Sözler - page 524

öyle kaviler ona musahhar olurlar ki, o matlûplardan
binden birisine, bin defa kuvvetçi¤iyle yetiflemez. Demek
zaaf ve acz, onun hakk›nda flefkat ve himayeti tahrik et-
tikleri için, küçücük parma¤›yla kahramanlar› kendine
musahhar eder. fiimdi, böyle bir çocuk, o flefkati inkâr
etmek ve o himayeti ittiham etmek suretiyle, ahmakane
bir gururla, “Ben kuvvetimle bunlar› teshir ediyorum”
dese, elbette bir tokat yiyecektir.
‹flte, insan dahi, Hâl›k’›n›n rahmetini inkâr ve hikme-
tini ittiham edecek bir tarzda küfran-› nimet suretinde,
Karun gibi
1
m
º r
?p
Y '
¤n
Y o
¬o
à«/
Jho
G BÉ n
ªs
fp
G
, yani “Ben kendi ilmimle,
kendi iktidar›mla kazand›m” dese, elbette sille-i azaba
kendini müstahak eder.
Demek flu meflhut saltanat-› insaniyet ve terakkiyat-›
befleriye ve kemalât-› medeniyet, celp ile de¤il, galebe ile
de¤il, cidal ile de¤il; belki ona, onun zaaf› için teshir edil-
mifl, onun aczi için ona muavenet edilmifl, onun fakr›
için ona ihsan edilmifl, onun cehli için ona ilham edilmifl,
onun ihtiyac› için ona ikram edilmifl. Ve o saltanat›n se-
bebi, kuvvet ve iktidar-› ilmî de¤il, belki flefkat ve re’fet-i
Rabbaniye ve rahmet ve hikmet-i ‹lâhiyedir ki, eflyay›
ona teshir etmifltir.
Evet, bir gözsüz akrep ve ayaks›z bir y›lan gibi haflera-
ta ma¤lûp olan insana bir küçük kurttan ipe¤i giydiren
ve zehirli bir böcekten bal› yediren, onun iktidar› de¤il,
acz:
âcizlik, güçsüzlük.
ahmakane:
ak›ls›zca.
cehil:
cahillik.
celp:
çekme.
cidal:
kavga, savafl.
fakr:
fakirlik.
galebe:
galip gelme.
Hâl›k:
her fleyi yoktan var eden,
yarat›c›; Allah.
haflerat:
böcekler.
hikmet:
‹lâhî gaye.
himayet:
koruma.
ihsan :
verme, ba¤›fllama.
ikram:
ba¤›fl, ihsan.
iktidar-› ilmi:
ilmî güç ve kudret.
ilham:
Allah taraf›ndan insan›n
kalbine veya zihnine indirilen
mana.
inkâr:
reddetme, kabul etmeme.
ittiham:
suçlama.
Karun:
Hz Mûsa döneminde ya-
flam›fl mevki h›rs›, cimrili¤i ve k›s-
kançl›¤› ile tan›nm›fl ilim sahibi
çok zengin bir Yahudi.
kavi:
kuvvetli.
kemalât-› medeniyet:
medeni-
yetin mükemmellik ve güzellikle-
ri.
küfran-› nimet:
nimetleri Cenab-
› Hakk›n ihsan etti¤ini inkâr etme,
nankörlük.
matlûp:
istekler.
meflhut:
görünen.
muavenet:
yard›m.
musahhar:
boyun e¤en.
müstahak:
hak eden.
Rahmet ve hikmeti ‹lâhiye:
Allah’›n hikmeti ve rahmeti.
rahmet:
ac›ma, merhamet
etme.
saltanat:
hâkimiyet.
saltanat-› insaniyet:
insanl›-
¤›n saltanat›.
sille-i azap:
azap tokad›.
suret:
tarz.
flefkat ve re’fet-i Rabbaniye:
Cenab-› Allah’›n merhameti
ve esirgemesi.
flefkat:
karfl›l›ks›z merhamet.
tahrik:
harekete geçirme.
tarz:
üslûp.
terakkiyat-› befleriye:
insan-
l›¤›n kaydetti¤i geliflmeler,
ilerlemeler.
teshir:
boyun e¤dirme, itaat
ettirme.
zaaf:
zay›fl›k, güçsüzlük.
1.
Kasas Suresi: 78.
524 | SÖZLER
Y
‹RM‹
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
1...,514,515,516,517,518,519,520,521,522,523 525,526,527,528,529,530,531,532,533,534,...1482
Powered by FlippingBook