tabakasn üstümüzden kaldrabilir misin? Yeri düzeltip
bizi ondan geçirebilir misin? istibat suretinde söylenir
mi?
fiu zeminin yüzünde yaz zamannda bir sikke-i tevhidi
gördün. fiimdi bak: Gayet basîrâne ve hakîmâne zemin
yüzündeki flu tasarrufat- azîme-i bahariye üstünde, bir
hatem-i vahidiyet gayet aflikâre görünüyor. Çünkü, flu ic-
raat bir vüsat-i mutlaka içinde ve o vüsatle beraber bir
sürat-i mutlaka ile ve o sürat ile beraber bir sahavet-i
mutlaka içinde görünen intizam- mutlak ve kemal-i hüs-
nüsanat ve mükemmeliyet-i hilkat öyle bir hatemdir ki,
gayr-i mütenahi bir ilim ve nihayetsiz bir kudret sahibi
ona sahip olabilir.
Evet, görüyoruz ki, bütün yeryüzünde bir vüsat-i mut-
laka içinde bir icat, bir tasarruf, bir faaliyet var. Hem, o
vüsat içinde bir sürat-i mutlaka ile iflleniyor. Hem, o
sürat ve vüsatle beraber, bir sühulet-i mutlaka ile yapl-
yor. Hem o sürat ve vüsat ve sühuletle beraber, teksir-i
efratta bir sahavet-i mutlaka görünüyor. Hem, o sahavet
ve sühulet ve sürat ve vüsatle beraber, her bir nevide,
her bir fertte görünen bir intizam- mutlak ve gayet
mümtaz bir hüsnüsanat ve gayet müstesna bir mükem-
meliyet-i hilkat ile beraber, gayet sahavet içinde bir inti-
zam- tam var. Ve o teksir-i efrat içinde, bir mükemmeli-
yet-i hilkat ve gayet sürat içinde bir hüsnüsanat ve niha-
yet ihtilât içinde bir imtiyaz- etem ve gayet mebzuliyet
içinde gayet kymettar eserler ve gayet genifl daire için-
de tam bir muvafakat ve gayet sühulet içinde gayet
SÖZLER | 479
Y
RM
KNC
S
ÖZ
kemal-i hüsnüsanat:
mükem-
mel ve güzel sanat.
kudret:
güç, kuvvet.
kymettar:
kymetli, de¤erli.
mebzuliyet:
bolluk, çokluk.
muvafakat:
uygunluk.
mükemmeliyet-i hilkat:
yaratl-
fln mükemmelli¤i, kusursuzlu¤u.
mümtaz:
üstün, seçkin.
nev:
tür
nihayet:
son derece
nihayetsiz:
snrsz.
sahavet:
cömertlik.
sahavet-i mutlaka:
sonsuz ve s-
nrsz cömertlik.
sikke-i tevhit:
Allahn birlik
mührü.
sühulet:
kolaylk.
sühulet-i mutlaka:
snrsz kolay-
lk.
sürat:
çabukluk, hz.
sürat-i mutlaka:
snrsz çabuk-
luk.
tasarruf:
kullanma; sevk ve idare
etme; iflleyifl.
tasarrufat- azîme-i bahariye:
bahar mevsiminde meydana ge-
len büyük tasarruflar, ifller.
teksir-i efrat:
fertlerin ço¤altl-
mas.
vüsat:
genifllik.
vüsat-i mutlaka:
snrsz genifl-
lik.
zemin:
yer.
aflikâre:
açkça.
basîrâne:
görerek.
faaliyet:
çalflma, ifl görme.
fert:
birey, flahs.
gayet:
son derece.
gayr-i mütenahi:
sonsuz.
hakîmâne:
her fleyi bir ama-
ca yönelik, faydal ve yerli ye-
rinde yaparak.
hatem:
mühür, damga.
hatem-i vahidiyet:
birlik
mührü.
hüsnüsanat:
güzel sanat.
icat:
yoktan var etme, yarat-
ma.
icraat:
ifller.
ihtilât:
karflklk.
imtiyaz- etem:
benzerlerin-
den tamamen farkl olmak.
intizam- mutlak:
her fleyi
kuflatmfl düzen, tertip.
istibat suretinde:
akldan
uzak görerek, ihtimal verme-
yerek.