Sözler - page 46

46 | SÖZLER
A
LTINCI
S
ÖZ
Alt›nc› Söz
W
1
n
ás
æn
÷r
G o
ºo
¡n
d s
¿n
Ép
H r
ºo
¡n
dGn
ƒr
en
Gn
h r
ºo
¡°n
ùo
Ør
fn
G n
Ú/
æp
er
D
ƒ o
Ÿr
G n
øp
e …'
ôn
à°r
TG %G s
¿
p
G
N
EF‹S
ve mal›n› Cenab-› Hakka satmak ve Ona abd
olmak ve asker olmak ne kadar kârl› bir ticaret, ne ka-
dar flerefli bir rütbe oldu¤unu anlamak istersen, flu tem-
silî hikâyeci¤i dinle:
Bir zaman, bir padiflah, raiyetinden iki adama, her bi-
risine emaneten birer çiftlik verir ki; içinde fabrika, ma-
kine, at, silâh gibi her fley var. Fakat f›rt›nal› bir muhare-
be zaman› oldu¤undan, hiçbir fley karar›nda kalmaz. Ya
mahvolur veya tebeddül eder, gider.
Padiflah, o iki nefere, kemal-i merhametinden bir ya-
ver-i ekremini gönderdi. Gayet merhametkâr bir ferman
ile onlara diyordu:
“Elinizde olan emanetimi bana sat›n›z. Tâ sizin için
muhafaza edeyim. Beyhude zayi olmas›n. Hem, muha-
rebe bittikten sonra size daha güzel bir surette iade ede-
ce¤im. Hem, güya o emanet, mal›n›zd›r; pek büyük bir
fiyat size verece¤im. Hem, o makine ve fabrikadaki alet-
ler, benim nam›mla ve benim tezgâh›mda ifllettirilecek;
abd:
kul, köle.
alet:
araç, makine.
beyhude:
bofluna, faydas›z.
Cenab-› Hak:
Allah.
emanet:
birisine korumas› için
geçici olarak b›rak›lan fley.
ferman:
emir, tebli¤.
güya:
sanki, âdeta
hikâye:
olmufl veya olmas›
mümkün olaylar› yaz›l› veya söz-
lü anlat›m.
iade etmek:
geri vermek, öde-
mek.
ifllettirilmek:
çal›flt›r›lmak.
kemal-i merhamet:
tam ve ku-
sursuz merhamet.
mahvolma:
yok olma, harap
olma.
merhametkâr:
merhamet eden,
ac›yan.
muhafaza:
korumak.
muharebe:
savafl, harp; savaflma,
harp etme.
mü'min:
iman eden, inanan.
nam:
isim, ün, ad.
nefer:
asker, er.
nefis:
her zaman kötülü¤e mey-
lettiren duygu; kendisi.
padiflah:
hükümdar, sultan.
raiyet:
halk.
Rahman:
tüm varl›klar›n r›z›klar›-
n› ve geçim flekillerini içine alan
rahmet sahibi Allah.
Rahîm:
çok merhametli, esirge-
yen, koruyan Allah.
rütbe:
derece, makam.
surette:
flekilde, durumda.
flerefli:
onurlu, övünülecek, üs-
tün.
tebeddül:
baflkalaflma, de¤ifl-
me.
temsilî:
hakikati gösteren ve
akla yaklaflt›ran örnek; sem-
bolik.
tezgâh:
ifl yeri; düzen.
ticaret:
al›m sat›m sonucu el-
de edilen kazanç.
yaver-i ekrem:
en cömert,
en yak›n dost ve yard›mc›
olan Hz. Peygamber (a.s.m.).
zayi:
kaybolmak, zarar.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’›n ad›yla. • Allah, mü’minlerden canlar›n› ve mallar›n›, karfl›-
l›¤›nda onlara Cennet vermek suretiyle sat›n alm›flt›r. (Tevbe Suresi: 111.)
]
Alt›nc› Söz
, Barla’da
1926’da Türkçe olarak
telif edilmifltir.
1...,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45 47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,...1482
Powered by FlippingBook