SÖZLER | 39
D
ÖRDÜNCÜ
S
ÖZ
Dördüncü Söz
W
1
p
øj
u
ódG o
OÉn
ªp
Y o
I'
Ó°s
üdn
G
N
AMAZ
ne kadar k›ymettar ve mühim, hem ne kadar
ucuz ve az bir masraf ile kazan›l›r, hem namazs›z adam
ne kadar divane ve zararl› oldu¤unu iki kere iki dört eder
derecesinde kat’î anlamak istersen, flu temsilî hikâyeci¤e
bak, gör:
Bir zaman, bir büyük hâkim, iki hizmetkâr›n›, her bi-
risine yirmi dört alt›n verip, iki ay uzakl›kta, has ve güzel
bir çiftli¤ine ikamet etmek için gönderiyor. Ve onlara
emreder ki:
“fiu para ile yol ve bilet masraf› yap›n›z. Hem orada-
ki meskeninize lâz›m baz› fleyleri mübayaa ediniz. Bir
günlük mesafede bir istasyon vard›r; hem araba, hem
gemi, hem flimendifer, hem tayyare bulunur. Sermayeye
göre binilir.”
‹ki hizmetkâr ders ald›ktan sonra giderler. Birisi bahti-
yar idi ki, istasyona kadar bir parça para masraf eder.
Fakat, o masraf içinde, efendisinin hofluna gidecek öyle
hizmetkâr:
hizmetçi.
ikamet:
oturma, yerleflme.
istasyon:
durak.
kat’î:
kesin.
k›ymettar:
de¤erli, pahal›, k›y-
metli.
lâz›m:
gerekli.
masraf:
harcama.
mesafede:
uzakl›kta.
mesken:
konut, oturulan yer.
mübayaa:
sat›n alma.
mühim:
önemli.
namaz:
‹slâm›n befl flart›ndan bi-
risi.
namazs›z:
namaz k›lmayan.
Rahman:
tüm varl›klar›n r›z›klar›-
n› ve geçim flekillerini içine alan
rahmet sahibi Allah.
Rahîm:
çok merhametli, esirge-
yen, koruyan Allah.
sermaye:
ana para.
flimendifer:
demiryolu katar›,
tren.
tayyare:
uçak.
temsilî:
hakikati gösteren örnek.
zararl›:
maddî, manevî kay›p için-
de olan.
bahtiyar:
baht› aç›k mes’ut.
derece:
kadar; kesinlik.
divane:
deli, budala.
efendi:
buyru¤u ve sözü ge-
çen
emreder:
buyruk verir, tali-
mat verir.
hâkim:
egemen, hükmeden,
hâkimiyet sahibi.
has:
özel.
hikâye:
bir olay›n sözlü ve
yaz›l› anlat›lmas›.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’›n ad›yla • Namaz dinin dire¤idir. (
Keflfü’l-Hafa
, 2:3, hadis no:
1621;
Tirmizî
, ‹man: 8;
‹bni Mâce
, Fiten: 12;
Müsned
, 5:231, 237.)
]
Dördüncü Söz
, Barla’da
1926’da Türkçe olarak
telif edilmifltir.