla¤›lar›n en afla¤›-
s›, Cehennemin en afla¤› tabakas›.
Fât›r-› Zülcelâl:
sonsuz büyüklük
sahibi ve benzeri olmayan fleyle-
ri yaratan Allah.
ferman:
emir, buyruk.
Ganî-i Mutlak:
sonsuz zenginlik
sahibi olan Allah.
hakikî:
gerçek.
halife-i arz:
yeryüzünde bütün
varl›klar üzerinde tasarruf eden
insan.
has:
özel.
hatem:
mühür, damga.
hükmünde:
tarz›nda, fleklinde.
ibadat:
ibadetler.
iman:
Allah’a inanma.
insan-› gafil:
gafletle Rabbini
unutan insan.
istihsan:
güzel bulma, be¤enme.
iz’an:
ak›l; anlay›fl, kavray›fl,
feraset, basiret.
kâinat:
evren, tüm varl›klar.
kemal-i iftikar:
fakirli¤ini tam
hissetme.
mahsus:
sadece bir kifliye ait.
mahviyet:
alçak gönüllülük.
mevcudat:
varl›klar.
muhabbet:
sevgiyle.
mukabele:
karfl›l›k verme.
mukabil:
karfl›l›k.
münhas›r:
sadece bir kiflide bulu-
nan.
nakfletme:
iflleme.
nihayetsiz:
sonsuz.
rububiyet:
idare ve terbiye edici-
lik.
sahavet-i mutlak:
sonsuz cö-
mertlik.
secde:
ibadet için bafl› yere koy-
ma.
sena:
övme.
servet:
zenginlik.
sikke:
damga.
sual:
isteme.
suiihtiyar:
iradeyi kötüye kullan-
ma.
flahadet:
flahitlik.
tahsin:
be¤enme, hayran olma.
takdir:
be¤enme.
taklit:
benzerini yapma.
tasdik:
kabul etme, do¤rulama.
tazim:
hürmet.
tefekkürat:
zihni faaliyetlerde
bulunma, düflünmeler.
teflhir:
gösterme, sergileme.
tevhit:
Allah’›n bir ve benzersiz
olmas›, Allah’›n bir oldu¤una
inanma.
turra:
mühür, damga, tu¤ra.
ubudiyet:
kulluk.
vahdaniyet:
Allah’›n birli¤i.
Vahid-i Ehad:
Bir olan ve bir-
li¤i her bir fleyde tecelli eden
Allah.
yümün:
u¤ur, bereket.
1.
Allah en büyüktür, en yücedir.
2.
Allah her türlü kusur ve noksandan münezzehtir.
3.
Allah dilemifl, n e güzel yaratm›fl.
4.
Allah dilemifl, ne mübarek yaratm›fl.
528 | SÖZLER
Y
‹RM‹
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
1...,518,519,520,521,522,523,524,525,526,527 529,530,531,532,533,534,535,536,537,538,...1482
Powered by FlippingBook